15 Temmuzun kahramanları vardır ve onlar sayesinde bu hain darbe püskürtülmüştür.
15 Temmuzun akla ilk gelen kahramanları bu uğurda canlarını verenlerdir, yaralananlardır ve net bir şekilde direnenlerdir ve bu darbeyi başarısız kılanlardır. Daha sonra da bir ay müddetince meydanlardan çekilmeyen halktır.
Bu kahramanları o günden beri ortaya yeni çıkan görüntü ve haberleriyle medyamızda izlemeye devam ediyoruz, onları takdir ediyoruz, onlar asla unutulmayacaklardır.
Zaten devlet de onlara hak ettikleri değeri veriyor, haklarını teslim etmeye çalışıyor. Bu güzel bir şeydir, adaletin gereğidir.
Bu arada yirminci seneyi devriyesinde bir hafta boyunca 28 Şubat post modern darbesi konuşuldu durdu. Tabi hep mağdurlar üzerinden konuşuldu. Doğrudur, 28 Şubat Müslümanları gerçekten mağdur etmişti, dolayısıyla bu mağduriyetler dile getirilmeliydi.
Bu arada bir hakikat iyice belirgin hale geldi ki, 28 Şubattan en çok beslenen, palazlananlar 15 Temmuz darbesini yapanlardı. Herkesin bildiği üzere bu yapı FETÖ yapısıydı.
Peki, bu 28 Şubat'ın kahramanları yok muydu?
Belki 15 Temmuz gibi aynı anda püskürtülemediği için, darbeciler der dest edilemediği ve gereken cezaya çarptırılamadığı için bu darbenin kahramanları da söz konusu edilmemiş olabilir.
Yani darbe o an için başarılı olduğu için darbeciler kahraman sayılmıştı. Yani bir anlamda 28 Şubat'ın kahramanları darbecilerin kendileri olmuştu.
Fakat her şeye rağmen bu darbenin gerçek anlamda başarılı olduğunu kimse söyleyemez. Çünkü bu darbeden sonra yapılan ilk seçimde bu darbenin siyasi ayağını oluşturanlar sandığa gömülmüş, darbenin mağdurları tek başına iktidara gelmiştir.
O halde 28 Şubat darbesini nihai hedefine ulaştırmayan, uzun vadede de olsa akamete uğratan kahramanlar olmalıdır ve bu kahramanlar bulunup ortaya çıkarılmalı ve hakları teslim edilmelidir.
Bunlar ta baştan beri susmayanlar, 28 Şubat zulmünü ifşa etmekten geri durmayan, böylece halkın gözünde mahkûm edenlerdir.
Türkiye'nin dört bir yanında direnişlerini, eylemlerini kesintisiz sürdüren, hiçbir şeyden yılmayanlardır. Bunları şehir şehir tespit etmek hiç de zor değildir. O günün emniyet ve mahkeme kayıtlarında, medyasında mevcuttur.
Bu kahramanların hakları teslim edilmeli, şükranla yâd edilmelidirler.
Evet, bazı kesimler, bazı kişiler 28 Şubat'ın aynı zamanda hem mağdurları ve hem de kahramanları olabilir.
Biz bu defa başka bir pencereden bakalım ve şu mağduriyet söylemini birazcık olsun terk edelim, olaya hep böyle sulu gözlerle bakmak bence insanımız için hiç iyi olmuyor.
Bu arada yetkililere bir daha sesleniyoruz;
28 Şubat'ın kahramanlarını bulup çıkaramıyorsanız hiç olmazsa ta o günden itibaren mağduriyetleri devam edenleri bulun ve yirmi yıl sonra da olsa yaşamakta oldukları zulme bir son verin Allah aşkına.