ABD destekli 15 Temmuz darbe girişiminin üçüncü yıldönümü münasebetiyle İLKHA’ya değerlendirmelerde bulunan Batman Baro Başkanı Avukat Abdülhamit Çakan, Türkiye’nin çok büyük bir badire atlattığını, her kesimden halkın topyekûn karşı duruşu, birlikteliği ve canını ortaya koyuşuyla darbe girişiminin başarıya ulaşamadığını vurguladı.
Aradan geçen zaman zarfında 15 Temmuz'un sağladığı birlik ruhunun zayıfladığını ifade eden Çakan, bir daha başka darbelerin yaşanmaması için daha güçlü bir birlik ruhuna ihtiyaç olduğunu söyledi.
Geçmiş darbeleri ve 15 Temmuz’da darbe girişiminde bulunanları lanetlediğini belirten Çakan, "O günlerin üzerinden yaklaşık 3 yıl gibi bir zaman geçti. O günleri hatırladığımızda Türkiye gerçekten çok büyük bir badire atlattı. Topyekûn Türkiye’de yaşayan neredeyse her kesimden insan o kötü darbe teşebbüsünü durdurmak için canını ortaya koydu ve çok şükür ki bu darbe teşebbüsü başarılı olmadı. Bir kez daha hem geçmişte yapılan darbeleri hem de 15 Temmuz darbe teşebbüsüne kalkışanları lanetliyorum." dedi.
"O günleri unutmamalıyız"
Türkiye’nin darbeleri, darbe teşebbüslerini hak etmeyen bir ülke olduğunu vurgulayan Çakan, "Türkiye halkı darbe teşebbüsünde topyekûn bir araya gelerek o birlikteliğini gösterdi. Yalnız üzerinden 3 yıl geçti, yavaş yavaş o duyguların gevşediğini hissediyorum. Bir daha darbelerin yaşanmaması adına o birlikteliği daha güçlü bir şekilde vermeliyiz. Darbe teşebbüsü çok korkunç bir şeydi. Pek çok cana mal oldu. Pek çok insan o darbeciler tarafından katledildi. O günleri unutmamak lazım." diye konuştu.
"ABD’nin talimatlarıyla hareket ettikleri ortaya çıktı"
15 Temmuz darbe girişiminden bu yana halen atılması gereken pek çok şeyin olduğuna dikkat çeken Çakan, şunları söyledi:
"Hâlâ beklentilerimiz var. Özellikle hukukun üstünlüğünü tesis etmek, yargının tarafsız ve bağımsızlığını kılmak ve bu konuda adımlar atılması yönünde ciddi beklentilerimiz vardı. Ne yazık ki bu konuda bizim beklediğimiz şekilde adımlar atılmadı. Darbe teşebbüsü sonrasında darbe teşebbüsünde bulunan cenahın FETÖ terör örgütü olduğu anlaşıldı. FETÖ terör örgütünün ta 80’lerden başlayarak devletin içerisinde kendini gizleyerek ve çok tehlikeli bir şekilde konuşlandığını fark ettik. Yıllarca süren bir yapılanma ve bu yapının başı da ABD’ye gitmiş, oradan talimat veriyor. Talimatı da kimlerden aldığı sonradan ortaya çıktı. Aslında bağımsız bir şekilde hareket etmediği, ABD endeksli, ABD’nin talimatlarıyla hareket ettiği ortaya çıktı."
"Orta tabakaya çok fazla dokunulmadı"
FETÖ’nün "ihanet" tabakasına çok fazla dokunulmadığını aktaran Çakan, "FETÖ yapısının alt tabakası dediğimiz kişiler onların bir eğitim cemaati olduğunu düşünerek hareket ediyordu. Ama orta ve üst tabakanın ise tamamen devleti ele geçirmek adına; emniyette, yargıda, askeriyede ve istihbaratta kendini gizleyerek konuşlandığını fark ettik. Tabi ki devlet bunlara karşı bir mücadeleye girişti. O dönem Cumhurbaşkanı FETÖ’yü ibadet, ticaret ve ihanet tabakası diye nitelendirip üçe ayırdı. Alt tabaka ibadet, orta tabaka ticaret ve en son tabaka en tehlikeli tabaka… En üst tabakanın yurtdışına çıktığını öğrendik, orta tabakaya çok fazla dokunulmadığını gördük bu süreçte, ama alt tabakaya ilişkin neredeyse tamamı hakkında davaların açıldığını gördük." ifadelerini kullandı.
"Yaşı kurudan ayırmak gerekir"
Çakan, son olarak şunları kaydetti: "Evet, FETÖ ile mutlaka mücadele edilmeli, ama hukuk çerçevesinde mücadele edilmeli. O FETÖ yapısını güçlendirecek hataların yapılmaması gerekirdi. Ancak bu süreçte çok iyi yapılmadı bu. Neredeyse alt tabakanın tamamı hakkında davalar açıldı. Alt tabakanın o darbe teşebbüsünün ne kadar içinde olduğunu da hâlâ öğrenebilmiş değiliz. FETÖ ile mücadele edilirken haklıyı haksızdan ayırt edecek şekilde ciddi anlamda buna özen gösterilmeydi. Bu konuda mağduriyetlere de sebebiyet vermiş olabiliriz. Bunun telafisi hâlâ yapılabilir, çok geç değil. Bu konuda biraz daha ince eleyip sık dokuyarak yaşı kurudan ayırmak gerekir diye düşünüyorum."
İLKHA