Alem mesleğinin Gaziantep’teki son temsilcisi olan 80 yaşındaki Mehmet Yaşar Kervancıoğlu, babası Ökkeş Kervancıoğlu’nun yanında mesleği öğrendiğini ve ailesinden 13’üncü kuşak Gaziantep'in tek alem ustası olduğunu söyledi.
Tarihi bakırcılık mesleğini Gaziantep ile buluşturan Kervancıoğlu ailesinin 13’üncü nesil ustalarından Mehmet Yaşar Kervancıoğlu, Bakırcılar Çarşısı'ndaki dükkânında son kuşak olarak dededen kalma mesleğini ilerlemiş yaşına rağmen sürdürmeye çalışıyor.
Alemcilik mesleğini yaşatmaya çalıştığını, ancak mesleğinin unutulmasından endişelendiğini belirten Yaşar Usta, “Bu meslek benim kuşağa kadar 13 nesilden bu yana geliyor. Evvel okul yoktu. Herkes bir ustanın yanında bir meslek öğreniyordu. Gaziantep’in birçok tanınan şahsiyeti dedemizin yanında bu mesleği öğrenmişler. Eskiden ustalar elemanına hem meslek hem de ahlak öğretirmişler. Dedemden önce 10 nesil var. Bu meslek bize dedelerimizden kalma, 13 kuşaktan beri geliyor. Ama artık herhalde son kuşak olacak. Bizden sonra bu işi yapacak kimse yok gibi.”şeklinde konuştu.
Türkiye'nin ve Gaziantep'in birçok camisinin kubbesini, minberini ve minaresini kendisinin süslediğini belirten Kervancıoğlu, mesleğine daha 10 yaşında iken başladığını ve son kuşak olmasına rağmen mesleğini sürdürmenin çabası içerisinde olduğunu söyledi.
Gaziantep'te Ulu Cami başta olmak üzere birçok caminin kubbesini ve minaresini süslediğini söyleyen Yaşar Usta, yaptığı Allah lafzı ile Hz Muhammed yazılı alemlerin Avrupa ülkelerindeki bazı camilerde de bulunduğunu belirterek, “Gözümüzü açtık kendimizi bu mesleğin içinde bulduk. İlkokulu bitirdim ve babamın yanında bu mesleğe başladım. Biz 5 kardeştik, üçü okudu. Vefat eden bir ağabeyim vardı. Onunla birlikte biz de bakırcılık yaptık. Kervancıoğlu ailesi olarak yıllardan beri babadan oğula devam eden mesleğin son nesliyim.” ifadelerini kullandı.
70 yıldır cami ve mescitler için bakır alem yapan Yaşar Usta, son olarak mesleği boyunca yaşadığı kimi anılarını ise şu şekilde anlattı:
“Bir zamanlar Türkiye adına yurt dışına gönderilen hediyeleri ben yapardım. Hatta İran Şahı Rıza Pehlevi, Farah Diba ile evlenirken Türkiye hükümeti düğün hediyesi olarak büyük bir leğen ve ibrik ısmarlamış. Ancak o sırada ben askerdim. Benim için özel izin istendi. İran Şahı Rıza Pehlevi için tek parça 40 santim büyüklüğünde hediyeyi bir ayda geceli gündüzlü çalışarak bitirdim. Yine o dönemin Amerikan Başkanı Eishnoweer, Fransa Devlet Başkanı De Guelle, İngiltere Kraliçesi Elizabeth içinde hediyeler yaptım.”
İLKHA