Katıldığı televizyon programlarında dini değerlerle alay eden Adnan Oktar ve ekibine yönelik 11 Temmuz sabahı operasyon düzenlenmişti.
İstanbul Çengelköy'deki evinde gözaltına alınan Oktar hakkında; "suç işlemek amacıyla örgüt kurma", "çocukların cinsel istismarı", "cinsel saldırı", "çocuğun kaçırılması veya alıkonulması", "şantaj", "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", "siyasi ve askeri casusluk", "dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık", "suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama", "özel hayatın gizliliğini ihlal" ve "rüşvet" gibi birçok suçlama bulunuyordu.
Adnan Oktar ve ekibine yönelik operasyon kapsamında gözaltına alınan 187 kişiden, aralarında Oktar'ın da bulunduğu 39 şüpheli tutuklandı.
Şüpheliler hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan sevk yazısında, ilginç tespitlere yer verildi.
Oktar'ın örgütün mutlak lideri olduğunun belirtildiği yazıda, örgütü, dini değerlere zarar vermek, toplumun yapısını bozmak ve haksız elde ettikleri kazançları meşrulaştırıp lüks bir hayat sürerek devamlılığını sağlayacak şekilde yapılandırdığı ifade edildi.
İLKHA