Filistin’den Türkiye’ye Yardım Konusunda Temaslarda Bulunmak Üzere Gelen Heyette Bulunan Nablus Büyükşehir Belediye Başkanı Adli Rs Yasih İle Yaptığımız Röportajdır.
İnzar: Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
Adım Adli RS Yasih. Nablus’un şimdiki Belediye Başkanıyım. Nablus Batı Şerianın en büyük şehridir. Buraya on kişilik heyet olarak yola çıktık. Ancak sınırdaki engellemelerden dolayı 5 kardeşimiz dönmek zorunda kaldı.
İnzar: Filistin’e uygulanan son ambargodan sonra, eğitim, sağlık ve diğer alanlarda meydana gelen olumsuzluklar neler oldu?
Nablus’a yaklaşık beş yıldan beri uygulanmakta olan bir ambargo zaten vardı. Bu son aylarda ise giderek ağırlaştı. Şehre giriş ve çıkışlar tamamıyla İsrail askerlerinin keyfi uygulamalarına bağlı. Şehir bütünüyle askeri kordon altında tutulmaktadır. Bu durum haliyle hayatın bütün alanlarını olumsuz şekilde etkilemeye devam etmektedir. Ticaret, ziraat vb. bütün faaliyetler bu nedenlerle aksamaktadır. Çiftçilerimiz çıkıp tarlalarında işlerini göremiyorlar. Temel gıda maddelerinin şehre girişleri uzun zamanlar gecikebiliyor. Üretilen malların dışarıya çıkarılması da çok zaman alıyor ve zorlukla gerçekleşebiliyor. Bütün bunlar ticaret ve üretim işlerini engellemektedir. Son seçimlerden sonra ise beterin beteri bir durumla karşı karşıya kaldık. Üç aydan beri yüzlerce belediye çalışanımız maaşlarını alamıyor. Ücretlerini alamayan görevli işçiler elektrik ve su faturalarını ödeyemiyor. Bu durum haliyle ekonomi üzerine olumsuz etkiler bırakıyor. Avrupa’dan gelen yardımlar ise dondurulmuş durumda, bize ulaşamıyor. Amerikan tarafından daha önce yapılan yardımlar ise tamamen durdurulmuş vaziyette.
İnzar: Daha önce yardım ettikleri halde bu son seçimler dolayısıyla yardımlarını kesen ülkeler hangileridir?
En son Amerika oldu diyebilirim. Amerika tamamıyla yardımını kesti. Bazı Avrupa ülkeleri de yaptıkları yardımlarını dondurmuş haldeler. İlerde ne olacak diye bekliyoruz.
İnzar: Arap ülkelerinden bir yardım görebiliyor musunuz?
Ben hükümet cenahında olmadığım için bu konuyu iyi bilmiyorum. Fakat bazı arkadaşlardan kimi Arap devletlerinin yardım gönderdiğini fakat bankaların Amerikan korkusu nedeniyle bunları ödeyemedikleri doğrultusunda duyumlar aldım.
İnzar: Son ambargo nedeniyle karşılaştığınız dramatik olaylardan dikkat çeken örnekler verebilir misiniz?
Tabi ki, örneğin okula giden çocuklar babalarından eğitimleri için para alamıyorlar. Bundan dolayı da babalar üzgün ve mahcup. Herkes elinde mevcut varlığını bir başkasıyla paylaşarak yaşamını devam ettirmeye çalışıyor. Bununla beraber çok acı olan ise bu ambargodan dolayı çektiğimiz sağlık ile ilgili sorunlardır. Lakin bir çok hastanede tıbbi malzeme ve teçhizat tükendiğinden hastalar çok zor şartlar altında tedavi edilmektedir. Bir çok hasta uyuşturulmadan ameliyat edilmek zorunda kalınıyor. Bu hem bizi hem de hasta yakınlarını derinden üzmektedir.
Özellikle cezaevlerindeki mahkûmların durumu daha bir ağırlaştı. İsrail baskı ve şiddetini her gün artırmaya devam ediyor. Üç ay önce tutuklanan bir bayan elleri ve ayakları bağlı haliyle içerde doğum yapıyor ve henüz iki ayını dolduran bebeği elinden alınıyor.
İnzar: Türkiye’ye yaptığınız ziyaret sonucunda somut bir sonuç elde edebildiniz mi?
Elde edilen ilk somut sonuç Türkiye’ye varmamız oldu. Çünkü bu o kadar kolay gerçekleşmiyor. Türkiye’deki kardeşlerimiz ile Filistin halkı arasında tam bir dayanışma ruhu mevcut. Burada kendimizi kardeşlerimiz arasında görmekten memnunuz. Rasulullah efendimizin buyurduğu gibi müminler tek bir cesed gibidirler. Burada bu duyguyu aynen yaşıyoruz. Onlar hep yanımızda oldu. Ve desteğini aksatmadı. Buradaki birçok kardeşimizin Filistin’e yardım etmek için beklediğini gördük. Bu gerçekten bizi etkiledi.
İnzar: Dergimiz aracılığıyla iletmek istediğiniz bir mesajınız var mı?
Biz Filistinliler olarak İslam’ı savunma hattının en önünde duruyoruz ve bundan dolayı da saldırı ve haksızlıklara maruz kalıyoruz. Eğer Filistin da’vası sadece Filistinlilerin da’vası olsaydı çoktan çözülmüştü. Ancak Filistin’deki da’va sadece İslam’ın ve bütün Müslümanların davasıdır. Bizler aziz canlarımızı bu uğurda feda ettik ve etmeye devam edeceğiz. Her şeyden önce bizlere duacı olmanızı istiyoruz. Bazı önemli alanlarda yardımlarınızı da bekliyoruz: Temel gıda maddeleri, un, şeker vb. şeylere ihtiyacımız var. Filistin iktisadının canlanması için bazı alanlarda yatırımlar olsun ki bu halk direnişini sürdürüp topraklarında kendi ayakları üstünde durabilsin.
Filistin’de son baskılardan sonra işsizlik oranı %50’leri varmış durumdadır. Bundan dolayı Türk iş adamlarının yatırımlarını bekliyoruz.
Türkiye’deki belediyelerin vatandaşlarına çok güzel hizmetler yaptığını gördük. Onlarla karşılıklı olarak görüşüp tecrübelerinden yararlanmak istiyoruz.
Son olarak şunu belirtmek isteriz ki, Filistin halkı geçmişte direnip şu ana kadar izzeti ile ayakta kalmayı başarabildiği gibi bundan sonra da bu direniş devam edecek ve Allah’ın izni ile zafer özelde Filistinlilerin umumen de tüm dünya Müslümanlarının olacaktır. Allah yardımcımız olsun.
İnzar: Biz de sizlere çok teşekkür ediyoruz. Bize zaman ayırdınız. Bizler de camia olarak inşallah siz kardeşlerimize elimizden gelen yardımı yapmaktan geri durmayacağız. Allah bu kutlu yolda yar ve yardımcınız olsun ve sizlere zaferler nasip etsin (amin).
İnzar Dergisi