Cizre'de PKK yandaşları tarafından katledilen Abdullah Deniz’in eşi Behiye Deniz o gün yaşadıklarını anlattı.

Saldırıların saat 03.00'te yoğun bir şekilde başladığını anlatan Behiye Deniz, kocasının sabaha kadar hiç uyumadığını ve sürekli dua ettiğini söyledi. Abdullah Deniz'in saat 09.00 sıralarında mahalledeki komşu ve akrabalarının durumlarını öğrenmek için evden çıktığını söyleyen Behiye Deniz yaşadıklarını şöyle anlattı: “Kocamın vurulduğunu gördüm ve kızım ile birlikte sürükleyerek sokaktan içeri çektik. Çok yoğun bir şekilde silah atılıyordu. Yaralı bedenini salona kadar sürükleyerek getirdikten sonra bir battaniyenin üzerine uzattık. Kimse yardımımıza gelemiyordu. Ben ve kızım ağlamaktan başka bir şey yapamadık, çok çaresizdik. 9 saat aradan sonra zırhlı araçlar geldiler. Mahallede kurşun sesleri daha da çoğalmaya başladı. Gelip kocamın cesedini kaldırıp götürdüler.”

Eşi Abdullah’ın kimseyi incitmediğini belirten Behiye Deniz, çocuklarını ve torunlarını çok sevdiğini, torunlarını yanından hiç ayırmadığını ve kimsenin ondan her hangi bir şikâyeti olmadığını, kendisinin de bu yaşta şehit eşi olduğundan dolayı gurur duyduğunu ifade etti.

"Babamı hiçbir şekilde hastaneye götürme şansımız olmadı"

Abdullah Deniz’in oğlu Aziz Deniz de, olay günü babasının komşularını merak ettiği için sokağa çıktığını ve karşı binadan göğsüne isabet eden bir kurşun ile yaralandığını söyledi. Annesi ile kız kardeşinin babasını sokak ortasında eve sürüklediğini belirten Aziz Deniz sözlerini şöyle sürdürdü: “Babamı hiçbir şekilde hastaneye götürme şansımız olmadı. Ne ambulans ne jandarma ne de polis gelebildi. Ve babam 2-3 saat can çekiştikten sonra şehit oldu. Akşam saatlerinde özel harekât polisleri 10 adet zırhlı araçla gelerek evimizin önünde durdu. Çatışma yoğun bir şekilde devam ediyordu ve 2 özel harekât polisi gelerek babamı taşımamıza yardım etti. Evimizde yaklaşık 15 dakika mahsur kaldık, en son bir zırhlı araç tam kapımızın önüne yaklaştı ve babamı araca taşıdık. Sonra emniyete götürdük.”

Aziz Deniz, babası Abdullah Deniz’in çok dindar olduğunu ve tüm çocuklarına küçük yaşta Kuran öğrettiğini söyledi. Deniz, babasının İslam’a karşı olan Marksist, komünist fikirleri hiç sevmediğini belirterek, “Babam konu din olunca hiç kimseye boyun eğmezdi ve kimseye taviz vermezdi. Çok şükür onun şehadetinden dolayı üzgün değiliz ve babamızın şehadeti ile gurur duyuyoruz.” (İLKHA)