Eğitim çalışanlarının çoğunun aşı olduğunu vurgulanan açıklamada, öğretmenlerin yüzde 83'ünün en az bir doz aşısının olduğunu ve ikinci doz aşı olan öğretmen oranlarının yüzde 72 olduğu vurgulandı.
Sağlık Bakanlığı verilerini paylaşan Eğitim-Bir-Sen, buna rağmen aşının dayatılmasının ve PCR testinin zorunlu hale getirilmesinin hatalı ve yanlış uygulama olduğunu belirtti.
Eğitimcileri zor durumda bırakan durumun moral ve motivasyon hususlarında yanlış tepkiler doğuracağının altı çizilen açıklamada, "Türkiye'deki genel nüfusun iki doz aşılama oranından yaklaşık yüzde 15,2 fazla olduğu bilinmesine rağmen, PCR testi zorunluluğu kararı yeniden ele alınmalı, eğitim kamu hizmetinin yürütülmesini zora sokacak, kurum içi çalışma barışını bozacak bu hatadan bir an evvel vazgeçilmelidir.” denildi.
“Zorunlu uygulamadan bir an önce vazgeçilmelidir”
Açıklamanın devamında, "Eğitim çalışanlarının mesleklerini ifasının, kamu hizmetinin yerine getirilmesinin haftada iki defa PCR testi yaptırma şartına bağlanması, dolaylı yoldan aşı zorunluluğu dayatılması ve bu suretle temel insan haklarının ihlali niteliğindedir. Eğitim çalışanlarına adeta bir mobbingi andıran, bu zorunlu uygulamadan bir an önce vazgeçilmelidir." ifadelerine yer verildi.