ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf, bir gazetede yer alan, ABD`nin Suriyeli muhaliflere yardımlarını askıya aldığı yönündeki haberi yalanladı. Harf, ABD basınında çıkan Hakan Fidan haberlerinin kaynağını da bilmediklerini fakat Türkiye ve İsrail`in müttefikleri olduğunu söyledi.
Harf, günlük basın brifinginde, bir Türk gazetesinde çıkan "Suriyeli muhaliflere ABD yardımı askıya alındı" başlıklı haberin sorulması üzerine, "Katiyen. Benim bildiğim kadarıyla (böyle birşey) yok. Hayır, yardımlarımız devam ediyor. Büyükelçi (Robert) Ford, şu anda sahada onlarla görüşüyor. Bu haber bana hayli yanlış görünüyor" yanıtını verdi.
Bir gazetecinin, "Washington Post gazetesi yazarı David Ignatius`un Türk istihbaratıyla ilgili yazısında yer alan hususları kimin sızdırdığı" tartışmalarına dair sorusu üzerine Harf, "Basında yer alan bu tür şeylerin kaynağının kim olabileceğine dair hiçbir bilgim yok. Daha önce bu konu hakkında biraz konuşmuştuk. Türkiye elbette yakın bir dost ve müttefik. Hem Türkiye hem de İsrail, ABD`nin çok önemli müttefikleri ve dostları. Bunun ötesinde, basında yer alan bu şeyin nereden geldiğine dair bir tahmin oyunu bile oynamak istemiyorum" diye konuştu.
Gazetecinin, "Ignatius`un yazısında yer alan, (geçen yılın başlarında Türk hükümetinin Mossad için çalışan 10 kadar İranlı ajanın kimliğini Tahran istihbaratına ihbar ettiği) iddiası yüzünden ABD Kongresi`nin bazı silah sistemlerini Türkiye`ye vermediği" şeklindeki haberleri hatırlatması üzerine Harf, "Daha önce de dediğim gibi, hem Türkiye hem İsrail, ABD`nin çok önemli müttefikleri ve dostları ve bu iki ülke arasındaki olumlu ilişkilere duyulan ihtiyacın ve bunun sağlayacağı yararlara çok büyük önem veriyorum. (Kongre`nin) Bazı kararları neden aldığı ya da almadığına dair soruları Kongre`ye sorabilirsiniz, ancak biz elbette iki hükümetle de bundan sonra da birlikte çalışmayı sürdüreceğiz" değerlendirmesini yaptı.
Harf, bir gazetecinin, Türkiye`nin uzun menzilli füze savunma sistemi ihalesinde Çin Halk Cumhuriyeti`nden CPMIEC firması ile sözleşme görüşmelerine başlama karar almasıyla ilgili olarak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın bugünkü açıklamalarına dair sorusu üzerine, "Türk hükümetinin, ABD yaptırımı altındaki bir Çin şirketiyle, NATO sistemleri ya da kolektif savunma kapasiteleriyle birlikte çalışmayacak bir hava ve füze savunma sistemi için sözleşme görüşmelerine yönelik ciddi kaygılarımızı iletmeye devam edeceğiz. NATO Genel Sekreteri (Fogh Rasmussen) dün, birlikte çalışabilecek sistemlere sahip olmanın, bir dizi çok iyi nedenden dolayı uzun zamandır taşıdığı önemi yineledi" dedi.
Gazetecinin, "Ankara`nın, Yunanistan ve bazı Doğu Avrupa ülkeleri gibi diğer NATO ülkelerinin de bazı Rus hava savunma sistemlerini kullandığı argümanında bulunduğunu" ifade etmesi üzerine Harf, "Eğer Doğu Avrupa`dan konuşuyorsak, bazı NATO müttefiklerinin, Varşova Paktı çöktüğünde Sovyet silahları stoğunu miras aldığına dikkat çekmek isterim. Ancak miras kalan Sovyet donanımı, yeni satın alımlardan çok farklı ve tabi ki mevcut NATO sistemiyle de birlikte çalışamayacak olduğuna inanıyorum" diye konuştu.
Harf, gazetecinin, "Doğu Avrupa ülkesi olmayan Yunanistan`ın Rus S300 füzeleri satın aldığı" örneğini vermesi üzerine, "Bu örneği duymadım ama bakacağım" ifadesini kullandı.
Başka bir soru üzerine Harf, Türkiye`nin bu konuda seçme özgürlüğünün bulunduğunu ama aynı zamanda "sistemlerin birlikte çalışabilir olmasının" da önemli olduğuna inandıklarını belirterek, "Müttefikler olarak NATO`da sistemlerimizin birbirleriyle çalışabilir olmasının önemli olduğunu düşünüyoruz" dedi.