24 Haziran ‘da Türkiye kararını verdi. Uzun yıllardan sonra tekrar 5 partili bir meclis ile karşı karşıyayız. Diğer partilerin listelerinden meclise giren BBP, SP ve DP'li milletvekilleri partilerine döndüklerinde mecliste 8 parti temsil edilecek.
Bir önceki seçime göre Ak Parti ve CHP'de düşüş yaşanırken, MHP ve HDP oylarını korudu.
Seçimlerden önce MHP ve HDP'nin ciddi oy kaybına uğrayacakları, hatta %10 bandını aşamayacakları kanaati ağır basıyordu. Ancak Ak Parti'nin son dönemde ağır basan Türkçülük dili MHP'ye, CHP ve marjinal Türk solu da HDP'ye can simidi oluverdi.
Birçok partinin temsil edildiği yeni meclis sürprizlere gebedir. Olabilecek gelişmeleri zamanla hep beraber şahit olacağız. Ancak Türkçülük ideolojisinin söz sahibi olduğu bir meclis olacağı kesindir. Çünkü iktidar cenahında MHP kilit parti olurken, muhalefet cenahında da İyi Parti faktörü vardır.
Peki, bir önceki seçime göre Ak Parti ve CHP'nin oyları neden düştü?
Başta şu hususu belirtelim, CHP'ye iki kesimden oy geliyor. Birincisi kemikleşmiş oylardır ve bunlar CHP seçmeninin en az % 80'ini oluştururlar. Bu potansiyel tamamen ideolojik düşünür ve kolay kolay değişmez. Ancak teşkilatlarının yönlendirilmesiyle başka partilere emaneten kayabilirler. İkincisi ise emanet oylardır. Bunlar konjonktüre göre değişkenlik gösteren seçmen kitlesidir.
24 Haziran'da HDP'yi meclise taşıma amacıyla CHP'nin kemikleşmiş seçmenlerinden bir kısmı talimatla HDP'ye oy verdi. Birde CHP'deki çok başlılık ve lider sorunundan dolayı emanet oylarının çoğunluğu İyi Parti'ye kaydı. Dolayısıyla CHP bir önceki seçime göre yaklaşık bir milyon oy kaybetti.
Ak Parti'ye gelince; Ne lider sorunu var ne de talimatla oylarını bir yerlere yönlendirdiler. Ancak Ak Parti'nin temel sorunu dili, politikası ve kimi basiretsiz kadrolarıdır.
15 Temmuz darbe kalkışmasından sonra Ak Parti'nin dili tedrici olarak Türkçülüğe evirildi. Son iki yıldır Sayın Cumhurbaşkanı ve Ak Parti'lilerin Türkçülüğü öncelemesi, özellikle Irak Kürdistan'ının referandumuyla ilgili insafsızca çıkışları Doğu ve Güneydoğu'da ciddi tepkilere sebep oldu.
Ak Parti'nin iç ve dış politikadaki isabetsiz kararları ile birçok kişi mağdur olmuş ve tepkilerini sandığa yansıtmışlardır. Bunların başında siyonist çete israil ile olan yakınlaşma, Mavi Marmara davasının arkasında durmama, 28 Şubat mağduriyetlerin devam etmesi, Güvenlik soruşturması mağdurları, mülakat garabeti… gibi onlarca yanlış politika.
Ak Parti'nin kadroları ve özellikle milletvekili adayları seçmen nezdinde ciddi bir karşılığı yoktu. Seçimden önce bu partiye gönül vermiş seçmen, Milletvekilleri listesini tartışıyor ve Erdoğan olmazsa bunların birine de oy verilmez görüşündeydi. Bütün bu sebeplerden dolayı Ak Parti bir önceki seçime göre yaklaşık olarak 2 milyon 400 bin oy kaybetmiştir.