Peygamber Sevdalıları Platformu tarafından "Hak ve Adalet Rehberi Hz. Muhammed (sav)" temasıyla Diyarbakır Kayapınar ilçesi Keklik köyünde ilk Kutlu Doğum etkinliği düzenlendi.
Köy meydanında yapılan etkinliğe katılan köy sakinleri, ellerinde tevhit bayrakları taşıyarak sık sık salâvat ve tekbirler getirdi.
Kutlu Doğum etkinliğine Hizmet-Der Genel Başkanı Lütfü Karaduman, Peygamber Sevdalıları Platformu yetkililerinden Muzaffer Karavil ve peygamber âşıkları katıldı.
Etkinliğe katılanlara yemek ikramında bulunurken daha sonra Ergani Grup Aksa sanatçısı Cahit Kılıç ve Hani İrşad-Der kız ilahi grubu, ilahi ve ezgiler seslendirdiler.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlik, mevlid-i şerifin okunmasıyla devam etti. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan Peygamber Sevdalıları Platformu yetkililerinden Muzaffer Karavil, Hz. Muhammed’in hayatından kesitler anlattı.
Karavil, "Allah Peygamber Sevdalıları Platformundan razı olsun her yıl Allah Resulu'nun bir ahlak ve sıfatını köy köy şehir şehir halka kavratarak her yerde Hz. Muhammed’den bahs ediliyor. Bu yıl ise ‘Hak ve Adalet Peygamberini’ konuşuyoruz. Hak ve hukuk onunla, Hz Muhammed’le onun şeriatıyla dünyaya geldi. Onun sünnetiyle anlaşıldı." dedi.
Karavil, Hz Muhammed’in daha dünyaya gelmeden önce Araplar arasında zulüm, cehalet ve kötülük adına ne varsa hâkim olduğunu belirtti.
Hz Muhammed’in niçin Araplara gönderildiğine de değinen Karavil, “Çünkü kendisi büyük ve güzel ahlaka sahipti. Allah, Hz Muhammed’in getirdiği şeriatın ne kadar nurani olduğunu bu şekilde ispatladı. Allah dedi ki, Hz Muhammed’in ahlakı, Arapların ahlakını güzelleştirecek. Bu şeriat ile diri diri kız çocuklarını gömmen cahillerin ve hak ile hakikati anlamayan bu vahşiler arasında aydın ve münever kişiler çıkaracaktı. Hz. Ebubekir gibi, Hz Ömer Gibi, Hz Osman ve Hz Ali gibilerini ortaya çıkarttı. Allah şunu bize göstermek istedi, şayet bu zihniyete sahip olan Araplar düzelirse bütün dünyanın düzeleceğini bize gösterdi." İfadelerini kullandı.
Hz. Muhammed’in son Peygamber olmasıyla büyün insanlığa ve beşeriyete gönderildiğinin delili olduğunu ifade eden Karavil, konuşmasına şöyle devam etti:
"Resulullah, toplumun içindeki olumsuzlukları Hira Mağarasında tevekkül ediyordu. Arap toplumunda insanların nasıl köle yapıldığını ve diri diri gömülen kızları düşünüyordu, ağlıyordu ama elinde bir şey gelmiyordu. Toplumun kendi elleriyle yaptığı putlara taptıklarını ve daha sonra nasıl bu putları yediklerini görüyordu bundan daha büyük bir zulüm ve adaletsizlik var mı kıymetli Müslümanlar? Bütün bunları görüyordu ama kuvveti yoktu. Sonra zulüm, şirk, küfür, adaletsizlik ve bu cehaletin kalkması için ellerini Allah’a açarak dua ederdi. İşte bunun için Hira Mağarasına çekilirdi."
Hz Muhammed’in “Adaleti ayakta tutmak için gönderildim” hadisini hatırlatan Karavil, Adalet vurgusu yaptıktan sonra, “Resulullah’ın yanında, akrabalar arasında iltimas geçmezdi. Hak kime ait ise ona verirdi. Velev ki bu düşmanı veya gayri Müslim olsa bile. Zengin ile fakir, köle ile efendi, kadın ile erkek, küçük ile büyük, eşraf ile avam mertebesi Resullah’ın yanında aynıydı. Hak kime ait ise ona verirdi. Yani taraftarı olduğu için Müslüman olduğu için onu haklı görmezdi. Hak kime ait ise ona verirdi. Acaba Resulullah gibi adaleti tesis eden bir kimse dünyada var mı? Kıyamette kadar da yok ve olmaz.” diye konuştu.
İslam’ın Medine’ye hakim olmasından sonra, kadınlar da erkekler de çocukların da hatta hayvanların bile haklarına kavuştuğuna vurgu yapan Karavil, “Resulullah vefatına az bir zaman kala, minbere çıkarak, ‘ey ensar, ey muhacir, ey ashabım, artık ömrüm az kaldı. Kimin hakkı benden varsa benim malım burada gelsin hakkını vereyim. Kimin canına kastetmiş isem işte canım burada, gelip bu candan hakkını alsın.’ Diyordu. Bundan dolayı İslam adalettir hukuktur. Ne zamanki İslam’ın hükmü devletlerin yönetiminden uzaklaştırıldı. İnsanlık arasında da hak hukuk ve adalet kaldırıldı. Bugünkü gibi. Müslümanlar arasında hak hukuk, adalet yoktur. Günlük yaşam tarzlarından İslam uzaklaştırıldığı için." dedi.
Etkinlik yapılan duanın ardında son buldu.
İLKHA