6-8 Ekim saldırılarının yıl dönümünde İLKHA’ya değerlendirmelerde bulunan Bitlis İl Başkanı Celal Gül, Kobani bahaneli saldırıların planlı ve projeli olarak yapıldığını söyledi. Kobani’de yaşananların bahane edildiğini belirten Gül, PKK/HDP'nin ABD'de hesabına çalıştığını ifade etti.
Mütedeyyin halkın hedef alındığını hatırlatan Gül, “2014'de yaşanan 6-8 Ekim saldırıları, Türkiye genelinde olmakla birlikte ağırlıklı olarak Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde, büyük bir plan ve proje dahilinde, sistematik olarak başladı. Kobani olayları bir bahaneydi. Genelde Türkiye ve yerel de bölgede tamamıyla Müslümanlara yönelik bir hareketti. Yakalanan bir itirafçının, ‘bunun plan ve programlarını bizler HDP parti binalarından alıyorduk’ söylemi saldırıların amacını ortaya koyuyor.” dedi.
“Bölgede en sakin yer Bitlis’ti”
6-8 Ekim’de Bitlis’te yaşanan saldırılara da değinen Gül, şunları söyledi: “Bitlis'te yaşanan saldırılar 5 gün sürdü. Belki olayların en az yaşandığı illerden biriydi Bitlis. Bitlis'in Tatvan ilçesinde, Kültür Camisi yakıldı. Bununla birlikte yine Cumhuriyet Mahallesi'nde genel olarak eylemlerini burada sürdürdüler. Birçok esnafın iş yerlerini yakıp, banka ATM’lerini yaktılar. Güroymak ilçemizde olaylar daha şiddetli yaşandı. Burada ambulanslara bile saldırı yapılarak, iş yerleri yakıldı. Tahribatların en çok olduğu ilçelerimizden biri de Hizan oldu. Hizan’da yaşanan saldırı ve olaylar nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Ahlat, Adilcevaz ve Mutki ilçemizde ciddi bir saldırı ve olay yaşanmadı. Merkezde ise ilk gün 150 kişilik bir gurupla mahallelerde tava-tencere çalmakla başlandı. İkinci gün bu rakam 30-40’a kadar düşerken, olayların 5’nci gününde ise sayıları 5-10’a düştü. Özellikle Zeydan Mahallesi’nde bulunan eski sanayi bölgesinde lastik yakmayla başlayan olaylar, çarşı merkezinde ATM’lere saldırmakla devam etti.”
“ABD hesabına çalıştılar, saldırılar planlı ve projeliydi”
ABD Başkanı Donald Trump’un “Kürtler muhteşem insanlar. Bizim için de öldüler. Bunu unutmayacağım.” sözlerini hatırlatan Gül, 6-8 Ekim saldırılarının planyacısı ABD hesabına çalışan Kandil’in olduğunu belirtti.
Gül, sözlerini devamla, “Kobani bahane edilerek, sanki buradaki Müslümanlar Kobani'ye müdahale etmiş izlenimi verildi. Kobani’deki olayları bölgedeki Müslümanların üzerine atıp, burada planlarını devreye koymaya çalıştılar. Bununla ABD mi yoksa israilin hesabına mı çalışıldı? Bugünkü hesap olarak görüldüğünde, gerçekten ABD’nin hesabına çalıştığını görüyoruz.” diye konuştu.
“Bölgede yaşatılan mağduriyetler giderilmedi”
“PKK, Kürd halkının hamisi değildir. Sadece kendi seçmenin ve kendisine gönül bağlayanların temsilcisidir.” diyen Gül, bunun da ortalaması alındığında fazla bir kitleye hitap etmediğinin görüleceğini ifade etti.
Zarar gören halkın mağduriyetinin ciddi anlamda giderilmediğinin altını çizen Gül, sözlerinin devamında şunları söyledi: “Bu konuda gerek esnafın ve gerekse de bölgedeki halkın hiçbir şekilde mağduriyetleri giderilmedi. Bunu şu şekilde görüyoruz. Bitlis'in nüfusu 60 bine yakın iken, bugün 50 binin altına düşmüştür. Bu da dışarıdaki yatırımcıların kesinlikle bölgeye yatırım yapmak istemediğini gösteriyor. Bölgede yatırım yapılacağı zaman, PKK tarafından sabote edileceği ve şirketlerine saldırı yapılacağı endişesi taşıyor yatırımcı. Hükümette bu halkın masraflarını, mağduriyetlerini ciddi anlamada gidermemiştir. Bu halk hala 6-8 Ekim olaylarının mağduriyetini yaşıyor ve bir müddet daha yaşayacağını düşünüyorum.”
Son olarak bölge halkının bir daha 6-8 Ekim vahşetini yaşamak istemediğini vurgulayan Gül, bir daha bu olayların yaşanmaması adına hükümetin bir an evvel elini taşın altına koyup, buna bir çözüm getirmesi gerektiğini ifade etti.
İLKHA