Suriye savaşı adım adım, evre evre ilerledi.
Daha önce yazdığımız yazılarda bu konuyu ele almış ve ileriki aşamalarda yaşanacak kuvvetle muhtemel gelişmelere dikkat çekmiştik.
Suriye sahasındaki örgüt ve grupların tasfiyesi ile, devletlerin karşı karşıya geldiği bir savaşın yakın olduğuna vurgu yapmıştık. Tabi, geçmiş yüzyılın başında İngiltere ve Fransa'nın anlaşıp Sykes-Picot ile İslam coğrafyasını böldükleri gibi, Rusya ve ABD'nin de anlaşarak, savaşsız bir şekilde Suriye'yi aralarında bölme ihtimali ile birlikte...
Söz konusu bu ihtimal zayıf da olsa varlığını sürdürmekle birlikte, geldiğimiz noktada Suriye'deki savaş, 3. Dünya Savaşı'na dönmek üzere.
ABD'nin başını çektiği Batı, Suriye'de 3. Dünya Savaşı evresine geçişin düğmesine basmış gibi. İngiltere ve Fransa'dan yükselmeye başlayan, ABD yanlısı Suriye'ye müdahil olma açıklamaları, bu yöndeki planın hazırlıklarıdır. Fransa ve İngiltere, Rusya, İran ve Türkiye'nin oluşturduğu örtük cepheye karşı, ABD cephesinde mevzilenmeye başladı.
Patlak verecek bir 3. Dünya Savaşı'nda hangi devletlerin ABD'nin yanında savaşa dahil olacağını şimdiden kestirmek zor elbet.
İngiltere ve Fransa liste başı. Muhtemelen israil savaşa dahil olmadan, savaş dışı kalarak kazanan olmak isteyecek. Ancak böyle bir savaşa israil dahil olmasa da asıl savaş israilin başına patlayacak. Bu savaş, israilin sonu olacak.
Böyle bir savaşta ABD cephesinde gönüllü yer alacak İslam ülkeleri de var: Suudi Arabistan ve BAE gibi.
Hatta denilebilir ki Suudi Arabistan İran'dan dolayı böyle bir savaşı Batılı ülkelerden daha çok istiyor.
Muhammed bin Selman ile birlikte Suudi Arabistan, ABD'nin İslam alemindeki koç başı olma yolunda ilerliyor. Daha önce diğer sahalarda gizli kapaklı yürütülen ilişkiler süreci, askeri ve siyasi işbirliği halini alarak ete kemiğe bürünüyor. Her ne kadar biz öncesinden biliyor olsak da Müslüman kamuoyu, Muhammed bin Selman'dan, İslam alemine ihraç ettikleri Vahhabiliğin de, efendileri ABD'nin bir isteği olduğunu öğrendi.
Muhammed bin Selman'ın itirafı ile, Türkiye'de senelerce Suudi Arabistan'dan milyonlarca dolar alan çevreler de, İslami hizmet adı altında aslında ABD'nin planına hizmet etmiş olduklarını da öğrenmiş oldular!
Öğrenmiş oldular mı yoksa halâ kafalarını kuma mı gömüyorlar, o da ayrı bir mesele!
Finansal ve ideolojik olarak Suudi Arabistan'dan beslenen çevreler, dolaylı olarak ABD'ye hizmet ediyorlar. Bu beslenme, devlet eli ile olmayabilir de. Ki, Muhammed bin Selman bu projeyi, Suudi Arabistan'daki vakıflar üzerinden de finanse ettiklerini söyledi.
Biz tekrar 3. Dünya Savaşı ihtimaline dönersek; aslında son günlerde casus cinayeti meselesiyle İngiltere ile Rusya arasında baş gösteren krizin, 26 ülkeden ve NATO içinden 300'ün üzerinde Rus diplomatın sınır dışı edilmesi ile sonuçlanması, bu bağlamda yaşanan gelişmelerdir.
Rusya ile NATO ülkeleri arasında yaşanan bu yeni soğuk savaşa, Suriye merkezli 3. Dünya Savaşı ile ilişkili olarak bakmak yanlış olmaz.
Birileri, Suriye'de ABD'nin merkezinde olduğu bir 3. Dünya Savaşı'ndan bahsediyorsun, ama Trump “Suriye'den çekiliyoruz” açıklaması yaptı, diyebilir.
ABD, Suriye'den çekilecek diye inanan birileri varsa, varsın uykusuna devam etsin. Bize de, acıyarak iyi uykular demek düşer.
Trump öyle bir açıklamasa yapmışsa, daha petro-dolarlarını sağmayı düşündüğü Suudi Arabistan gibi ülkeler içindir.