Barolar açıklamasında, uluslararası kamuoyunu Doğu Türkistan Uygur halkı için harekete geçmeye davet etti.
Çin’in Doğu Türkistan’daki insan hakları ihlallerine ilişkin ortak açıklama yapan barolar, 1949 yılından beri Çin yönetimi altında bulunan Doğu Türkistan’da, insan hakları ihlallerinin hayatın tüm alanlarında varlığını artırarak devam ettirdiğini belirtti.
Komünist Çin hükümetinin Doğu Türkistanlı Müslümanlara uyguladığı zulümlere dikkat çekilen açıklamada, “Çin hükümeti, özellikle bölgede yaşayan yerleşik halktan kurtulmak için uygulamaya koyduğu ve 2018 yılında uydu görüntüleri ve tanıklıklarla ispatlandıktan sonra kabul ettiği toplama kamplarını suçu ve suçluyu gizlemek suretiyle meslek edindirme kursu olarak dünyaya kabul ettirmeye çalışmakta, bu şekilde Doğu Türkistanlıları terörizm, ayrımcılık ve aşırılıktan arındıracağını iddia etmektedir. Esasında bu kamplarda insanlığa karşı suç kategorisinde sayılan suçlar işlenmekte olup kamplarda kalan birçok insandan tekrar haber alınamamaktadır.” denildi.
“Kamplara kapatılan Uygur Türklerinin sayısı hızla artmaktadır”
“Bir milleti ve bir dini inancı ortadan kaldırmaya yönelik sistematik faaliyetlerin varlığı göz önüne alındığında bahse konu fiillerin ‘İnsanlığa Karşı Suçlar’ kapsamında olduğu yadsınamaz bir gerçektir.” denilen açıklamaya şöyle devam edildi:
“Çin hükümetinin ‘Aşırılıkla Mücadele Düzenlemesi’ni kabul ettiği Mart 2017’den bu yana, Doğu Türkistan bölgesinde kamplara kapatılan Uygur Türklerinin sayısı hızla artmaktadır. Düzenlemeye göre normal olmayan sakal bırakmak, peçe veya başörtüsü takmak, namaz kılmak, oruç tutmak, alkol almamak ya da İslam veya Uygur kültürüyle ilgili kitaplar veya yazılar bulundurmak da dahil olmak üzere, dini veya kültürel aidiyetin açık veya hatta özel alanda sergilenmesi aşırılık olarak değerlendirilmektedir. Çalışma veya eğitim amacıyla özellikle Müslüman nüfusun ağırlıklı olduğu ülkelere gitmek ya da Çin dışında yaşayan insanlarla iletişim kurmak da insanları şüpheli konumuna düşüren temel sebepler arasında bulunmaktadır. Erkek-kadın, genç-yaşlı, kentli-taşralı fark etmeksizin herkes, gözaltına alınma tehlikesi altındadır.”
“İhlaller tanık raporlarıyla ispat edilmiştir”
Açıklamanın devamında, “Uluslararası Af Örgütü’nün yayımladığı ‘Çin: Neredeler? Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki toplu gözaltılar hakkında cevap verme zamanı’ adlı raporunda bu ihlaller tanık raporlarıyla ispat edilmiştir. Uluslararası Af Örgütü Doğu Asya Direktörü Nicholas Bequelin’in konuya ilişkin, ‘Çin hükümetinin etnik azınlıkları hedef alan kirli politikalarını sürdürmesine izin verilmemeli. Dünyanın her yerinden hükümetler, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde yaşanan kabus nedeniyle Çin’e hesap sormalıdır’ açıklaması da durumun vehametini gözler önüne sermektedir.” ifadelerine yer verildi.
“Uluslararası tüm kurumları, engelleyici yaptırımları derhal gündeme almaya çağırıyoruz”
Bir milletin tamamen inkâr edildiği, ibadet özgürlüğünün yok sayıldığı vurgulanan açıklamada şunları kaydedildi:
“Türkçe isimler ve yazılar yasaklanmakta, Doğu Türkistan bölgesine kasten Sincan adı verilmektedir. Bu uygulamalar ile millet bilinci yok edilmeye çalışılmaktadır. Bahse konu bölgenin kadim bir Çin toprağı olduğu iddia edilerek bölgenin tarihi ve değerleri yok sayılmaktadır. Bütün ilgilileri bu noktada sorumluluk almaya, kıymetli vatandaşlarımızı ve sivil toplum kuruluşlarımızı ise konuyu gündemde tutmaya; BM Genel Kurulu olmak üzere uluslararası tüm kurumları, engelleyici yaptırımları derhal gündeme almaya çağırıyor, uluslararası kamuoyunu Doğu Türkistan Uygur halkı için harekete geçmeye davet ediyoruz.”
Açıklamaya destek veren barolar şunları: “Adana, Afyonkarahisar, Ağrı, Aksaray, Amasya, Ankara, Ardahan, Artvin, Aydın, Balıkesir, Batman, Bartın, Bilecik, Bingöl, Bolu, Burdur, Çanakkale, Çankırı, Çorum, Denizli, Diyarbakır, Düzce, Edirne, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Gaziantep, Giresun, Gümüşhane-Bayburt Bölge, Hakkari, Hatay, Iğdır, Isparta, İstanbul, Kahramanmaraş, Karabük, Karaman, Kars, Kastamonu, Kayseri, Kırıkkale, Kırşehir, Kilis, Kocaeli, Konya, Kütahya, Malatya, Manisa, Mersin, Muğla, Nevşehir, Niğde, Ordu, Osmaniye, Rize, Sakarya, Samsun, Siirt, Sinop, Sivas, Şanlıurfa, Şırnak, Tekirdağ, Tokat, Trabzon, Tunceli, Uşak, Van, Yalova, Yozgat ve Zonguldak Barosu.”