CHP genel başkan yardımcısı Bülent Tezcan'dan bomba bir iddia!
Papatya falıyla “desem mi demesem mi” den “desem ” sözü çıkınca patlatmak elzem oldu.
Evet, bomba geliyor!...
Adil Öksüz şehir şehir dolaşıyor!
Haber dehşet mi dehşet…
Tarihinde bırakın belgesiz adam asmayı, belgesiz konuşmayan bir partinin genel başkan yardımcısı konuşuyorsa, iddia yabana atılır cinsten değil.
“Adam asmaca” oyunun mucidi bir partinin genel başkan yardımcısı kulaktan dolma bilgilerle konuşacak değil ya!
Üstelik CHP'nin Çanakkale'deki şehitlikte zil zurna olan ekibinden de değil.
İçkinin haram olmadığı herzesinin sahibi milletvekili de değil…
Konuşan, Bülent Tezcan…
Partideki unvanı, ikinci başkan…
Heyecandan çatlayacak taban…
Ölü toprağı serpilmiş, nedamet içindeki hayırcılarda bile bir kıpırdanma…
“Bu defa fena yakaladık” umutları depreşir.
Sahilde güneşlenen yaşı geçkin biri, elindeki Sözcü'yü rulo yapıp koyacak bir yer ararken “ya ya, demedim mi” diye şaşkınlık ve bilmişlik karşımı duygularla mırıldanır akranına…
Akranı aynı kehanette bulunduğunun çoktan ispatına girişmiş bile…
Her biri, ne kadar öngörülü olduğunu ispatlama çabasında…
Bekir Coşkun'dan Yılmaz Özdil'e geçen biri “ben size demiştim” der diğerine.
Çölaşan'ı mı önce okusam yoksa Uğur Dündar'ı mı kararsızlığında olan berideki, Sözcü'yü yan tarafa bırakıp Cumhuriyet'e geçmeye karar kılmıştı ki “bunda bilinmeyecek ne var” diye araya girer.
Evet, Adil Öksüz şehir şehir dolaşıyor.
Ülkede hukuk kalmamış.
Kontrollü darbe, adalet, KHK, ihraç…
Kavramlar havada uçuşur.
CHP, adalet diye şehir şehir dolaşır, ayakları su toplayan Kılıçdaroğlu atletiyle terini siler, beri tarafta Adil Öksüz şehir şehir dolaşır.
MİT tırları ile ilgili görüntüleri yayınlatan Enis Berberoğlu'na gazetecilikte “üstün başarı belgesi”ni hak etmişken neden kodes?
Hem Enis Berberoğlu'nun Ekrem Dumanlı'yla dünür olmasından daha doğal ne olabilir ki?
Devletin vatandaştan gizleyeceği ne olabilir?
Şeytan'ın vesvesesi de kesilmiyor ki?
Enis Berberoğlu ile Ekrem Dumanlı dünürlüğü, Enis Berberoğlu ile Kılıçdaroğlu'nun Bylock'çu danışmanı bir ayda iki yüz elli görüşmesi…
Bir insan bir ayda eşiyle iki yüz elli defa görüşür mü veya danışman Kılıçdaroğlu ile kaç defa görüştü?
Off!...
Erdoğan cinlerini mi musallat etti ne?
****
Neyse kilit soruya geçelim:
Kâğıt, kalem serbest…
Hesap makinesi?
Olur, o da serbest.
Ödül?
LYS'yi kazanmasanız bile Locaefendi'nin himmetiyle ABD'ye uşaklık, pardon vatandaşlık garantisi…
Ankara – İstanbul arasındaki dört yüz yirmi kilometreyi yirmi dört günde yürüyen, pardon koşan, Kılıçdaroğlu, bu koşusunu İstanbul'dan dokuz bin beş yüz kilometre mesafedeki Pensilvanya'ya kadar devam ettirmek istese koşuyu kaç günde bitirir?
Not: mesafe kuş uçuşu hesaplanacak ve normal şartlar altında gerçekleştiği varsayılacak.
Sonuçları Bingöl
Genç nüfusuna kayıtlı CHP'nin toptancı yaklaşımıyla mağdur olan Toptancı Adil Öksüz'ün mail adresine atın…
*****
Adam asmaca oyununun mucitlerinin İstiklal Mahkemeleri'nde ne yaptıklarını doksan yıl sonra bir kez daha hatırlatan Bülent Tezcan'a müteşekkiriz.
Gökten üç elma düştü…
Biri Bülent Tezcan'a, biri Pensilvanya şarlatanına, biri de…
Ben İsmet diyeyim, siz anlarsınız.