2004 yılında FETÖ'nün kumpasları sonucu aylarca gözaltında kalıp, işkence gören babası Melek Sain'den 28 bayramdır ayrı olduklarını söyleyen İbrahim Sain, 14 yıldır kaldığı cezaevinde çeşitli hastalıklara yakalanan babasının yeniden yargılanmasını talep etti.
FETÖ’nün polis ve yargı ayağı tarafından İslami hizmetlerinden dolayı kurulan düzmece kumpaslar sonucu 2004 yılında cezaevine konulan Melek Sain’in ailesi adalet bekliyor. Babasının FETÖ mağduru olduğunu söyleyen Sain’in oğlu, bayramları babasında ayrı geçirmenin hüznünü yaşadığını söyledi.
Babasının, 2004 yılında cezaevine girdiğini ve o esnada da kendisinin 9 yaşında olduğunu hatırlatan İbrahim Sain, 1997 ve 2002 yılları arasında babasının Diyarbakır’da camide Kur’an dersi verdiğini
veriyordu. Babam 1998-2000 yılında JİTEM tarafından kaçırıldı. İlk gözaltına alındığında 18 gün ikinci gün ise 12 gün işkence gördü. Bizler o dönem babamı defalarca aramamıza, emniyete, jandarmaya gitmemize rağmen her hangi bir şekilde nerede olduğunu bulamadık. 18 günün sonunda ise kendisini yaralı bir şekilde evin önüne bıraktılar. Ondan sonra babamın rahatsızlığı başladı. Gaziantep’e taşındıktan sonra bir dükkan açacaktık. Babam İstanbul’a gitmişti, İstanbul’da gözaltına aldılar, 36 yıl hapse mahkum ettiler.” dedi.
Babasının dosyasında hiçbir suç unsuru olmadığını, müebbet hapis cezası veren hakimlerin de şu anda FETÖ’den tutuklu olduğuna işaret eden Sain, babasının suçsuz olduğunu, defalarca Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Adalet Bakanlığı’na dilekçe göndermelerine rağmen her hangi bir netice alamadıklarını belirtti.
Sain, şöyle konuştu: “15 Temmuz’a kadar kimse cezaevindeki Müslümanların bu sıkıntısını pek bilmiyordu. Daha doğrusu anlatıldığında kimse bunlara inanmıyordu. Ama 15 Temmuz’dan sonra FETÖ’cü hakim, savcı ve polis ile jandarmalarının ne kadar hain bir şekilde insanlara ve ülkeye zarar verdiklerini görünce o zaman insanlar bizlere hak vermeye başladılar. Babama ceza veren hakimlerden 2 tanesi şuanda Konya’da cezaevinde kalıyorlar. Bununla ilgili biz 3 defa Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlığa ve Adalet Bakanlığı’na dilekçe göndermemize rağmen her hangi bir cevap gelmedi. Darbenin üzerinden bir sene geçmesine rağmen bu mağduriyetler ile ilgili her hangi bir yasal işlem başlatılmadı.”
Babasının gözaltına alındığında çok işkence gördüğünü ve işkencelerin sonucunda da cezaevinde çok ağır hastalıklara maruz kaldığını belirten Sain, “Babam 2004 ve 2009 yılları arasında ciddi bir anlamda rahatsızlandı. Gözaltına alındığında JİTEM ve Ergenekoncular tarafından babama işkence yapıldığında, o işkencenin hastalıkları sonra ortaya çıktı. Babam şuan böbrek hastasıdır. Bu rahatsızlığından dolayı defalarca hastaneye gitmesine rağmen sağlıklı bir şekilde de tedavi olamadı. Cezaevinde de çok ağır hastalıklara maruz kaldı. Üstüne bir de 2011 yılında Tokat’a sevk edildi. Burada babam kalp rahatsızlığı geçirdi. Defalarca hastaneye gitti. Sivas’a gidip ameliyat oldu. Ondan sonra tekrar Diyarbakır’a sevki çıktı.” şeklinde konuştu.
Babasının ve babası gibi haksız yere yıllardır cezaevinde olan mahkûmların dosyalarında her hangi bir suç unsuru olmadığını ve Kur’an dersi vermelerinin suç olarak gösterildiğini ifade eden Sain, “90’lı yıllarda FETÖ ve PKK, kendilerini Kürt bölgesinde kabul ettirmeye yönelik birçok eylem yaptılar. Kendilerinden başka bir güç de istemiyorlardı. O dönem Müslümanlar camilerde Kur’an dersi vermeye başlayınca hem PKK’nin hem FETÖ’nün desteğiyle Müslümanları cezaevlerine attılar ve birçoğunu şehit ettiler. Müslümanlar o dönem çok sıkıntı çektiler. 24 seneden beri cezaevinde olan Müslümanlar var. Bununla ilgili halen her hangi bir işlem yapılmadı." diye belirtti.
“Türkiye’de üstünlerin hukuku geçerli”
Sain, Türkiye’de, özellikle bölgede üstünlerin hukuku geçerliği olduğunu belirterek Ergenekon ve balyozculara yeniden yargılama yolunun açıldığını, İslami davalardan dolayı cezaevinde olanların ise sesinin dahi duyulmadığını belirtti.
Sain, "Bizler, babam ve arkadaşlarının yeniden yargılanmalarını istiyoruz. Biz Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Adalet Bakanına sesleniyoruz! Biz af değil, yeniden yargılanma istiyoruz. Eğer bu ülkede gerçekten adalet varsa, bu adaletin bizlere yansımasını istiyoruz. Balyozculara, Ergenekonculara ceza indirimi yapılarak beraat edildiler, üstüne ise tazminat verdiler. 28 bayramdır babamdan ayrıyız. Babam cezaevine girdiğinde çocuktum. Şu an benim ve kardeşimin çocuğu var. Biz ve çocuklarımız babasız, dedesiz büyüdük. Biz yeniden adalet istiyoruz."
İLKHA