İçişleri Bakanlığının genelgesine göre 65 yaş üzeri ile 20 yaş altı vatandaşların sokağa çıkma kısıtlaması 22 Mart'ta başladı. Bu tarihten itibaren sokağa çıkmaları kısıtlanan 65 yaş ve üstü vatandaşlardan işçi ve işyeri olanlar sokağa çıkmaları kısıtlandığı için bu süreçte çalışamadı ve işyerlerini açamadı.
1 Haziran itibariyle yeni normalleşme sürecinde esnaf ve sanatkar olarak işletme sahibi 65 yaş üstü vatandaşların maske, mesafe ve temizlik şartına riayet şartıyla işlerinin başında olabileceği kararının ardından haftalardır iş yerlerini açamayan yaşlılar, haftalar sonra işyerlerini açmanın sevincini yaşıyor.
Gaziantep’te Coronavirus salgını nedeniyle mart ayında terzi atölyesini kapatmak zorunda kalan Halit Memiş (70), verilen iznin ardından pazartesi gününden itibaren dükkanını açtı.
Coronavirus tedbirleri kapsamında sokağa çıkmasının kısıtlanmasının ardından dükkanını kapatan ve 1 Hazirandan itibaren işyerini açabilmesine izin verilmesinin ardından haftalardır açamadığı dükkanını uzun bir aradan sonra yeniden açan Memiş, haftalar sonra dükkanını açarak çalışmaya başladı.
Haftalar sonra dükkanını açtığı için mutlu olduğunu belirten Memiş, ilkokulu bitirdikten sonra çırak olarak başladığı terzilik mesleğini 56 yıldır severek devam ettirdiğini ve ilk defa bu kadar uzun bir süre dükkanından ayrı kaldığını söyledi.
Covid-19 salgını nedeniyle 2,5 aydır iş yerini açamadığını ifade eden Memiş, kendisine bu fırsatı veren yetkililere teşekkür etti.
Büyük emekler vererek öğrendiği mesleğini severek yaptığını ve ömrü yettiği müddetçe de yapmaya devam edeceğini söyleyen Memiş, haftalardır çalışamadığını ve çalışmayı özlediğini belirtti.
İşyerini açmayı, çalışmayı ve müşterilerini özlediğini belirten Memiş, “Biz çalışmaya alışmışız. Yaklaşık 70 gündür evde kaldık. Hükümet, iş yeri olanlara bir serbestlik verdi. Pazartesi gününden itibaren iş yerimizi açıp çalışıyoruz. İş yerimize gelmemiz bizim için iyi oldu. Çok makbule geçti ve huzurluyuz. Ev ortamı yaşımızdan dolayı bizi biraz sıkmıştı. İlkokuldan beri çalıştığımızdan dolayı evde kalmak ve boş kalmak bizi sıktı. Parklar, bahçeler ve camilere gitmemiz de yasaktı. Bundan dolayı da bize bu imkânı verdiklerinden dolayı hükümete ve yetkilere çok teşekkür ediyorum, Allah razı olsun.” dedi.
Evde kaldığı dönemin kendileri için bir tatil süreci olduğunu belirten Memiş, “Evde okumadığım kitapları okudum, hiç konuşmadığımız ve görüşemediğimiz telefonla akrabalarımızla görüştük. Eşimize, çocuklarımıza, torunlarımıza daha çok zaman ayırmış olduk. Bundan dolayı pek fazla evde sıkılmadım. Allah'a şükürler olsun kitabımızı okuduk, ibadetlerimizi yaptık. Hatta bu Ramazan Kur’an-ı Kerim'i iki defa hatim ettim. Yani kısacası bu süreç bizim için bir fırsat oldu. Bundan dolayı pek fazla sıkılmadım. İnşallah bir daha aynı duruma düşmeyiz. Elimizden geleni yapıyoruz. Maskemizi takarak, mesafemizi koruyarak ve temizliğe dikkat ederek tedbirimizi alıyoruz. Zaten günde 3-5 defa abdest alıyoruz. Biraz daha suya sabuna fazla dokunuyoruz. İnşallah bu süreci atlatacağız.” ifadelerini kullandı.
Birbirlerinin kıymetini bilmeyenlerin bu süreçte insanların birbirlerinin kıymetini daha iyi anladığını ve birbirlerine karşı daha saygılı olmayı da öğrendiklerini belirten Memiş, “Bu süreç bizler için bir vesile oldu. Bu süreç benim için bir milat oldu. Gelen müşteri ve misafirime daha çok hürmet edeceğim ve kıymet vereceğim. Müşterilerde bu süreçte telefon ile beni arayıp özlediklerini söylediler. ‘Halit usta yokluğun belli oldu ve dükkanına geldik kapalı’ dediler. Bundan dolayı bu süreç bizim için bir nasihat süreci oldu. Büyüklerimiz, ‘bir musibet bin nasihatten daha evladır’ demişler. İnşallah bizler ve bütün insanlık bu hastalıktan büyük bir ders alacaktır. ‘Bismillah’ deyip işimize bakacağız. Herkes bulunduğu yerde çalışacak, üzerine düşeni yapacaktır ve ülkeye hizmet edecektir. Yaşayıp gideceğiz ve dünya geniştir.” şeklinde konuştu.
Bu süreçte çalışmayı çok özlediğini belirten Memiş, “İş yerime her zamankinden daha erken geliyorum. İş yerimi süpürüyorum, temizliğimi yapıyorum. İş olsun olmasın çayı mı söyleyip ‘bismillah’ deyip gazetemi okuyorum, radyomu dinliyorum. Bu yaştan sonra kendimi dükkana biraz daha bağladım. Gençlere de bir nasihat olsun. Gençler işlerine baksınlar, hiç kimseyi hor görmesinler.” diye konuştu.
Çalışmayı sevdiğini ve çalışmanın kendisi için terapi olduğunu belirten Memiş, “Çalışmayı, dükkanımı, müşterilerimi ve arkadaşlarımı çok özledim. Telefon sanal oluyor. Yüz yüze görüşme bir başka oluyor. Çalıştığımız ve ürettiğimiz sürece insanlar arasında kıymetli olursunuz. Yoksa boş gezen bir insanın ne bir katma değeri vardır ne de insanlara bir hizmeti vardı. Hizmetiniz olduğu sürece insanlar arasında kıymetiniz olur. Çalışma başta olmak üzere bu süreçte birçok şeyi özledik. Allah'a şükürler olsun, bu süreci atlattık. İnşallah darısı diğer arkadaşlarımızın, dostlarımızın ve torunlarımızın başında olur.” dedi.