28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi öncülüğünde Şanlıurfa Adliyesi önünde bir araya gelen Şanlıurfa sivil toplum kuruluşları, basın açıklaması yaparak, söz konusu mağdurlar için yeniden yargılanma yolunun açılmasını istediler.
STK'lar, 28 Şubat sürecindeki siyasi yargı kararlarının iptal edilerek 28 Şubat'ın brifingli-siyasi yargılamalarının yok sayılmasını talep ettiler.
STK'lar adına basın açıklamasını okuyan 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi Şanlıurfa Sözcüsü Seyfettin Gündüz, 28 Şubat darbecilerinin serbest bırakıldığını, asıl mağdurların ise halen cezaevinde olduğunu söyledi.
Gündüz, "Yeni bir af yasasının gündeme geldiği bugünlerde, 28 Şubat ve FETÖ Yargısı mağdurları için yıllar değişmiş, hükümetler değişmiş, siyasi iktidarlar, güç odakları, yargı mensupları değişmiş; ama mağduriyetlerinin giderilmesi için hiçbir şey değişmemiştir. Ne kadar ironidir ki 28 Şubat'ta darbe yaptığı mahkemece tescil edilip ve müebbet hapis cezası alan darbeciler ayda bir imza karşılığı salıverilirken, darbenin gerçek mağdurları ise halen cezaevlerinde tutulmaktadırlar." dedi.
"20 yılı aşan süredir cezaevlerinde tutulan 600'e yakın mahpus mağdur ediliyor"
20 yılı aşkın süredir cezaevlerinde tutulan 600'e yakın mahkumun ve bu mahkumların ailelerinin mağdur olduğunu ifade eden Gündüz, "Sayın Cumhurbaşkanı'nın defalarca dillendirdiği ve Meclis'te defalarca gündeme gelen bu hukuksuzluk karşısında somut bir adli, idari ya da yasal adımın atılmamış olması da ayrıca ciddi çelişkileri içerisinde barındırıyor. Bu çelişkileri ortaya sermek ve duymayan kulak, görmeyen göz ve sızlamayan vicdan kalmasın, hiçbir mazeret ileri sürülmesin diye buradayız. Aradan geçen 21 yıla rağmen 28 Şubat'ın ve FETÖ'nün çaldığı hayatların hesabının halen sorulmadığı ve 20 yılı aşan sürelerle cezaevlerinde tutulan 600'e yakın mahpus ve bu mahpusların aileleri için darbe devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Gündüz, şöyle devam etti: "15 Temmuz sonrası FETÖ yargısının darbeyi manipüle ederek işi sulandırmaya çalışması halkın gözünden kaçmamıştır. Unutulmamalıdır ki; halkımız Sayın Cumhurbaşkanı'nın çağrısına uymayıp darbeyi püskürtmeseydi, başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere iktidarın çoğu üyesi ve FETÖ'ye karşı olan herkes bugün cezaevlerinde olacaktı. Sayın Cumhurbaşkanı'nın dediği gibi 'devlet kendisine karşı işlenmiş suçları affetme yetkisine sahip olmalıdır' ilkesine bizler de tam destek veriyoruz. Şahıslara karşı işlenmiş suçlarda affetme yetkisi mağdurlarda olmalıdır."
"28 Şubat darbesi zulmünün devam etmesi izah edilecek bir şey değildir"
28 Şubat ve FETÖ yargısı mağdurlarına artık adaletin tecelli etmesi gerektiğini söyleyen Gündüz, "Dijital kayıtlarla cezalandırılan, avukatsız ve işkenceli sorgulamalarda imzalatılan sahte ifade tutanaklarına dayanılarak gençlikleri ellerinden alınan, ev ya da işyerlerine yerleştirilen sahte delillere dayanarak iğrenç, aşağılık iftiralarla suçluymuş gibi medyanın önüne atılan 28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağdurlarına özgürlük talebiyle buradayız. 28 Şubat herkes tarafından 'darbe' olarak adlandırılıyorken, 28 Şubatçılardan bir kısmının da darbeciliği mahkeme tarafından tescil edilmiş ve onlara da müebbet hapis cezası verilmişken, 28 Şubatçı hâkim ve savcıların brifingli ya da paralel yargının elemanları olduğu tespit edilmiş ve kritik mahkemelerde görev yapanlar ya ihraç edilmiş ya da tutuklanmışken, 28 Şubat süreci yargılamalarına meşru yargılama muamelesi yapılamaz. Bırakın hukuku, mantık ilkelerine bile aykırı olan bu zulmün halen devam ettirilmesinin de bir izahı yoktur. Hukuksuzluğun bu derece ayyuka çıktığı bir konuda böylesi bir sessizlik ve tavırsızlık endişe vericidir." dedi.
"Başta yargı ve hükümet, üzerine düşen görevi yapması lazım"
Yıllardan beridir cezaevlerinde tutulan bu insanların ailelerinin de cezalandırıldığını söyleyen Gündüz, sözlerine şöyle devam etti:
"Yıllardan beridir cezaevlerinde tutulan bu insanlar ile birlikte aileleri de cezalandırılmaktadır. Bu insanlar defalarca şehirden şehre sürgüne gönderilerek adeta kendileriyle birlikte aileleri de cezalandırılmak istenmektedir. Bu insanların birçoğunun anne ve babası onlar cezaevlerindeyken çocuklarına hasret gittiler. Kimisi de cezaevlerindeki kötü koşullardan dolayı cezaevinden çıktıktan sonra vefat ettiler. Bu insanların ailelerinin hak taleplerine kulak vermek herkesin üzerine düşen önemli bir görevdir. Kendilerini tutuklayanlar tutuklu hale geldiği halde af talebinde bulunmayan, vakur ve onurlu bir duruşla haklarını arayan bu insanların ve bu insanların ailelerinin hak taleplerine kulak vermek ve gereğini yerine getirmek, açıktır ki başta yargı, hükümet ve TBMM olmak üzere herkesin üzerine düşen önemli bir görevdir."
"Birçok insanın hayatını karartan 28 Şubat süreci her yönüyle aydınlatılması gerekir"
"Binlerce insanın hayatını karartmış olan 28 Şubat sürecinin her yönüyle aydınlatılmasını ve bu sürecin bütün aktörlerinin açığa çıkartılarak bunlardan hesap sorulmasını bekliyoruz" diyen Gündüz, "Brifingli yargılamaların kötü mirasını devralan mevcut mahkemeleri, iş yoğunluğu bahanesini bir tarafa atarak, gerekirse gecelerini gündüzlerine katarak bu sorunu çözmeye davet ediyoruz. Binlerce insanın hayatını karartmış olan 28 Şubat sürecinin her yönüyle aydınlatılmasını, bu sürecin bütün aktörlerinin açığa çıkartılarak bunlardan hesap sorulmasını bekliyoruz. 28 Şubat sürecindeki siyasi yargı kararlarının iptal edilerek 28 Şubat'ın brifingli-siyasi yargılamalarının yok sayılmasını talep ediyoruz." şeklinde konuştu.
Yapılan basın açıklamasını ardından toplanan kalabalık sessiz bir şeklide dağıldı.
İLKHA