Van’da 17 Ekim 2014 tarihinde akşam saatlerinde evine giderken arkasından yaklaşan PKK’liler tarafından ensesine sıkılan kurşunla katledilen M. Latif Şener, şehadetinin ikinci yıldönümünde ailesi ve sevenleri tarafından rahmet ve minnetle yâd ediliyor.
Babasının, ömrünü daima İslami hizmetlere adadığını söyleyen Müslüm Şener, bunu hazmedemeyen PKK’nin, 6-8 Ekim sürecini fırsat bilerek babasını katlettiğine dikkat çekti.
İLKHA’ya konuşan Müslüm Şener, sürekli olarak PKK tarafından tehdit edilen babasının, hiçbir zaman örgüte taviz vermediğini anlattı.
Dindar bir şahsiyete sahip babasının, ciddiyetle sarıldığı ibadetlerine çevresini de teşvik ettiğini belirten Şener, "Babam maneviyata çok önem veren bir insandı. Yaşantısıyla, sosyal hayatıyla İslam’ı önemseyen bir yapıya sahip şahsiyetti. Teveccüh namazı kılar ve sabah namazını beklerdi. Van’daki depremin ardından herkes gibi o da çadır kentte kaldı. Çadırlarda olan diğer amcalarımın yanına gider, onları tek tek sabah namazına kaldırırdı. Onları kaldırmadan önce de abdest sularını hazırlardı. Bu konularda çok hassas bir insandı." dedi.
PKK’nin, kendisi gibi düşünmeyenlere hayat hakkı tanımadığını, baskı ve şiddetle sindirmeye çalıştığını ifade eden Şener, sözlerine şöyle devam etti:
“Çetelerin amacı Müslümanları düşüncelerinden soğutup kendilerini tedirgin etmek, bu gibi şahsiyetleri bölgeden sürgün etmekti. Cirit atacak şekilde bir ortam hazırlama peşindeydiler. Çünkü bu bölgede onlara karşı tek mücadele eden Müslüman kesimlerdir. Müslümanların dışında tüm gruplar PKK'den korkuyordu. Sadece Müslümanların kendilerinden çekinmediğini onlar da çok iyi biliyordu. Babam, İslam’ı savunan bir yapıya sahip olduğu için ortamlarda, taziyelerde her zaman onların yanlışlarını eleştirirdi. Bu yüzden de kendisini kara listeye aldılar.”
PKK’nin, babasını sürekli tehdit ettiğini hatırlatan Şener, 6-8 Ekim olayları ve sonraki süreci fırsat bilen PKK’nin kendisine muhalif insanları katlettiğine dikkat çekti.
Şener, “PKK’liler, birkaç defa babamdan haraç istemişlerdi. Babam da İslami bir vakara sahip olduğu için çok ciddi bir şekilde bunları dükkândan kovmuştu. Gıda dükkânı vardı, onu işletiyordu. 2-3 kez o şekilde dükkâna gelmişler. Hatta bir kez de arabaya almışlar. ‘Sen bizim düşüncemize, Kürt oluşumuna çok zarar veriyorsun’ şeklinde babamı uyarmışlar. Biri orada şahit olmuş, babam onların tehditlerine karşı, ‘Siz batının uşaklarısınız, gerçek Kürtler bizleriz, bu ülkeyi de savunanlar bizleriz. Siz sadece kaos getiriyorsunuz ve halka zarar veriyorsunuz’ demiş. 6-8 Ekim olayları da onlar için bir fırsat oldu ve o gün her şeyi o şekilde yapacaklarını sandılar. Buradaki insanları da korkuyla, kanla sindireceklerini zannettiler ama döktükleri kanda boğulacaklarını fark etmediler.” şeklinde konuştu.
Cinayetin ardından PKK’nin, babası için IŞİD’çi olduğu yönünde iftiralar attığını hatırlatan Şener, aslında buna kendilerinin de inanmadığını, tepki çekmemek için böyle bir yola başvurduklarını ifade etti.
“Babam Müslümanım diyen herkesi kucaklayan bir şahsiyetti”
Babasının, tüm Müslümanları kucaklayan ümmetçi bir anlayışa sahip olduğunu söyleyen Şener, “Babam A grubu, B grubu, C grubu diye ayrım yapmazdı. Bu yönde evrensel bir İslami şahsiyete sahipti. Bu anlamda, Müslümanım diyen herkesi kucaklayan yapıya sahip bir şahsiyetti. Mazlum ve garibanlar için bir oluşum varsa insanları oraya teşvik ederdi. Her zaman kendince öz eleştiri yapan bir kişiliği vardı. Şehit olduktan sonra kendisine olmadık iftiralar atıldı.” ifadelerini kullandı.
İLKHA