Kudüs hassasiyetinden dolayı STK'ları tebrik eden Adıyaman Belediye Başkanı Dr. Süleyman Kılınç, Kudüs'ü ve Kudüs davasını en çok sahiplenen ve destekleyen ülkenin Türkiye olduğunu belirtti.
9 Şubat Pazar günü düzenlenecek olan "Kudüs Günü" etkinliklerinden dolayı STK'lara teşekkür eden ve vatandaşları bu etkinliklere katılmaya davet eden Kılınç, "Bu duyarlılıklarından dolayı STK'ları kutluyorum. Bu duyarlılığı sürekli diri tutmamız lazımdır. Kudüs meselesini bildiğim kadarıyla en fazla gündemde tutan ülke, Türkiye'dir. STK'larımız da bu meseleye son derece duyarlıdırlar. Tüm duyarlı vatandaşlarımızı bu etkinliğe davet ediyoruz. Yerelde de bize ne düşüyorsa elimizden geleni yapacağız. Gerek ekonomik anlamda gerek sosyal gerek kültürel anlamda ne tür destek gerekiyorsa biz elimizden geleni yapacağız inşallah." dedi.
"Filistin sorunu İslam coğrafyasının acziyetini gösteriyor"
Emperyalist ABD ve işgalci siyonist rejimin Müslümanların zaafından istifade ettiğinin altını çizen Kılınç, "Filistin sorunu İslam coğrafyasının acziyetini gösteriyor. Biz bu acizliği hak eden bir toplum, bir millet değiliz. Bu din bize bu acziyeti emretmiyor, kimse kusura bakmasın. Bu din daha çok diri olmayı, üretken olmayı, hakka hukuka riayet etmeyi bize emrediyor. Bizim de bu anlamda acziyetten ziyade neler yapabilirizin derdine düşmemiz lazım. Tarihe baktığımız zaman 1948'den önce israil'in esamesi okunmuyor o haritanın üzerinde, ama maalesef şu an haritaya baktığınızda Filistin'in esamesi okunmuyor. Günümüzde maalesef haklı olanın değil de güçlü olanın dediğinin olduğu bir dönemi yaşıyoruz. İslam coğrafyasında müthiş bir acziyet kendini gösteriyor. Bu da bizden kaynaklanıyor. Müslümanların çok daha etkin şekilde bir yapılanmaya gitmeleri lazım. Maalesef şu an başkasının payandası olacak pozisyonda. Ne Birleşmiş Milletler ne Rusya ne Avrupa Birliği ne de Amerika bu dünyada haklının yanında olabileceği pozisyonda değiller." jfadelerini kullandı.
Kılınç son olarak, "Biz ülke olarak bu potansiyele sahibiz. Yeter ki birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi koruyalım. Bilgi toplumu, üretim toplumu olacağız ki mazlumlara, mağdurlara elimizi uzatabilelim. Bunu yaparken de sadece kendi mazlumumuza, mağdurumuza yardım elimizi uzatmıyoruz. Dünyanın neresinde bir mağdur görürsek, gariban görürsek buna elimiiz uzatmak zorundayız. Ülke olarak da bunu yapıyoruz."
İLKHA