Batı'nın yüzyıllardır Müslümanlar üzerindeki desise ve oyunları hepimizin malumudur. Tanzimat, Islahat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet'ten sonra zincirin son halkasında Avrupa Birliğine üye olmak oyunu var.
Özellikle Lozan'dan sonra yönünü tamamen Batı'ya çeviren Türkiye, Avrupa Birliğine girmek için yarım asırdır çaba harcıyor. İş başına gelen bütün hükümetler AB için yarışa girdiler, hatta AK Parti Avrupa Birliği Bakanlığı bile kurdu. Peki, AB ne yapıyor? Türkiye üyeliği için sürekli bahaneler uydurup, Türkiye'yi oyalıyor. Türkiye ise AB'ye karşı deyim yerinde ise platonik aşk yaşıyor.
Türkiye; inanç, kültür ve geleneklerinde verdiği onlarca tavize rağmen, ancak 1999'da aday kabul edildi, 2004'te de tam üyelik müzakereleri başladı ve 2012'de diyalog ortağı olarak kabul edildi. Yıl 2016, sonuç sil baştan.
Bilindiği gibi Türkiye; bir yandan FETÖ, PKK ve türevlerine operasyonlar yaparken bir yandan da Suriye ve Irak konusunda stratejik hamleler yapıyor. Bu gelişmeler karşısında Avrupa Parlamentosu Başkanı Martin Schulz'un ‘'Türkiye'deki durumun devam etmesi halinde, Avrupa Birliği olarak ekonomik yaptırımlar dâhil bazı önlemleri düşünmek zorunda kalacağız'' sözlerine karşılık Cumhurbaşkanı, Başbakan ve ilgili bakanlar sert cevaplar verdiler. Gerek AB, gerekse bazı Avrupa Ülkelerine karşı verilen bu sert mesajlardan dolayı müzakereler durma noktasına geldi.
Son olarak Pakistan, Özbekistan dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Erdoğan; ‘'Benim için varsa yoksa Avrupa Birliği dememeli, mesela Şangay Beşlisi içerisinde Türkiye niye olmasın?''şeklinde açıklaması yeni bir konuyu gündeme getirdi.
Türkiye AB yerine Şanghay Beşlisine mi girecek? Şanghay Beşlisi nedir?
Şangay Beşlisi, adını; örgütün ilk toplandığı Çin şehrinden olan Shangay'dan alır. NATO ve AB'ye karşı bir alternatif olarak kurulan Şangay Beşlisi; 1996'da Asya ülkeleri olan Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan tarafından kuruldu. Örgüt; Yaklaşık olarak Dünya nüfusunun yarısını temsil ettiğinden AB'ye karşı etkili bir alternatif kutup'tur.
Sizce bu iki kutuptan hangisi Türkiye'nin üyeliğini kabul edecek? AB mi? Şangay Beşlisi mi?
Sanırım ikisi de kabul etmez. AB bir Hıristiyan Birliği'dir, dolayısıyla halkı Müslüman olan Türkiye'yi üyeliğe kabul etmez. ABD-AB-NATO üçlüsüne alternatif olarak kurulan Şangay Beşlisi de kabul etmez. Çünkü Türkiye hem ABD müttefiki hem de NATO üyesidir. Velev ki kabul etseler dahi, kendi öz paradigmamızı terk edip seküler bir dünya görüşüne sahip olma mecburiyetinde kalacağız.
En doğrusu ise, Türkiye'nin ikisine de üye olmamasıdır. Çünkü ikisi de Dünya mazlumlarına zulüm eden müstekbirlerden oluşan topluluklardır. Şangay Beşlisi'ne üye Ülkelerin İslam ve Müslümanlara olan düşmanlıkları AB ülkeleri ile aynıdır. Bu iki müstekbir yapıdan birini tercih etmek, yağmurdan kaçarken doluya tutulmak olur. Al birini vur ötekine.
Dün Afganistan, Çeçenistan, bugün Suriye'de Müslümanların kanını akıtan Rusya değil mi? Doğu Türkistan'daki Müslümanlara soykırım yapan komünist Çin değil mi? Ülkelerindeki Müslümanlara akıl almaz zulümler yapanlar Şanghay Beşlisine üye diğer ülkeler değil mi? Evet. O halde Müslüman bir ülke olarak, neden bu iki bloktan birinde bulunmak zorundayız? Bunun yerine İslam âlemi ile ortak paydalarımızda bir araya gelip alternatif bir proje geliştiremez miyiz?