Şırnak bağımsız milletvekili adayı Şehzade Demir Cumhuriyet Meydanı'nda halka hitap etti. 

Konuşmasında HDP'nin İdil'in Kozluca(Xanıké) köyünde işlediği cinayetleri hatırlatan Demir,"Bu kardeşlerimiz HDP'li olmadıkları için katledildiler." dedi.

Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan programda, İdil'in Kozluca köyünde katledilen Mehmet Şerif Şimşek ve Abdulcelil Talayhan için Fatiha okundu.

Programda sık sık  “İstiklal-u Azadi Kürdistan’a İslami, Zalimler için Yaşasın Cehennem” sloganları atıldı.

Toplantı alanına asılan “Kanlı Barajında boğulacaksın ulan Sılho” yazılı pankartlar ise dikkatlerden kaçmadı.

Konuşmasında Kozluca köyünde HDP'lilerin büyük bir provokasyon yaptığına dikkat çeken bağımsız milletvekili adayı Şehzade Demir, bunun hak ile bağdaşacak bir tarafının olmadığını söyledi.

"Kendi halklarına ihanet içindedirler"

HDP'yi kastederek  “Bunlar yalancıdır. Kendi halklarına ihanet içindedirler." diyen Demir, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunlar burada kendi bölgelerinde, kendi sapık adaylarından eşcinsel, lezbiyen ve Hıristiyan adaylarından söz etmiyorlar. CHP ile yaptıkları sözleşmeleri ve ittifakları neden burada gelip Şırnak’ta anlatmıyorlar? Bunlar neden CHP ile ittifak yaptılar biliyor musunuz? Sizin haklarınız için değil lezbiyenlerin, travestilerin yasal haklarını korumak amacıyla yaptılar. Siz bunların önünü almazsanız yarın burada kadın kadına evlilik; erkek erkeğe evlilik yapacaklar ve bunu yasal güvenceye bağlayacaklar. Bununla yetinmeyecek bunları sizlere vekil, temsilci olarak meclise göndereceklerdir. Lut kavmi de bunun için helak olmadı mı? Çünkü oradaki halk bunu engellemediler engellemeye çalışmadılar.”

Katliam yapan ve halka zulmeden partinin Kürt halkını temsil edemeyeceğini belirten Demir, "Diyaneti ve zorunlu din dersini kaldırmak din düşmanlığı değil midir? Kürt halkının dükkânlarını yakmanın, yağmalamanın, onları haraca bağlamanın, itiraz edeni de cezalandırmanın, öldürmenin Kürt milletinin hakkını savunmakla bir alakası var mıdır?" diye sordu.

Halkın selameti için çalıştıklarını ifade eden Demir HDP'ye atıfta bulunarak  "Biz kimsenin dükkânını yakmamışız, kimseden para almamışız. Çocuklarını, evlatlarını alıp götürmemişiz."dedi.

Demir, "Biz hem dünyamızı Allah’ın izniyle ahretimizi kurtarmaya çalışıyoruz. Bunlar bize çok büyük zulüm ettiler. Bunların millete olan zulmü 90 yıllık Cumhuriyet tarihinde ve sonrasında yapılan zulümleri unutturdu. Elin yabancısı bu halka zulmederken şimdi bunlar kendi halkına zulmediyor." dedi.

“Çözüm süreci değil zulüm ve tahakküm süreci oldu”

Konuşmasında çözüm sürecine de değinen Demir, masada oturan her iki tarafında kendi çıkarları doğrultusunda çalıştığını savunarak şöyle dedi: “Çözüm adına masada oturan taraflar, kendi menfaatleri için ideolojik çıkarlarını terk etmediler. AK Parti yani hükümet batıda 500 bin oy almak için süreci şartlara bağlayıp halkı oyaladı. Bu bölgeyi zalimin kucağına bırakıp gaddarlara teslim etti. 6-8 Ekim saldırılarında 12 saat boyunca kendi kaderinize terk edilmediniz mi? Bu kolluk güçleri, bir polis, bir asker dışarı çıkıp bu mazlumların hakkını savunmaya yeltendi mi? HDP ve Kandil’de süreç ideolojik bir dayatmaya dönüştürüldü. Öldüre öldüre halkı dizayn etmek için süreci fırsata dönüştürdü. Bu nedenle çözüm süreci, zulüm ve tahakküm süreci olmuştur. ”

İslam’ı kırmızıçizgi olarak benimsediklerini ifade eden Demir, seçildikleri takdirde İslam'a aykırı kanunların çıkarılmaması için, Kürtçe'nin ikinci resmi dil olması için, toplumdaki manevi çöküntü, uyuşturucu, alkol ve zinanın tekrar suç sayılması için, kömür ocaklarında çalışanlara sosyal güvence için, sınır kapılarının sembolik hale getirilmesi için çalışacaklarını söyledi.

Demir son olarak 7 Haziran'daki seçimlerin selametle geçmesi ve kanın bir daha akmamasını dilediklerini söyledi.

Mitingde bir konuşma yapan Hira-Der Genel Başkan Yardımcısı Molla Beşir Şimşek de, HDP’nin ikiyüzlü bir siyaset gerçekleştirdiğini belirterek halka uyarılarda bulundu. Şimşek, 7 Haziran seçimlerinin hem dünya hem de ahiret hayatları için büyük önem arz ettiğini söyledi.

“Seçeceğiniz önder ve lider İslam vasfı taşımalı”

Seçimlerde “ Evet “ mührünün ne manalara geldiğini ve temsiliyet noktasındaki sorumlulukların iyi analiz edilmesi gerektiğini ifade eden Şimşek şunları söyledi:

“Dünya-ahiretimiz ve çocuklarımızın geleceği için 4 yıl veya daha fazla temsiliyet vereceğimiz kişilere 'Gel sen benim vekilimsin beni istediğin tarafa yönelt sen serbestsin' diyoruz. İşte haliyle o mührü vurduğumuzda bu hakikatleri de göz önünde bulundurmamız gerekir. Bu oy verdiklerimiz eğer dürüstse, Allah’tan korkan biriyse, namazında niyazındaysa, hain değilse inşallah bize güzellikler verecektir. Şayet bu vekâleti verdiğimiz kişiler benim Rabbime iman etmemişse,  gelip benim kapımda beni vekilin yap bana vekâletini ver dediğinde benim ona bakıp sorgulamam lazımdır. Eğer o insan Allah’ın verdiğiyle nankörlük etmişse, Allah’a iman etmemişse, Allah’a ibadet etmemişse, Ezidi ise, Hristiyan ise, Ermeni ise, Ateist ise imansız ise bende kalkıp bu hakikatleri görmezden gelirsem, bu hainliği görmezsem Kur’an’a sırtını dönmüş ise ben kalkıp bütün bunlara göz yumup kendi dizginlerimi eline verirsem bunu bilin ki çok büyük bir vebaldir. Peygamberimiz buyuruyor; 'Siz kimi seviyorsanız ahirette onunla haşır olacaksınız' Onun dini üzerinde olacaksınız. İşte biz vekâletimizi verdiğimizde bu Allah’ın ayetlerini Peygamberin hadislerini de göz önünde bulundurmamız lazımdır.”

Şimşek son olarak il de halkı temsil edecek en uygun adayın Şehzade Demir olduğunu ifade ederek Demir için destek istedi.

Miting Molla Beşir Şimşek’in yaptığı dua ile son buldu. (İLKHA)