Şehit Maşallah ile Şehid Sadullah
1993 yılında Diyarbakır’ın Silvan ilçesine bağlı Başnik Köyü’nün yolu üzerinde pusu kuran PKK’nin tarlaya giden köylülerin üzerine ateş açması sonucu 15 yaşındaki Maşallah ve 25 yaşındaki Sadullah şehit olmuştu. Şehid Maşallah’ın babası, 20 yıl sonra yaşa
PKK, Müslüman halkın üzerinden adeta bir silindir gibi geçtiği 90’lı yıllarda genç-yaşlı, kadın-erkek bütün Müslümanlara yönelik neredeyse bir katliam hareketi başlatmıştı. Bölgenin yoksul ancak dindar insanları her gün yeni bir alçakça katliamın haberiyle sarsılıyordu. İslami değerlere hakaretle, namaz kılanlarla alay etmekle bir sonuç alamayan PKK’liler başlattıkları katliamlar serisine Başnik köylülerini de eklemek istedi. Sabah saat sekiz sularında köylülerin işe gitmek için kullandıkları yolu tutan PKK, burada pusuya yattı. Yoksul köylülerde hiç bir şeyden habersiz işe gitmek için traktörün arkasına bağladıkları römorkla yola koyulmuşlardı. Kısa bir süre sonra PKK’liler bulundukları pusudan uzun namlulu silahlarla ateş açtılar. Açılan ateşte henüz 15 yaşında olan Maşallah ve 25 yaşında bir genç olan Sadullah şehid oldular. Saldırıda üç kişi de yaralandı.
“KÖYLÜLERE PUSU KURUP ÖLDÜRDÜLER”
Canice ve sinsice gerçekleştirilen katliamın üzerinden 20 yıl geçti. Şehid Maşallah’ın babası Maruf Yavuz, 20 yıl önce yaşadıkları olayı anlattı. Olayı anlatırken zaman zaman duygularına hâkim olamayıp gözyaşı akıtan baba Maruf Yavuz, “Biz, tütün tarlasında çalışıyorduk. Bu nedenle hergün traktörün arkasına bağlanan römorkun içinde gidip geliyorduk. O dönemde kim PKK’lilerin fikirlerini kabul etmezse onları vuruyor, öldürüyorlardı. Böylesi bir zamanda biz de tütün tarlasına gidip çalışıyorduk. PKK’lılar biz yola çıkmadan önce yolda pusu kurmuşlardı. Yolda iken birden üzerimize ateş açtılar. Rastgele üzerimize açılan ateşte kızım Maşallah ve Sadullah isimli köylümüz şehit oldu. Ben ve iki genç kız da yaralandık” şeklindeki ifadelerle olayı anlattı.
“KÜÇÜK YAŞINA RAĞMEN İSLAM’I ÖĞRENİP YAŞIYORDU”
Kızı şehit Maşallah’ı anlatan baba Maruf Yavuz, “Kızım Maşallah çok takvalıydı. Hep Müslümanlarla oturup kalkıyordu. Bu nedenle İslam’ı iyi bir şekilde öğrenip yaşamaya çalışıyordu. Demek ki Allah-u Teâlâ şahadeti ona kısmet etmişti ve oda şehit oldu. Maşallah şehit olduktan sonra onu, Susa şehitliğinde defnettik.
“ŞEHİT SADULLAH YOKSUL AMA TAKVALIYDI”
Alçakça gerçekleşen saldırıda şehit olan Sadullah’ı da anlatan Yavuz, “Köylümüz Sadullah 25 yaşındaydı. Evliydi ama çocukları henüz yoktu. Çok fakir ve yoksul bir insandı. Arkadaşları içinde çok farklı birisi idi. Çok takvalı idi. İbadetlerine düşkündü. İslami davasından dolayı ailesi onu reddetmişti. O da bizimle beraber çalışmaya geliyordu. Ama o da orada canını Allah’a teslim etti” diye konuştu.
İSLAM’I YOK ETMEK İSTEDİLER”
Bölgede dönemin siyasi atmosferini ve PKK’nin Müslümanlara düşmanca tavrını da anlatan Yavuz, “O dönemde herkes halinden razı ve memnun idi. Çocuklarımız bize karşı itaatkâr idiler. Okuyordular. Müslümanlar dinlerine sahip çıkıyorlardı. PKK ise insanları İslam’dan soğutmak istiyordu. O zaman PKK, dindarlara ya bu memleketi terk edeceksiniz ya da sizi öldüreceğiz diyordu. Yani bir silindir gibi halkın üzerinden geçip İslam’ı ve Müslümanları yok edeceklerdi. İstiyorlardı ki herkes Marksist olsun. Ama biz Müslümanız. Elhamdülillah eskiden beri de Müslüman’dık, dinimizi biliyorduk. Dayatmalarını kabul edemezdik” dedi.
“YA BURALARI TERK EDECEKSİNİZ YA DA TUVALETTEN ÇIKAMAYACAKSINIZ!”
Yavuz, “O dönemde çok yoksulluk vardı. Haliyle biz de yoksulduk, çalışmamız gerekiyordu. Ancak bu olaydan sonra üç yıl boyunca çalışamadım. Her tarafta zorbalık vardı. Ama elhamdülillah Müslümanlar sayesinde bölgemiz tekrar eski sükûnet ortamına kavuştu. Biz de tekrardan işimiz ve gücümüze koyulduk. Tabi o dönemde tekrar kalkıp işe güce koyulacağımıza yönelik inancımızı neredeyse yitirmiştik. Örgütten bazıları bazen bizimle münakaşaya girip bizim buraları terk etmemizi söylüyorlardı. Özellikle beni hedefe koymuşlardı. Bana,‘Ya buraları terk edeceksiniz ya da tuvaletlerde saklanacaksınız.’ diyorlardı. Ben de onlara,‘ Allah’tan korkun, insanları bu kadar alçaltmayın’ diyordum. Bize ve Müslümanlara çok sıkıntı verdiler. Pazara gidip eve bir şey alamıyorduk. PKK üzerimizde çok baskı yapıyor ve tehditler savuruyordu. Öyle ki millet bize ‘PKK sizi ha bugün ha yarın öldürecek’ diyorlardı. Tüm bunları 1993 yılında yaşadık. Ama teslim olmadık. Zaten milletimizin imanında böyle sebat etme inadı var. Eğer bir Müslümanın eski paslı bir tüfeği varsa üç köy üzerine gelse yine de teslim olmaz. Bu olaylar geçmişte kaldı ama hâlâ milletin üzerinde bir baskıları var” ifadeleriyle o günleri anlattı.(DOĞRUHABER)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.