Önümüzdeki Cumartesi'yi Pazar'a bağlayan gece saat 00:00'dan itibaren miladi takvime göre yeni bir yıla yani 2017 yılına gireceğiz.
Hz. İsa (a.s.) Ulu'l Azm peygamberlerden ve Allah'ın kendisine İncil adlı kutsal kitabı verdiği peygamberdir. Doğumu ve dünyaya teşrifi Peygamberimizin (s.a.v.) doğumu ve dünyaya teşrifi kadar sevindiğimiz bir olaydır. Ancak Hıristiyanların anlayışına benzer bir anlayışla değil. Hıristiyanlar, “Daha çok günah işleyelim ki Hz. İsa (a.s) gelsin bizi kurtarsın.” anlayışıyla bu geceyi adeta günah çılgınlığına dönüştürürler. Ne yazık ki, kimi Müslümanlar da onlara uyar. Bu geceyi eğlenceye dönüştürür. Hiç bir gecede tüketilmediği kadar bu gecede içki tüketilir. Kumar oynanır. Milli piyango çekilişi yapılır. Eğlence mekânları sabahlara kadar açık kalır.
Yeni bir yıla geçen yılın muhasebesi yapılarak, yeni bir yıla da yepyeni hesaplarla girilmesi gerekirken çoğu insan yeni yıla sarhoş ve ayyaş olarak girer. Yeni yıla günahlarla temel atar.
Hiç bir peygamberin arasında fark gözetmeksizin her peygamberin (a.s.) dünyaya gelişine seviniriz. Peygamberimizin (s.a.v.) dünyaya teşrifine çok daha fazla seviniriz ve doğumunu kutlu doğum olarak kutlarız. Hicretini ise yeni bir yılbaşı kabul ederiz. Müslüman ülkelerin baz alması gereken takvim Peygamberimizin (s.a.v.) hicretinin sıfır kabul edildiği hicri takvimdir. Ancak maazallah her şeyde olduğu gibi takvim konusunda da Batıyı taklit ediyoruz ve miladi takvimi kullanıyoruz.
Miladi takvime göre 2017 yılına giriyoruz. Öyleyse Hz. İsa'nın (a.s.) doğumuna sevinmeli ancak bu gün bir eğlenceye dönüştürülmeden geçen bir yılın kâr ve zararı gelecek yılın da planları yapılmalıdır. Bir fert olarak 2016 yılı için hayır hasenat ve günahlarımızın muvazenesi yapılabilir. 2017 yılına ise günahları azaltarak, hayır ve hasenatı artırarak girebiliriz.
Bu şekil kısa bir değerlendirme yaptıktan sonra:
Bir esnaf olarak 2016 yılında kâr mı zarar mı, ticaretimde büyüdüm mü, küçüldüm mü gibi bir muvazene yapabiliriz. Bir esnaf, tüccar veya vatandaş olarak 2016'yı en iyi şekilde hesaplayıp kâr mı zarar mı ettiğimizi ortaya koymak, 2017'ye ümitle, yeni bir plan ve program ile girmek gerekiyor.
Ülke genelinde gerek iç ve gerek dış sebeplerden dolayı çok iyi bir yıl geçirmediğimizi söyleyebilirim. Ancak Suriye ve Irak'ın içinde bulunduğu hali göz önünde bulundurduğumuzda halimize şükrediyoruz.
2016 yılında genel anlamda çok büyük olmasa da ekonomik olarak bir daralma yaşadık. Bunun sürüp sürmeyeceği Suriye'de siyasi bir çözümün sağlanabilmesi, Trump'un izleyeceği ekonomik politikalar, Avrupa'nın ekonomik durumunun daha da kötüye gidip gitmemesi ve yaşanacak siyasi gelişmelere bağlıdır.
FED'in 2017 yılında politika faizlerini üç kez artıracağını belirtmesi, Trump'un korumacı bir ekonomik politika izleyeceğini belirtmesi doların daha da değerlenebileceği öngörüsünü bizde oluşturuyor. Ancak Tump'un bu politikasının ne kadarını gerçekleştirebileceği başkanlık koltuğuna oturduktan sonra ortaya çıkacak.
Avrupa'nın şu anki ekonomik durumu daha da kötüye giderse, bunun Türkiye ekonomisine olumsuz yansımaları olacaktır. Türkiye olumsuzluklara karşı Şengay topluluğuna katılma uğraşısı içerisinde ve alternatif üretme peşinde, ancak dünya gerçekleri de ortadadır.
2017'de bizi nelerin beklediğini en iyi bilen Allah'tır.
2017'nin tüm İslam âlemine hayır ve bereket getirmesi temennisi ile Allah'a emanet olun.