BATMAN - Yaklaşık 19 yıl önce teskere günü firar ettiği iddia edilerek Suriye sınırında sırtından vurulmuş olarak bulunan Batmanlı Er Nihat Özcan olayına aydınlatacak Suriye hükümeti tarafından hazırlanan Arapça belge ortaya çıktı.
Hatay'ın Hassailçesi, Gökhan (Suriye) Sınır Karakolu'nda askerlik yaparken 25.10.1994 tarihinde firar ettiği iddia edilen ve faili belli olmayacak şekilde sırtından silahla vurularak öldürülen Piyade Er Nihat Özcan olayı hakkında hazırlanan 5 sayfalık Mülakat Tutanağının Arapça metnine ölümünden 19 yıl 4 ay sonra yeni ulaşıldı.
Ulaşılan Arapça belgede Özcan'ın Türkiye tarafından açılan ateşle öldürüldüğünün tespit edildiği belirtilerek, askerin neden Suriye topraklarında vurulduğu soruluyor.
Suriye ve Türk heyetinin nezdinde Türkçeye çevrilen metinde şu ifadelere yer veriliyor:
"25.10.1994 günü 26.10.1994 gününe bağlayan gece saat 22.00 sıralarında ilçenize bağlı Telköprü erlerinden birkaç erinizin sınırımızın içerisine mütecaviz olarak girdikleri, hatta 'Here Dere' ismini taşıyan demiryolu köprüsünün yakınına ulaştıkları köprü bekçileri tarafından görüldüklerinde bir tek mermi ateş ettikleri arkasından karakol kesiminden 2 işaretli mermi atıldığı ondan sonra söz konusu askerleriniz köprüden karakol istikametine 250 metre gittikleri oradan da bir buçuk saat sonra Türkiye topraklarına döndükleri tespit edilmiştir.
Bu olay hakkındaki bilgiyi 26.10.1994 günü 393 sayılı yazımızla sizlere bildirmiştik.
Ertesi günü köprünün yanında yaptığımız araştırmada askerlerinizce kullanılan 2 merminin isabeti sonucu bir ölü ceset bulunmuştur.
Hükümet tabibi ve mıntıkamızın Sulh hakimi tarafından yapılan otopsi keşfi neticesinde ve cesedin yanında bulunan yırtık evraklarından (askeri ve sivil) anlaşılacağı üzere ölünün bir Türk Askeri olduğu, kimliğinin ise Fahrettin oğlu Naime’den olma 10.10.1971 Beşiri doğumlu Nihat Özcan olduğu tespit edilmiştir.
Bizce ölen askeriniz 25.10.1994 günü 26.10.1994 gününe bağlayan gece askerleriniz tarafından öldürülmüştür. Bundan dolayı, bu olayla ilgili olarak gerekli tahkikatın yapılarak askerlerinizin bizim topraklarımıza tecavüz sebeplerini ve topraklarımız dahilindeki öldürme olayının sebebinin açıklanmasını talep ediyorum. Gelecekte bu tür olayların tekerrür etmemesini ümit ederim.
Adı geçen ve ölen askerin cesediyle beraber (12938-23 ) seri numaralı G-3 piyade tüfeği, 27 adet dolu mermi, 22 adet boş mermi kovanı, şahsi eşyaları olan sivil ve askeri kimlik, bir Kur’an-ı Kerim, bir kol saati ve 100 bin Türk Lirasını heyetimizce sizlere teslim ediyorum.
Ölen askerin 10-11 metreden öldürülmüş olması, hükümet tabibi raporunda belirtilmiştir. Çünkü NATO silahları çok güçlü ateş ettiğinden atılan kurşunlar cesedi delip çıkmıştır. Bu da ateşin yakından yapıldığını göstermekte bu olay göstermektedir ki, askerleriniz bu askere arkadan yetişerek vurmuşlardır.
Ayrıca kurşunun cesede aşağıdan girip, yukardan çıkması gösteriyor ki, ölen askerin yukarı doğru tırmandığı ve ateşin askerleriniz tarafından aşağıdan yukarı doğru yapıldığı anlaşılmıştır. Buna ekleyeceğimiz başka bir şey yoktur."
Ortaya çıkan belgeyle umutlanan Özcan ailesi, bu belgeden sonra olayın aydınlatılmasını bekliyor.
Ölümündeki şüpheler nedeniyle girişimlerde bulunan ailenin çabaları sonucu 18 yıl sonra Özcan'ın mezarı açılmış otopsi yapılmıştı. Olayın peşini bırakmayan aile, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'la da görüşerek olayın aydınlatılarak faillerin bulunmasını istemişti. (Kenan Önder - İLKHA)