Çocukluk, gençlik ve yetişkinlik… Şu bir gerçek ki; yetişkinlerin karakterlerini belirleyen ana unsur çocuklukta aldığı kültürdür. Sosyal yaşamın öğrettiği ve karakterlerin şekillenmesinin yüzde doksanı küçük yaşlarda başlar. Aslında aldığı kültürün yansıması, çocuğun anlam dünyasında en büyük izi bırakır. Hatta bu anlam dünyasının yansıması olarak çocuklara “büyüyünce ne olacaksın?” sorusu verdiği cevapta saklıdır. Eskiden olduğu gibi günümüzde de her çocuğun defalarca muhatap olduğu bir sorudur, “büyüdüğünde ne olacaksın?” sorusu. Çocuklarda, bulundukları çevreye, yaşlarına, yaşadıkları kültüre göre verirler bu sorunun cevabını. Zihinlerindeki karakterleri, yaşanılan düşünsel yatırımları ve bir kültürün meslek algısını anlamakta çok etkileyici ve buna ayna tutan bir sorudur bana göre.
Bizim kuşakta en çok doktor, öğretmen, mühendis, hâkim olmak yeni nesil çocukların pek gündeminde değil. Tabi hayat şartları ve hedef meslekler zaman içinde değişiyor. Değiştikçe de çocukların rol model aldıkları kişiler ve o kişilerin meslekleri değişiyor. Klasik mesleklerden fenomen mesleklere hızla kayıyor çocuklar. Günümüz çocuklarında hatta gençlerinde de bu alanda iki önemli sorunla karşı karşıyayız maalesef.
Bir grup çocuğun gelecekle ilgili hiçbir plan, düşünce ve kaygıları yok. Çocukların anlam dünyasında gelecek adına idealsiz ve hayalsiz olmaları gelecek açısından pek iç açıcı değildir. Çocuk ve gençlerin hayal dünyası demek, gelecekle ilgili hayallerine ulaşamasalar dahi onun verdiği motivasyon ve enerji çok değerlidir. Zira idealsiz ve hayalsiz çocukların yaşadığı bir toplumun geleceği de olamaz.
İkinci gurup çocuklar ise; yozlaşmış kültürün sunduğu hayalperest medya baskısı altında kısa yoldan meşhur olup para kazanma hevesindeler. Okul okumadan, ders çalışmadan, çaba sarf etmeden para kazanmak ve makam elde etmektir. Son zamanların en değerli makamı ise meşhur olmak, fazlaca tanınır olmaktır. Sosyal medya fenomenleri gibi olmak, onlar gibi meşhur olmak tek amaçları. Kimi sosyal medya alanlarında çektikleri kısa videolar, farklı söylemleri veya yazdıkları yorumlar ile meşhur olmayı hedefleyen binlerce çocuk ve genç var maalesef. Sonuç ise tam bir hüsran ve hayal kırıklığıdır. Zira istedikleri ilgiyi görmüyorlar. Ve hep aynı çerçeve içinde farklı arayışlar içinde debelenip duruyorlar ancak sonuç yine değişmiyor.
Sonuç olarak; adam olacak çocuk manevi değerlerle bezenmiş ideal bir eğitimden geçmedikçe hayal dünyasında bocalanıp gidecektir. Boş hevesler uğruna ömrünü tüketecektir. Böyle bir gençliğin yetişmesi toplumun en büyük sorunu olarak ortada duruyor. Bütün bu olumsuzluklar arasında çocuk ve gençlerimize model olacak, yaşamın tek amacının meşhur olmak, para kazanmak olmadığını bizlere gösteren birileri var. Değersiz yaşanamayacağını anlatan, değerleri için tüm dünyanın güzelliklerini elinin tersiyle iten birileri var. Öz değerlerini, manevi hassasiyetleri korumayı görev bilenlerle birlikte olmak ne güzel…