ABD Başkanı Donald Trump'ın Tel Aviv'de bulunan ABD Büyükelçiliğini Kudüs'e taşımasını ve Nekbe'nin yıldönümünü protesto eden Siirt’teki sivil toplum kuruluşları, siyonist düşmanla savaşı küresel bir savaş olarak gördüklerini belirtti.
Ellerindeki, "yıkılsın israil, israilin başkenti cehennemin dibidir" dövizleri ve bayraklarla Güres Caddesi'nden 15 Temmuz Parkı'na kadar sloganlar eşliğinde yürüyüş gerçekleştiren kadın-erkek, yaşlı-genç binlerce vatandaş, emperyalist ABD ve siyonistleri protesto etti.
Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından STK'lar adına basın açıklamasını okuyan Orhan Ay, "Bugün, Kudüs ve Mescid-i Aksa için ümmetin kanının dökülmekte olduğunu" söyledi.
Ay, "Kudüs Müslümanların ilk kıblesi, ümmetin 3’üncü kutsal şehri, özgürlüğün sembolüdür. Kudüs, özgür olmadan ümmet asla özgür olamaz. Ne yazık ki Kudüs şu anda esaret altındadır. Onun için her yerde kan ve gözyaşı hâkim, onun için ümmet esirdir. Kudüs’e sahip çıkmak şereftir. Bugün, Kudüs ve Mescid-i Aksa için ümmetin kanı dökülmektedir. İlk kıblemiz Mescid-i Aksa’nın işgali kabul edilemez. İsra ve Miraç’ın şehri Kudüs’ün işgali kabul edilemez.” ifadelerini kullandı.
"ABD, elçiliğini Kudüs’e taşıyarak tüm Müslümanlara meydan okudu"
Dün 750 bin Filistinli Müslümanın sürgüne gönderilerek terör çetesinin kurulduğu, Filistinlilerin Nekbe (felaket günü) ilan ettikleri günün yıl dönümü olduğunu hatırlatan Ay “Büyük şeytan Amerika, elçiliğini bütün dünyanın tepkisine rağmen Kudüs’e taşıyarak tüm Müslümanlara meydan okudu. Filistin’in ezeli başkenti olan Kudüs’ü israilin başkenti ilan etti. Bu durumu protesto eden Filistinlilere saldırarak kardeşlerimizi şehid etti. Şehidlerimizin kanı zaferimizin teminatı ve özgür Kudüs’ün müjdesidir. Şehidlerimizin hatırası, yolumuzun aydınlığı ve mücadelemizin pusulasıdır. Bizler siyonist düşmanla savaşı küresel bir savaş olarak görüyor Filistin toprakları üzerinden sürdürülen mukaddes direnişe bu coğrafyadan tepkimizi gösteriyoruz.” dedi.
"Bütün Müslümanların Kudüs için bedel ödeme sorumluluğu vardır"
Kudüs için bedel ödemenin sadece Filistinlilerin görev ve sorumluluğu olmadığını belirten Ay “Ümmetin bütün coğrafyası ve bütün Müslümanların da Kudüs için bedel ödeme sorumluluğu vardır. Dünya Müslümanları olarak, İslam ümmeti olarak ilk kıblemiz olan mübarek Kudüs’ü Yahudilere peşkeş çeken, İslam dünyasının kalbine paslı bir hançer gibi saplanan siyonist israilin önünü açıp büyük israili kurmak isteyen Amerika’ya dur demek tüm Müslümanların öncelikli görevidir. Müslümanlar olarak İslam ülkelerinin lider ve yöneticileri olarak kutsallarımızı, dinimizi, özgürlük ve haysiyetimizi ayaklar altına almak isteyen bu şer güçlere siyasi ve ekonomik olarak gereken cevap verilebilmelidir. İslam ümmeti dünyanın en verimli kaynaklarına sahiptir. Müslümanların iki milyarı aşkın nüfusu vardır. Gücümüzü birleştirir, vahdet içinde hareket ederek mezhepçilik, milliyetçilik gibi hastalıkları bertaraf edersek, İslam düşmanlarına karşı birlik olursak şeytani güçler Müslümanlara karşı bu kadar cesur ve küstahça davranamazlar.” şeklinde konuştu.
"Müslümanlar ne zaman kardeş olmuşlarsa Kudüs özgür olmuştur"
Kudüs’ün esaretinde ümmetin günahı olduğunu söyleyen Ay, “Bugün Kudüs; acziyetimizin, vurdumduymazlığımızın ve bilinçsizliğimizin kurbanıdır. Tarih şahittir ki ne zaman Müslümanlar aralarındaki tefrikaları ortadan kaldırıp kardeş olmuşlarsa Kudüs özgür olmuştur. Müslümanlar İslam dininden uzaklaşıp Milliyetçilik ve mezhepçilik hastalıklarıyla bir birlerinin kanını döktüyse Kudüs esir olmuştur. Bunun için diyoruz ki Kudüs’ün özgür olmasını istiyorsak dinimize sahip çıkmalı, aramızdaki tefrikayı ortadan kaldırıp hep birlikte yüce Allah’ın ipine sımsıkı sarılmalıyız. Siirt halkı olarak Müslümanlara, İslam ümmetine sesleniyoruz. Bir taraftan onlara bağırıp öfkelenir, öbür taraftan onların ürünlerini tüketirsek, onları ekonomik olarak güçlendirirsek, öfke ve bağırmamızın hiçbir yararı olmaz. İslam düşmanlarının ürünlerini boykot etmeliyiz. israil ve Amerika’nın ürünlerini tüketmemeliyiz. Bu konuda ailemizi ve çevremizi bilinçlendirmeliyiz. Karar mevkiindeki yöneticiler sadece İslam düşmanı bu şeytani güçleri, Amerika ve israili kınamakla yetinmemelidirler. Müslüman ülkelerin liderleri güçlerinin birleştirerek siyasi, ekonomik ve askeri olarak Amerika ve israile yaptırımlar uygulamalıdır. Gerekirse ekonomik ilişkiler sınırlandırılmalı, elçiler geri çağrılmalıdır. Son olarak büyük şeytan Amerika ve israil, barış ve selametin şehri olan Kudüs’ü kana bulamaya, uluslararası hukuku vahşice çiğnemeye devam ederlerse akıttıkları mazlum kanında boğulacaklarını hatırlatıyoruz. Unutmayın ki, ‘küfür devam eder ama zulüm devam etmez.” diye konuştu.
Göreve yeni atanan Siirt İl Müftüsü Ahmet Altıok’un yaptığı duanın ardından etkinlik son buldu. (Murat Orhan- İLKHA)