Şer güç ABD'nin 4 binden fazla tır ile silah yolladığı PYD'ye 30 bin kişilik bir sınır ordusu kurduracağı haberinin basına düşmesinden sonra Türkiye bunun asla kabul edilemez olduğunu belirtti ve bazı tedbirler alarak Afrin'e yönelik operasyon hazırlığı yapmaya başladı.
Afrin'e yönelik operasyonun yapılacağını ilk olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan duyurdu. Operasyonun yakın bir zamanda gerçekleşeceğini ve bu operasyonun Fırat Kalkanı harekâtının devamı olarak değerlendirilmesi gerektiğini ifade etti.
Çarşamba akşamı yapılan MGK ve Bakanlar Kurulu toplantılarından sonra hükümet sözcüsü Bekir Bozdağ, “Sınır güvenliği adı altında bir ordunun oluşturulması Türkiye'nin güvenliği bakımından tartışmasız açık bir tehdittir” açıklamasında bulunarak yapılacak operasyonda kararlı olduklarının altını çizdi.
Türkiye'nin ortaya koyduğu kararlılık, sınıra ordu kurulması konusunda ABD'ye geri adım attırdı. ABD ilk olarak Afrin'de askeri güçlerinin olmadığını ve Türkiye'ye sınır güvenliği konusunda duyduğu endişeden dolayı hak verdiklerini belirtti. Türkiye'nin endişelerini gidermek için Pentagon'dan ise “Suriye sınırında yeni bir ordu kurulmayacak” açıklaması yapıldı.
Türkiye'nin bu açıklamalarla ikna olmadığını gören ABD bu sefer de Dışişleri Bakanı nezdinde bir açıklama yapma gereği hissetti. ABD Dışişleri Bakanı Tillerson, “Türkiye'ye bir açıklama borcumuz var. Suriye'de herhangi bir sınır güvenlik gücü kurmuyoruz” diyerek Türkiye'nin endişelerini gidermek için yeni bir taktiğe başvurdu.
ABD'den yapılan açıklamaların samimi ve doğru olmadığını artık herkes biliyor. Bu açıklamalar, operasyonu engellemek ve Türkiye'yi ikna etmek için yapılan taktiksel açıklamalardan başka bir şey değildir.
ABD istemediği işlerin yapılacağı her anda mutlaka bir şeytanlığa başvurmuş ve o işi engellemeye çalışmıştır. Bugün de Afrin operasyonuyla alakalı her zaman yaptığı gibi şeytanlığını kullanıp işleri lehine çevirmenin hesabını yapmaktadır.
Pentagon ve Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamalardan sonra kimileri, ABD'nin PYD'yi sattığını ifade etmektedir. Bu kanaatte değilim. Şunu biliyorum ki ABD, PYD'yi kolay kolay satmaz, ortada bırakmaz. Yönünü çevirdiği yere giden, söylediği her şeyi yapan bir mayın eşeğinden ABD neden bu kadar kolay vazgeçsin! Siz olsanız vazgeçer misiniz?
ABD, 2014 yılından bu yana silah yardımında bulunduğu ve ortaklık yaptığı PYD'nin kontrolünde olan Afrin'e bir operasyonun yapılmasına razı değil. Bilindiği üzere Afrin, 2012 yılının yazından bu yana Suriye ordusunun çekilmesinden sonra PYD'nin kontrolünde. ABD biliyor ki Afrin'de başarı elde edildiği gibi atılacak ikinci adım Münbiç'e yönelik kapsamlı bir harekât.
ABD yıllardır eğittiği, ortaklık yaptığı ve istediği şekilde kullandığı PYD'ye yönelik bir harekâtın yapılmasından neden hoşnut olsun ki. ABD, PYD'nin kontrolünde bulunan Afrin'e yapılacak operasyonu engellemek için her yolu deneyecek. Ancak bunu çok da hissettirmeden ve sinsice yapmaya çalışacak.
Bu konuda bin bir hilesi bulunmasına rağmen şer güç ABD'nin başarılı olacağı kanaatinde değilim. Zira şu anda Türkiye'nin eli daha güçlü. Türkiye Afrin operasyonu için Rusya'yı ikna etmiş durumda. Ki zaten Rusya'nın oluru olmadan Afrin'e operasyon yapılması zor olurdu.
Afrin operasyonunun Rusya'nın da işine yarayacağı ön görüldüğünden, bu operasyondan istenilen neticenin elde edilmesi çok önemli. Tabi neticenin ne olacağını şimdiden söylemek zor… Ancak Afrin operasyonunun sonunda ABD ve özellikle de PYD açısından dengelerin değişebileceğini bugünden ifade etmek zor olmasa gerek.