Safitürk'ün 2016 yılında PKK tarafından makam odasına düzenlenen bombalı saldırı sonucu katledilmesine ilişkin davada yerel mahkemece haklarında beraat kararı verilen 8 sanığın yargılanmalarına devam edildi.
Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi yerel mahkeme tarafından 4 sanığa verilen cezayı hukuka uygun bulurken, beraat eden 8 sanığın yeniden yargılanmasına hükmetmişti.
3. Ceza Dairesinde görülen duruşmaya tutuksuz sanıklar Tahsin Erdaş, Fikret Baği, Vedat Erol, Zinet Erdaş, Mehmet Deniz ve avukatları katıldı. Sanıklar Zuhal Dalçin, Mehmet Devran Aslan'ın katılmadığı duruşmaya, sanık Nursel Eren Kırşehir'den Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı.
İçişleri Bakanlığı ve Mardin Valiliğinden de temsilcilerin yer aldığı duruşmayı, Safitürk'ün annesi Fatma Safitürk, kız kardeşleri Esma Kavak ve Rukiye Bulut, ağabeyi Ali Haydar Safitürk, yakınları ile Gaziantep Vali Yardımcısı Rızvan Eroğlu, Kilis Valisi Recep Soytürk ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri de izledi.
Duruşmaya SEGBİS üzerinden tanık olarak katılan, olayın olduğu dönemde İlçe Emniyet Amiri olarak görev yapan M.H.K, "Olay günü 10 Kasım törenlerinden sonra ilçe emniyet amirliğine geçtim. Bir süre sonra patlama sesi geldi. Patlamanın Kaymakamlıktan geldiğini anlayınca hemen oraya gittim ve ben oraya gittiğimde Kaymakam Bey dışarıdaydı. Yanında ise Tahsin, Vedat ve Şerif vardı. Daha sonra ise ambulans geldi, Derik Devlet Hastanesine kaldırdık, ben de kendisiyle birlikte gittim. Orada güvenlik önlemi aldırdım. Sonra Kızıltepe Devlet Hastanesine sevk edildi. Kızıltepe Devlet Hastanesine giderken yolları trafiğe açarak, en hızlı şekilde göndermesini sağladık. Ardından olay yerine döndüm. Gerekli tedbirleri alarak, incelemeye başladık." dedi.
"Kaymakam Beyin odasına girdiğimde göz gözü görmüyordu"
Ceyhan'dan SEGBİS ile bağlanan ve tanık olarak dinlenen Safitürk'ün yakın koruması M.K. de, "Olay günü kaymakamlık sekretaryasında duruyordum. Yanımda şoför Mustafa vardı. Patlamadan önce de Fikret Baği içeriye çay verdi, bir dakika geçtikten sonra ise patlama oldu. Dayanamayacak bir sesle patlama oldu. Baği elinden yaralanmıştı. Kaymakam Beyin odasına girdiğimde göz gözü görmüyordu ve ikinci bir patlama gibi bir şey hiç aklıma gelmedi ve aklımda sadece Kaymakam Bey vardı. Dışarıya doğru baktığımda Tahsin Erdaş ile bir kişi daha vardı ve hiçbir şey yapmadan duruyorlardı. 'Neden bir şey yapmıyorsunuz' diye bağırıyordum. Daha sonra yan odada bulunan hücum yeleğini giydim, uzun namlulu silahı aldım, hemen telsizle ambulans çağırdım. Bu sırada Kaymakam Beyin dışarı çıkarıldığını gördüm, ben hep yanındaydım. Daha sonra ambulansla Derik Devlet Hastanesine, oradan da Kızıltepe Devlet Hastanesine götürüldü, hep bu süreçte yanındaydım. Sonra Gaziantep'e helikopterle gelirken yer olmadığı için ben de kara yoluyla gittim." ifadelerini kullandı.
Mahkeme heyeti, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için 24 Nisan 2020 tarihine erteledi.
"Bir an evvel faillerin yakalanmasını istiyoruz"
Duruşmanın ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Safitürk'ün ağabeyi Ali Haydar Safitürk, "Malum olayda şu an tek tutuklu fail bulunmakta. Çokça inceleme ve bulgular gerektiğinden dolayı, süreç uzuyor. Yerel mahkemede çok sağlıklı karar verilemediğinden dolayı, ortalıkta da çok fazla soru işareti olduğundan dolayı İstinaf Mahkemesinin titizlikle çalışmasını görmek bizi mutlu ediyor. İnşallah iyi bir yerlere gidilerek, şehidimizin ailesinin acısını bir nebze olsun rahatlatırlar. Ama bu kadar büyük organize edilmiş bir olayının failinin tek kişi olamayacağının İstinaf Mahkemesinin de kanaatindedir. Bundan dolayı bilgilerin, bulguların daha sağlıklı bir şekilde toparlanması istenmektedir. Biz de malum duruşmaya 4'üncü yılında devam ediyoruz. Gönlümüz bir an evvel faillerin yakalanmasıdır. Çünkü bu olay çok dillenmiş bir olaydı, ortalıkta bu suikastın yapılacağına dair yapılmadan evvel birçok bilgi ve bulgular vardı. Sıkı ve hızlı bir şekilde bu olayın çözüleceğine inanmaya başladık." diye konuştu.
İLKHA