ABD'nin dolar üzerinden ülkelerin ekonomisini çökertme, esir alma stratejisinde İran, Çin ve Rusya'dan sonra Türkiye de nasibini aldı.

10 Ağustos'ta zirve yapan saldırıya karşı halkın tepkisinden örnekler sunmak istiyorum.

Dolar yükselince İzmir'de akaryakıt işi ile uğraşan ülkem vatandaşı “300 dolar bozdurana bedava yakıt vereceğini” söyledi. Neden? Dolar yükselince insanlar araçlarına yakıt koymayacak diye midir düşüncesi!!

Adana'da tatil köyü sahibi bin dolar bozduran herkese 3 günlük tatil hediye ediyor. Yahu sana ne dolar yükselse tatil köyüne daha fazla turist gelmeyecek mi? Gelecek. Ama hayır! Vatandaşın başka bir derdi var!

Ankara'da bir vinç firması dolar bozdurup dekontunu getiren müteahhitlere bedava vinç hizmeti vermeyi vaad etti. Vinç hizmeti ile dolar arasındaki ilişkiyi çözebilmiş değilim.

Denizli'de bir minibüsçü gidip dolar bozup dekontunu gösterene şehir içi ulaşımdan para almıyormuş! Bu işi para kazanmak için yapıyor ama para almıyor. Size garip geldi değil mi?

Bolu Manavlar ve Pazarcılar Odası'nca bir kampanya başlatılmış diye okudum haberlerde. Kampanyaya göre 300 dolar bozduran vatandaşlar, pazar yerinde istedikleri miktarda meyve ve sebzeyi ücretsiz alabiliyor. İlginç değil mi?

Adıyaman'da bir restoranın sahibi, 100 dolar bozdurup dekontunu getirene sınırsız yiyecek ve içeceği ücretsiz veriyor. Aslında onlarca örnek var ama 2018'den biraz geriye gidelim ki “bu insanlar neden böyle yapıyor?” meselesini anlayalım

Evet, 1921 yılına gidelim.

Kastamonu'ya top güllesi taşıyan şehit Şerife Bacı'ya…

Günlerce kağnı yürüten, top gülleleri ıslanmasın diye sırtındaki örtüyü güllelere örten şehit Şerife Bacı…

O top güllelerine örttüğü şalı kendisine örtse kendisi ve yavrusu donarak ölmeyecek ama O Kastamonu'ya ulaşılması gereken cephaneyi korumayı kendi bedenini korumaktan daha evla görmüştü.

Peki Şerife Bacı 2018'de yaşasaydı ne yapardı?

1921'de bedeninden vazgeçen Şerife Bacı'nın torunları ise yukarıda örneklendirdiğimiz gibi davranıyor. Ülkem ekonomik işgale uğramasın diye elinden geleni yapıyor.

Ne kutlu insanlarsınız!

Yazıyı bir sosyal medya paylaşımı ile bitirmek istiyorum.

Molla Beşir Varol Hocanın bir paylaşımı ile…

“Açıkça ilan ediyorum! Ülkemizin rejimine karşıyım ve meşru dairede onunla mücadele içindeyim. Hukuksuz bir şekilde bana 22 yıl hapis cezası verildi ve kesintisiz 14 yıl yattım. Bununla beraber ABD'nin ülkeme açtığı savaşta ben ülkemin yanındayım. Zira bu ülke benimdir”

Sistemin ömründen 14 yıl çaldığı Molla Beşir Hoca kutlu insan nasıl olur'u o kadar güzel gösterdi ki…