Gaziantep'in Şahinbey ilçesi Beybahçe mahallesinde bir düğün gecesine yönelik gerçekleştirilen canlı bomba saldırısında hayatını kaybedenlerin defnedildiği kabristanda Kurban Bayramı ve olayın 2’nci yıl dönümü dolayısıyla yakınlarının kabrini ziyaret edenlerin ağıtları yürekleri dağladı.
Şahinbey ilçesi Beybahçe Mahallesi’nde çoğunluğu çocuk 57 kişinin hayatını kaybettiği canlı bomba saldırısının üzerinden tam iki yıl geçti. Menfur saldırıda hayatını kaybedenlerin Yeşilkent Mezarlığında bulunan mezarları, Kurban Bayramı ve olayın 2’nci yıl dönümü dolayısıyla ziyaretçi akınına uğradı.
İLKHA’ya konuşan acılı aileler, menfur saldırıda hayatını kaybeden yakınlarının acısının yüreklerinden hiç çıkmadığını, saldırının üzerinden tam iki yıl geçmesine rağmen acılarının halen ilk günkü gibi taze olduğunu ve idrak edilecek Kurban Bayramı’na hüzünlü girmenin acısını yaşadıklarını söylediler.
Saldırıda 15 yaşındaki kızı Mizgin Gürbüz’ü kaybeden ve kendisi de saldırıda yaralanan Resul Gürbüz, saldırıyı yapanları lanetleyerek, olayın üzerinden yıllar geçse de bu saldırıyı unutamayacağını söyledi.
"O günden bugüne hiçbir şey değişmedi"
Acılarının ilk günkü gibi tazeliğini koruduğunu belirten Gürbüz, "Bu gençlere sebep olanlara Allah bin türlü lanet etsin. Çünkü hepsi günahsız, genç ve çocuktu. Bizler de bugün bayram ve saldırının ikinci yıl dönümü olduğundan dolayı ziyarete geldik. O günden bugüne hiçbir şey değişmedi. Sanki bugün yeni olmuş gibi hissediyoruz. Bu hain saldırıları lanetliyorum. Bize bayram yok. İki yıldan beri biz evimizden çıkmıyoruz. Bir insanın keyfi olmazsa bayramın tadı olur mu?" dedi.
"Kızım yanımda olsaydı, gezdirirdim ve kendisine kıyafet alırdım"
Anne Halime Gürbüz de "İki yıldır ne bayram ne seyran ne de gezme biliyorum. Sanki daha bugün ve yeni olmuş gibi bu acı içimizde. Kızım bugün yanımda olsaydı kurban alırdım, gezdirirdim, kendisine kıyafet alırdım. Kızım yok, bayramım da yok. İki yıldan beri ben bayramı bilmiyorum. 15 yaşında kızım düğüne gitti, savaşa mı gitti? Düşmanımız da yok. Düşmanımız olsaydı, kızım hiç düğüne gider miydi? Düğüne gitti, ama düğün bize kara gece oldu." ifadelerini kullandı.
Saldırıda 2 oğlunu, 3 kardeşini ve 3 yeğeni ile birçok yakınını kaybeden Suphi Urtekin, acılarının hiçbir zaman tazeliğini kaybetmediğini belirtti.
Kurban Bayramı’na hüzünlü girmenin acısını yaşadıklarını ifade eden Urtekin, "Bu acının tarifi yoktur" diyerek şöyle konuştu:
"Patlamada ölenlerin hiçbiri zaten yabancı değildi, hepsi de aynı ailedendi ve akrabamızdılar. Benim ailemden 8 kişi hayatını kaybetti. 2 oğlum, 3 kardeşim, 3 yeğenim hayatını kaybetti. Sonuçta hepimiz bir aileyiz. Ölenlerin içerisinde yabancı yok. Acımız hiçbir zaman tazeliğini kaybetmedi. Aynı acı yüreğimizde, yüreğimiz soğumuyor. Unutulacak bir şey değil ki yüreğimiz soğusun. Şu anda buradaki insanların gözünün içine bakarak bayramların nasıl geçtiğini tahmin edebilirsiniz. Bizim için bayram yok. Allah’a hamdolsun dinimize inanıyoruz. Dini anlamda bayramlar var ama şu anda bayramı yaşayacak kimseyi bulamazsınız. Bu ailelerin hiçbiri bayramı yaşamıyor."
"Bu acı her hangi bir kelime ile tarif edilemez"
Saldırıda 5 yaşındaki kızı Semanur Özer ve 12 yaşındaki kardeşi Kerem Özer'i kaybeden Muhammed Özer ise olayın üzerinden iki yıl geçmesine rağmen o geceki manzarayı halen unutamadığını belirtti.
Yaşadıkları acıyı tarif etmenin mümkün olmadığını belirten Özer, "Bu acı herhangi bir kelime ile tarif edilemez. Malumunuz iki yıl önce bu feci olayda, bu katliamda 57 insanımız hayatını kaybetti. Çocuk, genç, yaşlı yani 5 yaşından 55 yaşına kadar vatandaşlarımız hayatını kaybetti. Elbette ki çok zor bir durum. Kelimelere aslında sığdırmak biraz zor. Bu patlamada benim kardeşim ve kızım da vefat etti. Zaten hayatını kaybedenlerin hepsi de benim akrabamdır. Rabbim bütün ailelere sabır versin. Çünkü çok zor bir durum. Elbette ki bu tür bayramlarda, seyranlarda yanımızda olmalarını biz isterdik. Ama Cenab-ı Hak böyle takdir etmiş. Bizde ‘Amenna' deyip hayatımıza devam ediyoruz." şeklinde konuştu.
Öte yandan, saldırıda hayatını kaybeden ve kendileri de yaralanan Aliye Yağız’ın küçük kızları, dayıları ile annesinin kabrinin başına gelerek dua ettiler.
İLKHA