3 Eylül tarihinde Hacire Akar ile başlayan evlat nöbetine birçok farklı çevreden destekler gelmeye devam ediyor. Bu kapsamda 15 Temmuz Derneği Kadın Komisyonu da 15 Temmuz Şehitler Anıtı önünde düzenlediği basın açıklamasıyla evlat nöbetinde olan annelere destek verdiklerini ve her zaman yanlarında olacakları mesajını verdiler.
15 Temmuz Derneği Kadın Komisyonu Başkanı Ayşe Arslantürk okuduğu basın açıklamasında, "Diyarbakır’da Hacire Akar’ın yaktığı ateş bu kısır döngüyü kırmak için büyük bir fırsat oldu." dedi.
"Şehit yakınları olarak yaşadığımız acı tarif edilemez"
Arslantürk, "15 Temmuz şehitlerinin aileleri ve kadın gaziler olarak bugün burada Diyarbakır’da evlat nöbeti tutan ve sayıları her geçen gün artan analara, babalara destek olmak için toplandık. Bizler terör örgütü FETÖ’nün 15 Temmuz’da gerçekleştirdiği hain darbe girişiminde annesini, babasını, eşini, evladını, kardeşini kaybeden aileleriz. O gece şehitlerimiz gibi cesurca kurşunların üzerine yürüyüp gazilik makamına ulaşan kadınlarımız da bugün burada bizimle birlikte. Şehit yakınları olarak yaşadığımız acı tarif edilemez. Tek tesellimiz ise yakınlarımızın şehadet şerbeti içerek, Peygamber efendimize komşu olduklarını bilmektir." diye konuştu.
"Analarımızın bu siyaset üstü birlikteliği terörü bitirecektir"
Türkiye’nin yıllardır terörle mücadele ettiğini belirten Arslantürk, "PKK, DHKPC, FETÖ, DEAŞ fark etmiyor. İsimler değişse de Türkiye’mizi bölme, parçalama ve dış güçlerin maşası yapma isteği baki kalıyor. Terör örgütleri militanlarını ithal etmiyor. Evlatlarımızı kullanarak, ellerine tutuşturdukları silahları bize karşı doğrultmalarını sağlıyorlar. FETÖ’nün bunu nasıl yaptığını 15 Temmuz’da hep beraber gördük. Diyarbakır’da Hacire Akar’ın yaktığı ateş bu kısır döngüyü kırmak için büyük bir fırsat oldu. Evlatlarını çocuk yaşta dağa kaçıran örgüte karşı ayaklanan aileler, korku duvarını aştı. Bizler de geçen hafta Diyarbakır HDP İl Binası önünde evlat nöbeti tutan ailelere destek ziyareti yaptık. Gördüğümüz tablo umutlarımızı tazeledi. Bir yanımızda çocuğu dağa kaçırılan anne, başka bir yanımızda asker oğlu PKK’nın elinde olan anne. Hiç şüphemiz yok ki analarımızın bu siyaset üstü birlikteliği terörü bitirecektir." şeklinde konuştu.
"Analarımızın yüreğindeki ateş, terörü bitirecek"
Arslantürk, son olarak şu ifadelere yer verdi: "Diyarbakırlı annelerin başlattığı mücadele bizlere 15 Temmuz’da vatan için canını feda eden ve geri adım atmadan korkusuzca kurşunların üzerine yürüyen en yakınımızdakileri hatırlatıyor. Biz o gece nasıl vatan için canımızdan geçtiysek, sonrasında tüm Türkiye’nin meydanlarında günlerce demokrasi nöbeti tuttuysak bugün Diyarbakır’daki anne ve babalar da aynı kararlılıkla evlatları için nöbet tutuyorlar. Bu ailelerimizin çocukları dağdan ininceye dek onlara destek olmaya devam edeceğiz. Terörün en büyük mağduru olan bizler, çocuklarımızı ne PKK’ya ne de FETÖ’ye kurban etmeyeceğiz. ‘Ağlarsa anam ağlar gerisi yalan ağlar’ diye bir atasözümüz var. Analarımızın gözyaşlarının ve kararlılığının tüm silahlardan ve söylemlerden daha etkili olduğunu biliyoruz. Şundan hiç şüphemiz yok ki terör örgütleri analarımızın gözyaşlarında boğulacaklar! Analarımızın yüreğindeki ateş, terörü bitirecek."
Basın açıklamasının ardından İLKHA’ya konuşan şehit yakınları, Diyarbakırlı annelerin yanlarında olduklarını ifade ettiler.
15 Temmuz Şehitler köprüsünde şehit olan Salih alışkanın annesi Ayşe Alışkan, "Diyarbakırlı annelere destek için buraya geldim. Onları destekliyorum. Allah onlara yardım etsin inşallah evlatlarına kavuşurlar." dedi.
Hayriye Yörük ise "Kürt sorunu yoktur, sadece terör sorunu vardır. Cumhurbaşkanımızın arkasındayız. Türklerimiz de Kürtlerimiz de şunu biliyor ki bize ne hak tanınıyorsa oradakilere de aynı hak tanınıyor." diye konuştu.
Diyarbakırlı annelerin yanında olduklarını ve her zaman destek verdiklerini söyleyen Binay Çelik ise, şu ifadeleri kullandı: "Dağa kaçırılan çocuklar da şehit olan çocuklar da bizim çocuklarımız. Ben bir Kürt olarak o annelerin her zaman yanındayım ve destek veriyorum. İnşallah bir daha aynı şeyler olmaz ve çocuklarımızı dağa götürmezler. Anneler bu çocukların HDP tarafından götürüldüğünü iddia ediyorlar. Doğru söylediklerinden eminiz ama HDP hala bunu kabul etmiyor."
İLKHA