Bangladeş yönetimi, 1971 yılındaki bağımsızlık savaşı sırasında bölünmeye karşı çıktığı için direnen Abdülkadir Molla'yı 42 yıl sonra 65 yaşında idam etti.
Ülke yönetimi, tüm itirazlara rağmen Abdülkadir Molla'yı idam etti. İdamın yerel saatle 22'de gerçekleştiği belirtiliyor.
Molla için, son birkaç gündür yoğun bir kampanya başlatılmıştı. İdam kararının kaldırılması için yürütülen kampanyalar sonucu ülke yönetimi idam kararını gözden geçirmişti.
Molla'nın idamına hükmeden özel mahkemede, Bağımsızlık Savaşı döneminde Pakistan birlikleriyle işbirliği yapmakla suçlananlar yargılanıyor.
Molla, Cemaat-i İslami'nin kurduğu iddia edilen ve 200'den fazla entelektüelin ölümünden sorumlu tutulan Bedir milis gücüne üye olmakla suçlanıyordu.
Cemaat-i İslami liderlerinden Molla, Şubat ayında suçlu bulunup ömür boyu hapse mahkûm edilmiş, Molla'nın kararın iptali için başvurduğu Temyiz Mahkemesi Molla'nın cezasını idama çevirmişti.
Mahkeme daha sonra 8 Aralık'ta hapishane yetkililerine idamın gerçekleştirilmesi talimatını vermişti.
Cemaat-i İslami destekçileri, bu yıl başında görülen dava boyunca hükümetin siyasi bir kan davası güttüğünü savunmuştu.
İnfazın salı gecesi saatler 00.00'ı geçince yapılması bekleniyordu Ancak mahkeme, idama 90 dakika kala infazın ertelenmesine hükmetmişti. Yüksek Mahkeme daha sonra son dakika temyiz isteğini reddederek Abdülkadir Molla'ya verilen idam cezası kararını onamıştı. İdam kararının infazı, bu onamadan sonra gerçekleşti.
Bu kararla birlikte Abdülkadir Molla, kurulan savaş suçları mahkemesinde idam edilen ilk kişi oldu.
SON SÖZLERİ
Abdülkadir Molla'nın kendisine idam kararı verilmesinden sonra ailesine şu sözleri söylediği belirtiliyor:
"Suçum Allah'tan başkasına kulluk etmemekti. Bize kulluk et, dediler. Ben de "asın" dedim.
Ben kesinlikle masumum . İslami harekete mensup olduğum için öldürülüyorum. Şehitlik herkese ihsan edilmiş bir kader değildir . Yüce Allah bana şehitlik nasip ederse, kendimi en şanslı olarak düşünürüm . Şehitlik hayatımın en büyük başarısı olacaktır . Benim kanım İslami hareketi ayağa kaldıracak ve otokratların sonunu getirecektir.
Kendim için endişeli değilim. Ben bu milletin ve İslami hareketin akıbeti hakkında endişe duyuyorum . Bildiğim kadarıyla herhangi bir hata veya suç işlemedim. İslami hareket için benim bütün hayatımı feda ettim.
Yüce Allah'ın lütfuyla başımı hiçbir adaletsizliğe asla eğmeyeceğim. Dünyevi bir makam önünde af ve hayat hakkı aramak söz konusu olamaz . Allah, hayat ve ölüm konusunda karar verecek tek otoritedir. Allah kaderimi belirleyecektir.
Ben herhangi bir birinin kararı gereği idam edilmiyorum. Benim şehitlik zamanım Yüce Allah'ın kararına göre sonuçlandırılacak. Her durumda Yüce Allah'ın kararını kabul ediyorum."
TÜRKİYE DE DEVREYE GİRDİ
Bangladeş yönetiminin idam kararından geri adım atmaması üzerine Türkiye de devreye girdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bangladeş Başbakanı'nın arayarak idam kararının kaldırılmasını rica etti. Ancak ülke yönetimi yine de geri adım atmadı.