Şehid Abdulvahid Kara, yaptığı İslami çalışmalar ve hizmetlerden dolayı, Adana'da,20 Mayıs 2000 tarihinde  derin yapılar tarafından şehid edilmişti.

Kara, şehadetinin 21'inci yılında, memleketi Şanlıurfa'da, dava arkadaşları, ailesi, akrabaları ve sevenlerinin katıldığı programla anıldı.

Şanlıurfa Bediüzzaman Aile Mezarlığı'nda düzenlen anma programında, Şehid için Yasin-i Şerif okunarak, dua edildi.

Şehid'in kabri başında konuşan Şehid'in dava arkadaşlarından Faruk Polat, Şehid'in şahsiyetine, mücadelesine ve fedakârlığına değindi.

"Şehid, İslam davasıyla tanıştıktan sonra cami çalışmasında özverili şekilde çalıştı"

Şehid'in İslam davasına adandığını belirten Polat, "Şehid Abdulvahid Kara, tarih boyunca tevhid meşalesini, sönmeyen, dinmeyen güzel iradesi ve tercihi ile kabul etmişti. Şehid, öyle bir döneme denk gelmişti canavarlar Müslümanları toptan yok etmek istiyorlardı.  Şehid, kendi tercihini Hazreti Nuh'un gemisine binmekle, Hazreti İbrahim ile ataşe atılmaka, Hüseyinler gibi göğsünü siper ederek Rabbine göstermişti. Şehid, İslam davasıyla tanıştıktan sonra cami çalışmasında özverili şekilde mahallenin, caddenin ve kentin çocuklarına Allah ve ahiret gününü hatırlatıyor onların yüzünü Allah'a çeviriyordu." şeklinde konuştu.

"Şehadet ve şehidlik bir tercih meselesidir" 

Şehadetin bir tercih meselesi olduğunu, Şehid'in tercihini şehadetten yana kullandığını ifade eden Polat, "Hayy ve Kayyum olan Rabbimiz, şehadetin aşkını ve sıcaklığını içimizde diri tutsun. Şehidlerin mirasını ve şehadet meşalelerini son nefesimize kadar taşımayı bizlere nasip etsin. Filistin'de, Gazze'de buram buram kokan şehadet haberleri, Müslümanların zaferine vesile olmasını Allah'tan diliyorum. Şehadet ve şehidlik bir tercih meselesidir. Hangi şehidimizin hayatına ve bedenine dokunursak dokunalım, muhakkak Allah'a ram olma, Allah'ın istediği bir şekilde gönül frekansını ve sevgisini yakalamış olduğunu görürüz.Rabbim! Şehid Abdulvahid Kara kardeşimizin, şehadetini kabul buyursun, O'nun şefaatini bizlere nasip etsin. Bizlere de güzel şehadetler nasip etsin." dedi.

Şehid'in arkadaşları ve kardeşleri duygularını İLKHA'ya anlattı.

"Şehidliğe layık olmak için şehid gibi yaşamak lazım"

Şehid olabilmek için şehid gibi yaşanması gerektiğini belirten Melle Ömer Soyaslan, "Bugün Şehid Abdulvahid Kara'yı anmak için kabrine geldik. Allah, şehadetini kabul etsin. Allah, bizleri şehidliğe layık eylesin. Şehidliğe layık olmak için şehid gibi yaşamak lazım. Allah'u Teâlâ Ahzab Suresi 23'üncü ayette, 'Mü'minlerden öyle adamlar vardır ki, Allah'a verdikleri söze sadık kaldılar. Onlardan kimi (Allah yolunda şehid edilmek suretiyle) adağını yerine getirdi, kimi de (şehid olmayı) beklemektedir. (Ahidlerinde) hiçbir değişiklik yapmamışlardır. ' diye buyurmaktadır. Rabbimiz, kendi yolunda mücadele etmeyi ve şehidlerin yolundan gitmeyi bizlere nasip eylesin." şeklinde konuştu.

"Müslümanların dertleri ile dertleniyordu"

Şehid'in Allah'ın muhabbetiyle dolup taşan muvahhid bir Müslüman olduğuna dikkat çeken şehidin dava arkadaşlarında Faruk Polat, "Bugün Şehid Abdulvahid Kara kardeşimizin şehadetinin seneyi devriyesinde burada bulunduk. Dava arkadaşları, sevenleri, ailesi ve akrabalarıyla beraber burada Yasin-İ Şerif okuduk. Rabbim O'nun şehadetini kabul buyursun ve şefaatinden bizlere mahrum etmesin. Şehid, gerçekten muvahhid, Allah'ın muhabbetiyle dolup taşan biriydi. Özellikle gece namazlarıyla, mallarını infak etmesiyle, Müslümanların dertleri ile dertlenmesiyle tanınan çok güzel bir Müslüman'dı. Rabbim şehadetini kabul buyursun." ifadelerini kullandı.

Allah'ın bütün şehidlerin hürmetine Müslümanları bu kötü durumdan kurtarması niyazında bulunan Şehidin kardeşlerinden Ömer Kara, "Rabbim bütün şehidlerin şehadetlerini kabul etsin. Şehidleri bize şefaatçi eylesin. Bütün şehidlerin hürmetine Müslümanlar kötü durumdan kurtarsın." dedi.

Şehidin kardeşi Hüseyin Kara ise şöyle konuştu:

Şehid Abdulvahid Kara'nın küçük kardeşiyim. Allah, şehidimizin mekânını cennet etsin. Bizleri de onların yollarından ayırmasın.

Şehid Abdulvahid Kara kimdir?

Şehid Abdülvahit Kara, 1 Ocak 1969 yılında Şanlıurfa merkeze bağlı Aşağıkören (axveran) Köyü'nde doğdu.

8 kişilik bir ailenin en büyük çocuğu olan Şehid ara, köyde ilkokulu eğitimini tamamladıktan sonra ailece Şanlıurfa'ya yerleşti.

Bir süre oto kaportacılık yapan Şehid Kara, 1985 yılında Mersin'e gitti. Mersin`de birçok meslek dalında çalışan Şehit Kara, burada çalışırken İslami camiayla tanışınca hayatında ciddi değişiklikler oldu.

Yaptığı hizmetler ve fedakârlığıyla tanınan şehid, İslami çalışmalarından dolayı 2 defa yakalanarak hapse mahkûm edildi. Şehid Kara, 20 Mayıs 2000 tarihinde yaptığı İslami hizmetleri hazmedemeyen derin güçler tarafından şehid edildi.

Çevresi ve akrabaları arasında takvası ve fedakârlığı ile bilinen Şehid Kara, Şanlıurfa Bediüzzaman Aile Mezarlığında defnedildi.