ABD İngilizlerden devraldığı Ortadoğu’yu yıllardan beri Moğolların barbar yöntemleri ile yönetmeye çalışıyordu. İngilizler sinsi, derin bir siyasetle çepeçevre kuşatıp işgal ettiği Ortadoğu’yu ABD’ye bıraktı. Sahaya askerlerini göndermeyen İngilizler hiçbir zaman bu coğrafya ile ilgili emellerinden vazgeçmediler. ABD’nin Ortadoğu’daki barbar siyasetinin tutmadığını tüm dünya görüyor.
Bu coğrafya barbar Moğolları bile evcilleştirip Müslüman yapmış. Sayın Cumhurbaşkanı Moğol Hükümdarı Hülagü ile genç Molla Kadıhan’ın diyalogunu çok güzel anlatıyor. O diyalog anlaşılsa ve uygulansa bugün İslam coğrafyasının kadim şehirlerinin genel adı olarak anılan Ortadoğu bu halde olmazdı. Hülagü’nün: ‘Beni buraya getiren sebep nedir?’ sorusuna verdiği cevap günümüz siyasetine ışık tutacaktır. İşte o cevap: ‘Seni buraya bizim amellerimiz getirdi. Allah’ın verdiği nimetlerin kıymetini bilemedik. Zevk ve sefaya daldık. Makam, mevki, mal peşine düştük.’
Bunun üzerine Hülagü : ‘Peki beni buradan kim gönderebilir?’ sorusunu sordu. Kadıhan şu cevabı verdi: ‘Özümüze döner, bize verilen nimetlerin kıymetini bilir, birbirimizle uğraşmaktan vazgeçersek sen buralarda duramazsın.’
Türkiye, sınır hattını korumak için Fırat’ın doğusuna operasyon yapacağını en üst düzeyde dillendiriyor. Kürdler sanki Türklerle savaşıyor algısı oluşturulmaya çalışılıyor. Özellikle işgalci Siyonist rejim, İngiltere, Fransa gibi sömürgeci emperyalistler arabuluculuk teklifleri yapıyor. Kürdler, Türkler, Araplar ve Farslar bu coğrafyada ortak bir dil üretmişlerdi. Osmanlıca olarak adlandırdığımız ama sahip çıkamadığımız mirasımız buna şahittir. Bu dilin etrafında büyüyen kocaman bir medeniyet İngilizlerin sinsi siyasetiyle yok edildi. ABD bu işi devraldığı günden beri kaba kuvvetle bu coğrafyaya şekil vermeye çalıştı. Ama başaramadı. Uzmanlara göre ABD akıl babası İngilizler gibi kaba kuvvetle değil de devşirme, kukla piyonlarla Ortadoğu siyasetini yürütme kararındadır. Ama buna karşı çıkan bir Pentagon unsuru var. Silah lobileri var. Meselemiz ABD olmadığı için bunu geçelim.
Rusya geçenlerde Adana Mutabakatını hatırlatıp Türkiye’ye yol gösterdi. Bu mutabakata göre; iki ülke 20 Ekim 1998’de Adana Mutabakatı’nı imzalamıştı. Suriye, Pkk’yi terör örgütü olarak tanımıştı. Yani Türkiye direk gidip Pkk ile Suriye’de savaşmasın demek istiyor. Peki Suriye’ye direk girilirse neler olur? Bunu izah edecek yer kalmadı. Ama yukarda anlattığım Kadıhan’ın nasihatlerine kulak verecek olursak başta İran olmak üzere bölgedeki Müslüman olan tüm kesimlerle diyalog kurulmalıdır.
Selam ve dua ile…