Mardin merkez Artuklu ilçesine bağlı Ortaköy (Gılhêrin) Mahallesi’nde geçtiğimiz günlerde Yasin (7) ve Eren Akdemir (9) kardeşler ile Serhat Çapın’ın (8) açıkta biriken kanalizasyon suyunda boğularak hayatlarını kaybetmeleri gözleri belediye hizmetlerine çevirdi.
Merkeze sadece 10 kilometre uzaklıkta bulunan ve Büyükşehir Yasası ile birlikte beldeden mahalleye dönüştürülen Ortaköy sakinleri, sıkıntılarını İlke Haber Ajansı (İLKHA) ile paylaştılar.
15 bin kişinin yaşadığı büyük bir mahalle olan Ortaköy’e hizmet adına belediyenin hiçbir şey yapmadığını kaydeden mahalle sakinleri, HDP/DBP’ye oy vermedikleri için belediyenin de hizmet yapmamakla kendilerini adeta cezalandırdığını belirttiler.
“Bize malzeme versinler hizmeti biz yaparız”
Mahalle sakinlerinden Adnan Bağış, yaklaşık 2 yıldır hiç belediye hizmeti alamadıklarını kaydederek şunları söyledi; “Burası belde belediyesi iken malzemelerimiz vardı. Belediye başkanı bizim köylümüzdü. O zaman hizmet vardı. Belediye Mardin Büyükşehir Belediyesi'ne geçince ne hizmet geliyor ne başka bir şey. 3 çocuğun vefat ettiği gidip bakarsanız çocukta suyu görmüş içine atlamış. 3 çocuk orada vefat etti. Hiç hizmet yok. Bir kaç kamyon çakıl yollara atmışlar. Başka bir hizmet yok. Seçim dönemlerinde çok söz verdiler ama hiç birini tutmadılar. Belediye, bizden aldığı malzememizi bize geri versin, biz köylüler olarak kendi hizmetimizi kendimiz görürüz. Kepçe ve çöp şoförlüğüne de ben yaparım. Para da istemiyorum.”
“Büyük bir facianın içerisindeyiz”
15 bin nüfuslu mahallede hiçbir belediye hizmetinin olmadığını dile getirerek tepki gösteren Mehmet Bişi, “Burada belediye hiç yok. Biz belediyeden bir şey istemiyoruz. Yolumuzu ve alt yapımızı yapsınlar başka bir şey istemiyoruz. Alt yapı hiç yok. Bizim atık sularımız dışarıya sokaklara akıyor. Yaz olduğu için atık sular erken kuruyor ama kışın büyük bir facianın içerisindeyiz.” dedi.
“Oy verseydiniz size hizmet yapardık”
Mahallelinin oy vermediği için belediye de hizmet yapmamakla mahalleyi cezalandırdığını ileri süren Bişi, sözlerini şöyle sürdürdü; “Sular pis kokuyor hem de çevremiz kirleniyor. Köyümüz yaklaşık olarak 15 bin nüfusludur. Hizmet yapılmamasının nedeni kendilerine oy vermediğimiz içindir. Kendileri öyle diyor. ‘Oy verseydiniz size hizmet yapardık’ diyorlar. Ama bilmiyoruz oy verseydik acaba hizmet yaparlar mıydı? Onlara da güvenmiyoruz. Oy vermediğimiz için, bizi hizmet yapmamakla cezalandırıyorlar. Bu hizmetsizlik, onların bize kestiği bir cezadır.”
“Açık rögarlar tehlike saçıyor”
Geçtiğimiz günlerde açıkta toplanan kanalizasyon suyunda 2’si kardeş 3 çocuğun boğulduğunu hatırlatan Huriye Cete ise mahalle içerindeki kalan rögar kapaklarının olmadığının da ayrı bir facia olduğunu söyledi. Huriye Cete, Bu kanalizasyon rögarları yol üstünde olmasına rağmen açık. Çocuklarımız buraya düştükleri zaman boğulurlar. Günahtır. Belediye bu yollarımızı yapsın. Bu kanalizasyon kapaklarını kapatsın. Bunların kapatsın başka bir şey istemiyoruz. Bu kanalizasyon kokusundan dolayı ne bir yerde oturabiliyoruz. Nede bir yemek yapabiliyoruz. Bu kokudan dolayı evimizde oturulamıyoruz. Bu kokusu evimizde hareket etmemizi engelliyor.” dedi.
“Buraya bir çocuk düşerse hemen ölür”
Kendisinin minibüs şoförü olduğunu söyleyen Hadi Cete ise “Ben birçok yeri gezmişim, görmüşüm ama bizim mahalledeki gibi ucube bir rögarı hiçbir yerde görmemişim. Eğer içerisine bir çocuk düşerse hemen ölür. Çöplükler toplanmamış. Herhangi bir hizmet yapılamamış.” diye konuştu.
İLKHA