"Şehadeti anlayan ve şehadete âşık bir nesil yetiştirmeliyiz"
Mustazaflar Cemiyeti Şanlıurfa Şubesi tarafından düzenlenen ‘Şehadet Gecesi’ programında konuşan Araştırmacı-Yazar Nezir Tunç, Müslümanların şehadeti anlayan ve şehadete âşık bir nesil yetiştirmesi gerektiğini ifade etti.
Mustazaflar Cemiyeti Şanlıurfa Şubesi tarafından ‘Şehadet Gecesi’ programı düzenlendi. Mehmet Akif İnan Konferans Salonunda düzenlenen program, yoğun bir katılımla gerçekleşti. Konferans salonunun girişinde şehitlerin fotoğrafları sergilendi.
Hafız Mehmet Koç’un Kur’an’ı Kerim tilavetiyle başlayan program, sinevizyon gösterimiyle devam etti.
Programda bir konuşma yapan Araştırmacı-Yazar Nezir Tunç, şubat ayında birçok âlimin ve davetçinin şehit olarak Rabbine kavuştuğunu söyledi.
Şehadetin asla bir kayıp olarak algılanmaması gerektiğini ifade eden Tunç, "Şehitler Müslümanların öncüsüdür. Şehitler, bir bedende kalp hangi görevi görüyorsa, şehit de toplum için aynı vazifeyi görüyor. Nasıl insanın bedeninde bulunan kalp, vücudun bütün azalarına kan pompalıyorsa, aynı şekilde şehitler de topluma kan pompalıyor. Şehitler de toplumun kurumuş damarlarını kanıyla suluyor. Bu şekilde toplumu ve insanları canlı tutuyor. Şehadet, Müslümanlar için ileri atılmaktır. Şehadet asla bir kayıp değildir. Şehitler belki aramızda ayrılıyorlar, belki dünya gözünde onları görmüyoruz ama inanın o şehitlerin kanıdır bizi ayakta tutan. Bizlere çalışmayı, azim ve gayreti veren yine onlardır. Dikkat edin. Türkiye’nin birçok yerinde, özellikle bölgemizle alakalı birçok âlimin, birçok çalışmanın, kitabın ve yazarların yapamadığını belki Yasin Börü yapmıştır. Şehidin kanı birçok âlimden veya birçok şeyden daha fazla Müslümanlara ve İslam âlemine katkı sunuyordur." ifadelerini kullandı.
"Şehitlerin bize emanet ettiği miras davamızın ta kendisidir"
Şehitlerin miras bıraktıkları davaya sahip çıkılması gerektiğini söyleyen Tunç, şunları söyledi: "Mademki şehitlerin dereceleri bu kadar ulvidir. O zaman biz şehitleri iyi tanımalıyız. O şehitlerin mirasına biz sahip çıkmalıyız. Eğer ki biz Müslümanlar şehitlerin mirasına sahip çıkmazsak, inanın öldükten sonra melekler karşımıza çıkıp bizden hesap sormadan önce o şehitler bizden hesap soracaktır. Şehitlerin mirası; onları davasıdır. Şehitlerin mirası; onların bize emanet ettiği yüktür. Davamızın ta kendisidir."
"Biz Müslümanlar şehadet anlayan ve şehadete âşık bir nesil yetiştirmeliyiz"
Müslümanların şehadeti anlayan ve şehadete âşık bir nesil yetiştirmesi gerektiğini ifade eden Tunç, çocuklara canlarını İslam yolunda feda eden şehitlerin hayatının anlatılması gerektiğini söyledi.
Programda ilahi ses sanatçılarından Mehmet Ali Oğuz, Bilal Dalkılıç ve Bülent Alkanat şehitler üzerine bestelenen ezgi ve ilahileri seslendirdi.
Program, İskilipli Atıf Hocanın hayatını konu alan Vahdet Tiyatro Grubunun canlandırdığı tiyatronun ardından, Molla Süleyman Kürçe’nin yaptığı dua ile sona erdi.
Programa, HÜDA PAR Merkez İstişare Kurulu üyesi Süleyman Atmaca, HÜDA PAR Şanlıurfa İl Başkanı Lokman Yalçın, kanaat önderleri ve STK temsilcileri katıldı.
İLKHA
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.