Adıyaman’ın Kahta ilçesinde yapılması planlanan Hidroelektrik Santralini (HES) istemediklerini belirten köylüler, yetkililere çağrıda bulunarak çalışmaların durdurulmasını istediler.
İş makinalarının çalışmasını durdurmak için bir araya gelen Esendere köyü sakinleri, "Çevre katliamcısı HES’i istemiyoruz", "HES’e hayır", "HES yapma boşuna, yıkarız başına", dövizleri açarak eylem yaptı.
Köylüler adına konuşan Esendere köyü Muhtarı Ramazan Erşahin, "Şu gördüğünüz Nemrut Dağı milli park alanıdır. Bir tarafı da sit alanı. Burası yaşam alanıdır. Şu derenin içinde insanlar yaşıyor. Burada binlerce köylümüz bahçeye gelip yoncasını, sebzesini, meyvesini ekip biçiyor. Bu topraklar insanlarımızın geçim kaynağı ve tarım arazileridir. Allah rızası için bakın, burası HES için uygun bir yer mi? Burası gördüğünüz gibi hep tarım arazileridir. Burada bir sürü yaşam alanı var. Kahtalıların ve çevre köylerdeki vatandaşların yaz aylarında gelip dinlendiği, piknik yaptığı ve nefes aldığı yerleri yıkacaklar." dedi.
Bölgede büyük bir su sıkıntısı olduğunu söyleyen Erşahin, "İnsanlar yaz aylarında buralarda yüzerek serinliyor. Bize yüzme havuzları yapılmadı. Gidecek başka bir yerimiz de yok suyumuz da yok. Bize yer gösterin, vallahi billahi köyümüzü taşıyalım. Su yok arkadaş. Ben kaç senedir muhtarım. Su için kaç tane kuyu vurdum. Şu köyün zemininde su yok. Şu dağdan getiriyoruz suyumuzu. 3-5 sene sonra o da kuruyacak. Burada su kalmayacak. Yalnız Kahta Çayı’nın suyu kalmıştı zaten elimizde. Kahta Çayı suyunun da eskiye göre 10 da biri kalmış. Bunlar da buna göz koymuşlar. Bunu bize çok görüyorlar. Yani biz nereye gidelim. Biz hangi ülkenin vatandaşıyız." ifadelerini kullandı.
Erşahin, "Sadece Kahta Çayı’ndan, Atatürk Barajı'na çıkan balıkların yumurta bıraktığı tek yer burası kalmıştı. Fakat burayı da kapatmak istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz. Bizim istediğimiz şudur. İdare mahkemesi ve bilirkişi heyeti raporları sonuçlanmadan çalışmalara başlanmasın." diye konuştu.
Köylülerle konuşan Kahta İlçe Kaymakamı Ahmet Gazi Kaya ise "Buradaki bütün gençler ülkemizin geleceğidirler. Ülkemiz bir sürü sıkıntı ve badirelerden geçiyor. Bizim birbirimize destek olmamız lazım. Gençlerimize de yardımcı olmamız lazım. Şu anda burada en ufak bir eylem ve de en ufak bir gösteri, miting vesaire olduğu zaman, kanunları çiğnemiş olursunuz. Bu işler izinsiz olmaz. Bunu belirtmek isterim." dedi.
Kaymakamı Kaya, sözlerine şöyle devam etti: "HES ile ilgili alınan bir karar var. HES'e kişisel olarak karşı olursunuz, yanında olursunuz o ayrı bir mesele. Ama burada Bakanlar Kurulunun aldığı bir karar, devletin aldığı bir karar var. Yapımcı firmaya da izin verilmiş. Bu firma burada çalışma yapma konusunda gerekli bütün izinleri almış, resmi bütün işlemleri tamamlamış. O firma da kendi kafasına göre iş yapamaz zaten. Dolayısıyla bu nokta da kimin kafasında soru işareti varsa gelsin ben hepsine tek tek hem yazılı hem sözlü anlatayım. Şimdi burada bu firmanın çalışma yapması önünde herhangi bir engel yok. Bir işlemin iptali için mahkemeye başvurmak, o işlemin buradaki bir işleminin yürütülmesini durdurma hakkı vermez. Mahkeme sonucunda o işlem ile ilgili reddedilir ve iptal edilirse o zaman işlem durur. Bütün işlemler mahkeme kararı ile durur veya yürür. Mahkemeye başvurmuş olmak demek, daha önce alınan bir iznin engellendiği anlamına gelmez. Ancak geçen gün muhtar ve birkaç köylümüz ile beraber firma sahibini aradık. Hatta konuyu valimize da anlattım. Valimiz de aradı konuştu. Bu mesele ile İlgilendi."
Konuyla ilgili çalışma yapan firma yetkilileriyle yaptığı görüşmeyi de aktaran Kaymakam Kaya, eylemin sonlandırılmasını isteyerek şunları ifade etti:
"Biz firmaya dedik ki, vatandaş bu bilirkişi raporun sonucunu merak ediyor. Bu bilirkişi raporunun sonucunda eğer firmanın lehine karar çıkarsa, vatandaşlarımız buna herhangi bir tepkimiz vs. olmayacağını söylüyor. Bizim sizden ricamız bu bilirkişi raporunun sonucunu bekleyin, diye söyledik. Firma da bize şöyle söyledi: ‘Biz gerekli bütün izinleri aldık. Buraya bir yatırım yaptık. Bizim orda durduğumuz her gün, bize ekonomik olarak büyük zarar. Bizim işimizi bu noktada durduracak veya engelleyecek bir kanun varsa bize söyleyin biz duralım. Ama onun dışında kanunsuz bir şey yoksa biz bu raporu ya da mahkeme sonucunu beklemek istemiyoruz.' Ben üstüne basa basa rica ettim, muhtar da yanımdaydı. Dolayısıyla durum bu. Ben yine iletirim, yine anlatırım, yine söylerim. Ama burada kesinlikle hiçbir vatandaşımız, kendi bağrımızdan çıkan Anadolu’nun birçok yerinden gelen ve burada vatani göreni yapan askerlerimize güçlük çıkarmasın. Çünkü biz de emir kuluyuz. Biz kimsenin burnu kanasın ya da askerimizle karşı karşıya gelsin, arbede çıksın istemiyoruz. Bizim Kahta’mız, Adıyaman’ımız örnek bir şehirdir. Biz bununda devam etmesini istiyoruz."
Bundan mütevellit ben yine demin muhtarımla görüştüğümde, vatandaş bizim haberimiz yok falan dediğini, arazi sahipleri burada yapılan çalışmadan haberimiz yok diye söylediler. Bu noktada şimdi kadastro ile görüştüm. 2 tane eleman şimdi buraya getirttiriyorum. Kamulaştırması yapıldı buraların. Devletimiz tarafından tarla sahiplerinin hesaplarına da parası yatırıldı. Ama ben yine de kadastro ile baktıracağım. Acaba bir ihtimal de olsa yanlış bir yere girmişler mi girmemişler mi diye? O yüzden araçlar biraz beklesinler." dedi. (Ömer Faruk Aydın-İLKHA)