Yusufi mahkûmlar Mehmet ve Sadun Çiğdem'in annesi Şamsa Çiğdem, yetkililere iletilen bütün taleplere rağmen, oğullarını son bir kez göremeden hayatını kaybetti.
İslami hassasiyetlerinden dolayı yaklaşık 20 yıldır cezaevinde bulunan Yusufi mahkûmlar Mehmet ve Sadun Çiğdem'in anneleri Şamsa Çiğdem, Diyarbakır'da özel bir hastanede tedavi görüyordu.
Hastalığının ilerlemesi nedeniyle yoğun bakım ünitesinde tedavi gören acılı annenin son isteği, yıllardır haksız yere cezaevinde olan Yusufî oğullarını görebilmekti.
Çiğdem ailesi, Yusufî mahkumların annesinin defin işlemlerine katılması için Siverek Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunmuş ancak Başsavcılık talebi reddetti.
Oğullarına haset ebediyete göç eden acılı anne, Bağlar ilçesinde bulunan Yeniköy Asri Mezarlığına aile kabristanına defnedildi.
Defin işlemlerine katılan HÜDA PAR GİK Üyesi Şeyhmus Tanrıkulu, Türkiye'nin en büyük sorunlarından birisinin de yargının tarafsız ve bağımsız olmaması olduğunu söyledi.
Tanrıkulu, "Öncelikle vefat eden annemize Allah'tan rahmet diliyoruz. Ailesine ve geride kalanlara Sabr-ı Cemiller diliyorum. Gerçekten acımız büyük. 28 Şubat ve FETÖ yargısı mağdurlarından birisinin daha annesi rahmet etti. Bu süreç içerisinde yine birçok mağdur, annelerini kaybetti. Son kez görmek için girişimde bulunulmuştu ama daha önceki bazı kardeşlerimize ve hükümlülerimize izin verilmediği gibi bugün de vefat eden annemizin iki çocuğuna izin verilmedi. İzin için girişimde bulunulmuş fakat izin verilmedi. Bu çifte standarttır, hukuku olarak izin verilmesi gerekiyordu. Maalesef Türkiye'de hukuk çifte standart devam ediyor. Kişiye göre hukuk işletiliyor. Bu kabul edilecek bir durum değildir. Hukuken hakları olmasına rağmen gerek infaz hâkimi gerekse Siverek savcısı olsun izin vermemelerin dolayı kendilerini kınıyor ve protesto ediyorum. Doğur değildir kanunlar herkese eşit uygulanmalıdır." dedi.
Yetkilerin hastanede annesi veya vefat ettiği zaman taziyesine gelebilme imkânın sunulması gerektiğini söyleyen Tanrıkulu, "Biz daha önce birçok kez çağrıda bulunduk. Türkiye'nin en büyük sorunlarında birisi yargının tarafsız ve bağımsız olmamasıdır. Aslında en son anayasa referandumda da yargının tarafsız, bağımsızlığına dair bir madde kabul edilmişti. Ama aradan geçen 2 yıla yakın bir süre pratiğe baktığımız zaman yargının tarafsız ve bağımsız olmadığını, kişiye özel olarak işletildiğini görüyoruz. Türkiye'nin öncelikli olarak yargının mutlak manada tarafsız ve bağımsızlığını sağlamak lazım." şeklinde konuştu.
28 Şubat ve FETÖ Yargısı Mağduru Aileler İnisiyatifi Sözcüsü Hüseyin Sabaz, "Yine hüzünlü bir yerdeyiz. Yusufilerin annesi görmeden ahirete göçtüğü yerdeyiz. Burada yetkilere çağrıda bulunuyoruz ama sonuçsuz kalıyor. Son değil devamı gelecektir. Bunun son olmasını istiyoruz. İslami hassasiyetlerinde dolayı cezaevlerinde olan bu insanların artık mağduriyetlerin görülmesi gerekiyor. Bu zulüm bir an önce bitsin." ifadelerini kullandı.
İLKHA