İnsan, insanı savunmaya yatkındır. Fıtratından uzaklaşmamış bir insan, yeryüzünün herhangi bir yerinde zulmedilen bir insana sahip çıkmak, onu o zulümden kurtarmak ister.
Ne var ki bu insanî hal, engellerle karşılaşınca etkisizleşiyor, tükeniyor. Engeller, fiziki olabilir ya da manevi. İnsan çoğu zaman fiziki engeli hatırlar. Bir Müslümana yardımdan söz edilince aklına önce İslam dünyası arasına konan hudutlar gelir, pasaport işlemleri gelir. Oysa manevi engeller, çoğu zaman fiziki engellerden daha çok engelleme kabiliyetine sahiptir.
İnsanın zulme karşı çıkmasını engelleyen en etkin unsur, zulmün şu veya bu sebeple meşru görülmesidir. Diğer bir ifadeyle zulmün meşrulaştırılması, zulme karşı çıkmanın önündeki en etkili engeldir.
İnsanlık tarihi boyunca insanların zulmü meşru görmek için öne sürdükleri sebepler vardır. Din farkı, ırk farkı, ideoloji farkı, suç işleyenin akrabası olmak gibi.
Nice Müslüman sadece Müslüman olduğu için zulme uğramıştır. Habeşistan hicretine tanıklık eden Mekkeliler, hicret ettirenlerin din farkını onlara yapılan zulmü meşrulaştıran bir sebep olarak gördüler. Sebepler, vicdanları kilitler; zulme karşı harekete geçme his ve düşüncesini yok eder. İnsanı zulme seyirci yapar ya da zulmün ortağı. Habeşistan’a hicret karşısında Mekkelilerin vicdanı kilitlendi; zulmü meşru görmek için buldukları sebep onların harekete geçmesine engel oldu.
Mezhepler savaşı Avrupa’sında on binlerce kişi, sadece mezheplerinden dolayı katledildi. Katolik ya da Protestan olmamak, insan haklarının onlara yönelik tatil edilmesi için yeterli bir sebep oldu, onlara yapılanları hemcinslerinin gözünde meşrulaştırdı.
Nice Siyahî, yakın bir döneme kadar Amerika ve Güney Afrika’da sadece renklerinden dolayı zulme uğradılar. Yanı başlarındaki veya uzaklarındaki Beyaz Hıristiyan ve Yahudiler bu zulmü seyretmekle yetinmediler; çoğu zaman desteklediler, teşvik ettiler. Zulme uğrayanın Siyahî olması, ona yapılan zulmü meşru görmek için sebep oldu; bu sebep vicdanların ayarını bozdu, insanı kendi hemcinsine karşı duyarsızlaştırdı, zulmün ortağı yaptı.
Sovyet Rusya’da milyonlarca insan sadece komünist olmadığı için Sibiryalara sürgün edildi, katledildi. Komünist olmamak, onlara yapılan zulmü meşrulaştırdı, onlara yönelik acıma duygusunu bertaraf etti.
Bugün belki yanı başımızda bir kan davası sürecinde kimi kişiler, sadece katilin akrabası olduğu için öldürülebiliyor. İradesi üzerinde hiçbir etkiye sahip olmadığı katilin akrabası olmak, ona yapılan zulmü en azından bir grup insanın gözünde meşrulaştırıyor.
Acaba bu sebepler tablosu içinde dünya Müslümanlarına yapılan zulmü meşrulaştıran nedir? Hangi sebep, katil zalimleri Müslümanlara karşı harekete geçiriyor?
Myanmar’daki, Orta Afrika’daki, Filistin’deki insanın Müslüman olmasından başka ona yapılan zulmü, ona yönelik katliamı meşrulaştıran bir sebep var mı?
Sebep tespitinde isabet testi, sebebin değişmesi ile sonucun değişip değişmediğine bakılarak yapılır. Myanmar’daki, Orta Afrika’daki, Filistin’deki insan Müslüman olmasaydı hemcinslerini koruma adına İnsan Hakları Teşkilatları, Mahkemeleri kuranlar ona yapılan zulme, ona yönelik katle seyirci kalır mıydı? O zulmü, o katli meşru görür müydü? Suriye’de katledilenler Müslüman kimliğinden başka bir kimliğe sahip olsalardı Suriye savaşının bu kadar uzun sürmesine izin verilir miydi?
Mısır’da 529 idamı kapsayan post modern katliam kararı karşısında idamı destekleyici tavırlar sebepte isabet testine tabi tutulduğunda ortaya şu gerçek çıkıyor: Onların Müslüman olması, idamlarının “hoş karşılaması” için yeterlidir. Ana sebep budur. Ama zalimler bu ana sebebin Müslümanlar arasında bütünleşmeye, bir ortak savunma hissinin gelişmesine vesile olacağını bildiklerinden “ara sebepler” uyduruyorlar.
Zulmün asıl sebebini saklamak için mazlumda başka sebepler aramak çağdaş bir oyundur. CNN’in, Reuters’in, BBC’nin haberlerine bakılırsa aslında 529 İhvan-ı Müslimin, Mısır’da güvenlik kuvvetlerine karşı çıkmak gibi büyük bir suç işlemişler de ondan idam ediliyorlar.
Aynı haber ajansları, dünyanın dört bir yanındaki günah gruplarının yaptıkları gösterilerden dolayı idam edilmelerini meşru görüyorlar mı? Onlara gözaltına götürülürken kelepçe takılmasına dahi karşı çıkmıyorlar mı?
CNN, Reuters ve BBC için Müslüman olmak zulme uğramayı meşrulaştırma sebebi olabilir. Ama ey sen Müslüman, ya senin için Müslümana zulmü meşrulaştıran sebep nedir? Mezhep, meşrep, ırk farkı mı, başka bir şey mi? Senin kendi sebeplerini sebepte isabet testine tabi tutman gerekmez mi? Bu testten sonra suçu mazlumda görmek gibi bir sorumsuzluk zorlaması senin vicdanını isyan ettirmez mi?