Milli Gençlik Vakfı (MGV) kurucuları, 28 Şubat darbesi sürecinde yaşadıklarını, Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı (TÜRGEV) Diyarbakır Temsilciliğinde düzenlenen programda anlattılar.
Askerlerin köylüleri çırılçıplak soyarak utanmalarını sağladığını anlatan MGV kurucularından Bedri Baran, o dönemde bölge insanına hunharca zulümler yapıldığına dikkati çekti.
Baran, "Bu bölgenin insanı şerefli, namusluydu. Ben zaten İslami çalışmalardan dolayı takip ediliyordum, neticede yakalandım. Beni mahkemeye götürdüler. Neticede 10 aylık bir ceza verdiler. O cezayı yatmadım, tecil ettiler. Köye gittik, cemseler geldi ve bizi topladılar. Bir kilometre uzaklıktaki köyün aşağısına, dereye götürdüler. 'Ulan soyunun!' dedi ve herkes soyundu. Üzerimizde atlet ile iç çamaşırı kaldı. 'Onu da çıkarın.' dediler. İkisini de çıkarttılar. Baba oğula, oğul babaya, herkes birbirine utanç içerisinde bakmaya başladı. Bu hareket değişik köylerde oldu. Bu bölgenin insanına çok hunharca zulüm yapıldı. Neticede biz Müslümanlar da uyuyakaldık. Uyuyakalınca başkaları çalıştı, başkaları çalışınca da sosyalizm aldı başını gitti." dedi.
"Bizi tararlar diye değil tek başıma, 3-4 kişiyle bile oturamazdım"
Kendisini tararlar diye kimsenin yanında oturamadığını kaydeden dönemin Bağlar Belediye Başkanı Ahmet Yağmur da şunları söyledi: "Beni defalarca camiden götürdüler, ifademi aldılar. Fakat cezaevinde nezarette falan kalmadım. Müftü beni çağırdı, 'Sen sabah namazına ve yatsı namazına gitme.' dedi. Beni takip ediyorlardı. Durumlar o kadar tehlikeliydi. Bağlar'da doğrama dükkânımız vardı. Bizi tararlar diye değil tek başıma, 3-4 kişiyle bile oturamazdım. O dükkânın yanında 6-7 kişi olmuş olsa ben oturmazdım."
"28 Şubat en fazla FETÖ'ye yaradı"
28 Şubat darbesinin en fazla FETÖ'ye yaradığını ve bu şekilde birtakım hazırlıkların yapıldığını hatırlatan Yağmur, "Baktık beni öldürecekler. Bir yakınım vardı, o anlatıyordu. 'Biri arkadan yaklaştı, silah sıktı.' dedi. Kardeşim orada şehit olmuştu. Benim de hizmetim dolmadığı için borçlanma yaptım ve emekli oldum. 28 Şubat siyonist merkezlerin bir projesidir. İçerideki destekçileri olan hainler, 28 Şubat'ta Erbakan iktidarını hedef seçtiler. İsrailci komutanlarla milli subayların birbirine düşürülmesine gayret gösterilmiştir. 28 Şubat ihanetinde oynatılan baş piyonlardan birisi de Fetullah Gülen'di. 28 Şubat en fazla FETÖ'nün gizli yapılanmasına yaramış ve bu şekilde birtakım hazırlıklar yapılmıştır." ifadelerini kullandı.
MGV'nin yönetim kurulu üyelerinden Mehmet Alptekin ise şubat ayının sadece 28 Şubat'tan ibaret olmadığını, aynı zamanda "şehadet ayı" olduğunu söyledi.
İLKHA