Sosyolog Musa Apuhan, 6-7 Ekim olaylarında vahşice katledilen Yasin Börü ve arkadaşlarının şehadet yıl dönümünde önemli açıklamalarda bulundu.
6-7 Ekim’in insanlığın bir daha yaşamak istemediği bir sürecin adı olduğunu dile getiren Apuhan, yaşanan olayları, açtığı yaraların asla kabuk bağlamayacağı, yürekteki sızının asla dinmeyeceği, bu olayları yaşayanların görenlerin ve duyanların “İnsanlık bunu da mı yaşayacaktı” dedikleri bir facianın adı olarak değerlendirdi.
“HDP Eş Başkanı Demirtaş’ın sözleri bölgeyi kan gölüne çevirdi”
Salahattin Demirtaş’ın çağrısıyla bölgenin kan gölüne döndüğünü belirten Apuhan, “HDP hangi hesaplar neticesinde oldu bilmem ancak bölgeyi kan gölüne çeviren o sorumsuz çağrıyı Eş Genel Başkan Selahattin Demirtaş’ın ağzından yaptı. Bu çağrının hemen akabinde birçok ilde aynı anda eylemler başladı, bu eylemlerde her düşünce ve görüşten 52 insan hayatını kaybetti. İş yerleri yakıldı, yıkıldı talan edildi. Birçok insan haksız yere mağdur edildi. Bütün bunları da bir tarafa bırakarak hepimizin kanını donduran o olaylar yaşandı .” diye konuştu.
“Yasin Börü ve arkadaşlarını hunharca katlederek bir şeyi çözemezsiniz”
Apuhan konuşmasına şöyle devam etti: “Kurban Bayramında, memleketlerinden zulümden kaçıp, ülkemize özelikle bölgemize sığınan sığınmacı Kobanililere kurban eti dağıtmak isteyen Yasin Börü ve arkadaşlarının vahşice katledilmeleri olayının bir gün önce mahkemeleri yapıldı. Bu gün ise yıl dönümü, o olaylardaki tutanaklara baktığımızda insanın yapılanları dinlerken bile tüylerini diken-diken oluyor. Kobani’deki kuşatmayı, Türkiye’de bir türlü netice vermeyen çözüm süreci görüşmelerini, 16 yaşında ki Yasin Börü ve arkadaşlarını hunharca katlederek çözemezsiniz.”
“Yasin Börü’nün Annesinin Allah’ın evi Beytullah’ta ettiği dua hepinizi perişan eder”
“Ben bu bölgede kan dökülsün istemiyorum, hele-hele kardeş-kardeşi katletsin istemiyorum” diyenlere seslenen Apuhan, “Öncelikle herkesin kanını ve canını, en az kendi canınız ve kendi kanınız kadar kutsal ve değerli bileceksiniz. Bunun için de ellerinizi tetikten çekeceksiniz. Hem de hiçbir bahane üretmeyeceksiniz yoksa yüreğini yangın yerine çevirdiğiniz canından can aldığınız Yasin Börü’nün Annesinin Allah’ın evi Beytullah’ta ettiği dua hepinizi perişan eder.” ifadelerini kullandı.
Yaşanan olayların toplumda büyük bir travmaya sebep olduğunu dile getiren Apuhan, “Aslında bir sosyolog olarak, böyle bir olayın yıl dönümünde olayın toplumsal boyutunu, Sosyo-psikolojik boyutunu, inanç boyutunu ve değer yargılar boyutunu nedenleri ve çözümleri üzerinde durmak yazmak ve paylaşmak isterdim. Ancak sizler de takdir edersiniz ki bu olay toplumda büyük bir travmaya sebep olmuştur. Her düşünce ve kesimden insanlar bu acıyı yüreğinde hissetmiştir. Bir insan olarak bende aynı acıları yüreğimde his ettim ve onları söyledim. ” dedi.
“Birbirimizin acılarını yüreğimizde hissedersek o zaman bu coğrafya yetim olmaktan kurtulur”
Apuhan, son olarak şunları söyledi: “Bu coğrafyada acıların son bulmasını istiyorsak, hayatımızda bir günlüğüne de olsa bu akşam başımızı yastığa koyduğumuzda bir empati kurarak Yasin Börü ve diğer katledilen masum gençlerin anası babası ve eşlerinin yerine kendimizi koyacağız. Çünkü biz ne zaman birbirimizin acılarını yüreğimizde hissedersek o zaman bu coğrafya yetim olmaktan kurtulur. Ben buradan bir kez daha yıl dönümü olması münasebetiyle hunharca katledilenlere Allahtan rahmet kederli ailelerine sabır ve metanet diliyorum.” (Nihat Kanat-İLKHA)