6-8 Ekim olayları sadece Yasin Börü ve arkadaşlarının şehit olması meselesi değildir.

Sadece şehirlerin yakılıp yıkılması meselesi de değildir.

Bunda devlet içindeki bir odak, örgüt ve batının içinde olduğu bir üçlünün ihanet meselesi var! Bölgede şuurlu Müslümanları yok etme ve orayı birilerine peşkeş çekme meselesi var!

Kobani’ye IŞİD’in saldırması ile gelişen olaylar silsilesinde PKK ve yandaşları için bulunmaz fırsat ayaklarına gelmişti. Yıllardır ayaklandıramadıkları halkı Kobani ateşi ile ateşlediler. Halk ne tarafa gideceğini bilemez bir halde sokakları avare avare doldururken, birileri çoktan bir plan yapıp bu avarelerin önüne düşerek hedeflerini belirlediler.

Kobani dediler Diyarbakır, Batman, Van’ı yaktılar,

DAİŞ dediler HÜDA PAR’A, Kur’an Kurslarına, okullara saldırdılar,

IŞİD dediler Yasin’i, Riyad’ı, Hasan’ı katlettiler.

Diyarbakır’da 200 IŞİD derneği var dediler, camileri, Kur’an kurslarını, STK ve parti binalarını yaktılar.

Kobani için sokağa çıktılar, dükkanları yağmaladılar.

Kobani adına her şey meşru ve herkes düşman ilan edildi. Aynen dedikleri gibi her yeri yakıp yıkıp Kobani’ye çevirdiler.

Kobani’ye IŞİD, bizim şehirlerimize de PKK saldırdı. Sonuç aynı oldu. Yakım, yıkım, vahşet….

Peki bunlar olurken etkili ve yetkili kurumlar neredeydi?

Üç gün boyunca kolluk kuvvetlerini sokaklardan çekenler, neyin hesabını yaptılar? Niye üç gün seyrettiler de sonra müdahale ettiler?

Geliyorum diyen bir vahşet ve bunu seyreden yetkililer!

Devletin, sokakları HDPKK’ye teslim etmesi, Kürtlerin o tarafa kaymasında bir kırılma noktası oldu. Zaten çözüm sürecinde masa onlara bırakılmıştı, şimdi de sokaklar onlara bırakıldı. Kürtlere tek adres gösterildi; HDPKK. Şimdi de Kürtler niye bunlara oy veriyor diye hesabını soruyorlar!

Bu soruyu siz kendinize sorun. Bölgenin en çok oy alan partisi nasıl oldu da bu hale geldi, onun öz eleştirisini yapın! Kürtlerin kahir ekseriyetini bu çatı altında toplayan siyasetinizi sorgulayın!

Bu sadece bir Kobani olayı olarak ele alınmayacak kadar derin bir hadise ve derin sonuçları olan bir meseledir.

Toplumsal kırılmayı meydana getirdi. Halkın devlete olan güveni sıfıra indi. Şuurlu Müslümanlar dışındaki tüm kesimler ister istemez onlara teslim oldu.

Bu olaydan sonra siyasi bir kopuş meydana geldi. Şu anda devlet terörü bitirme noktasına getirdi ama siyasi desteği kıramıyor. Bunun bir sebebi de Kobani olaylarında sokağı ve şehirleri terk etmesi idi. Çözüm süreci masasına sadece onları davet etmesi idi.

Halkın güvenini kırdınız. Bunu tamir etmek yılları alır. Ayrıca güven bir ayna gibidir. Bir kez kırıldı mı tamir etsen de izi giderilemez.