Ağrı Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Saim Alpaslan, Bölgenin ve Ağrı’nın ekonomik durumu hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Saim Alpaslan, Ağrı’nın ekonomik olarak gün geçtikçe kötüye gittiğini, Ağrı ve benzeri iller için ekonomik olarak acil eylem planının devreye sokulması gerektiğini vurguladı.
Son günlerde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde gerçekleşen olayların, bölge ekonomisi için hiç de iyi olmadığını ve yatırımcıyı ürküttüğünü söyledi.
“Ağrı’da inşaat sektörü durma noktasına gelmiş”
İnşaat sektöründeki müteahhitlerin iflas noktasına geldiğini belirten Saim Alpaslan,” Ağrı'nın ekonomik durumu 2014 yılını baz alarak hareket edersek, şu anda çok kötü bir durumda. Özellikle inşaat sektörü. Şu an Ağrı müteahhitleri ile birebir görüşmelerimizde işlerinin yüzde 50 seviyesine kadar düştüğünü ifade etmektedirler. Hem özelde ve hem de kamu desteğiyle yapılan yatırımlarda sıkıntıları gözlemleyebiliriz. Kamu alanında özellikle müteahhitlerimizin kırımları yüzde 50, 38, 35’ler noktasında. İflas aşamasına gelmiş, Ağrı'daki inşaat sektörleri. “ dedi.
“Fabrikanın kapatılması Ağrı ekonomisini çok olumsuz etkiledi”
Şeker Fabrikası üretiminin durdurulmasının, ili ekonomik manada sıkıntıya soktuğunu ifade eden Alpaslan, fabrikanın üretiminin yeniden faaliyete sokulması gerektiğini belirterek, “ Ağrı ekonomisine Şeker Fabrikasının ciddi manada katkısı vardı. 2014-2015 sezonunda Şeker Fabrikamızda maalesef kapatma aşamasına getirildi. Burada mevcut olan 500 çalışanımız vardı ama, biz bunu 500 olarak görmüyoruz aslında, 25 bin insanımıza ekonomik katkısı vardı. Küspesi ile tarımda çalışan işçiler, çiftçilerimizin dolaylı olarak etkileniyordu. Bölgemiz malumunuz hayvancılık bölgesi. En büyük kaynaklarımızın başında gelen hayvancılıktır, ikinci sırada tarımdır. Fabrikanın açılması için mücadelesini veriyoruz ama, bir arpa boyu bile yol alamıyoruz. Kapandığı için Ağrı halkı göç ediyor ve zaten göçe de zorlanıyor. Kapatılmasının manası budur. Fabrikayı bir an önce acil eylem planı kapsamına almak lazım ve bu fabrikanın kapanmasını önlemek lazım. “ifadelerini kullandı.
“Organize Sanayi Bölgesi Ağrı’ya zarar”
Saim Alpaslan, Ağrı’da temeli atılan Organize Sanayi Bölgesinin, ile zarardan başka bir şey olmadığını ve buranın kapatılması gerektiğini belirterek şunları söyledi:
” Sanayi bazında ele aldığımız zaman esnafımızın durumu hiç de iç açıcı bir durum değil. Yani bir Organize Sanayi Bölgemiz var, 15 yıldır temeli atılmış, maalesef çakılan bir çivi yok. Herhangi bir yatırım söz konusu değil. İki tane kum ocağı var, onun dışında organize sanayi bölgemizde hiçbir işlem söz konusu değil. Yatırımcıyı maalesef bu bölgeye çekemiyoruz. 2 yıllık bir süreçtir Ağrı Ticaret Odası başkanlığını yürütmektedir. Geldiğim zaman iki milyon TL Ağrı Ticaret ve Sanayi Odası'nın bir borcu oluşmuş İl Özel İdaresine. Sorduk bu borç nedir diye, Organize Sanayi Bölgesi'nden kalan bir borç olduğunu söylediler. Peki bu nereden gelmiş dedik, her ay Ağrı Ticaret ve Sanayi Odası, Özel İdarenin organizesinde oluşan bir komisyonu mevcut. Huzur Hakları denen muhasebeye, mühendislere bir gider. Bu da aylık olarak 35 bin 40 bin liraya yakın bir giderdir. Hizmet verilmemesine rağmen ciddi bir gider var. Bu da her ay ATSO’ya 25 bin TL civarında bir gider yüklemektedir. “
“Acil eylem planı uygulanmalı”
Değerlendirmesinde Ağrı’nın 6’ncı Teşvik Bölgesinde yer almasını eleştiren Saim Alpaslan, ilin büyükşehirler ile yarıştırılmasının yanlış olduğunu hatırlatarak, ” Ekonomimizi olumsuz etkileyen sebeplerden biri de 6’ncı Bölge Teşvik Yasasında yer almasıdır. Devlet 6’ncı Bölge Teşvik Yasasında bizi Diyarbakır, Urfa, Batman gibi iller ile yarıştırıyor. Yatırımcı Diyarbakır'a mı teşvikini kullanır, Batman'a mı kullanır veya Urfa’ya mı kullanır? Bu teşviklerle Ağrı ve benzeri yerlere yatırımcıyı maalesef çekemeyiz. Altyapımıza bakıyoruz 700 metreden geçen bir doğalgazımız var, yıllardır maalesef bu doğal gazı bir türlü kullanamıyoruz. Türkiye'de doğalgaz alamayan 3 il var onlardan biri de Ağrı’dır. Maalesef haftada 7 seferimiz var, günde bir sefer Ankara, İstanbul seferi mevcut. Zaman zaman bu hafta da bu sayı 5’e düşüyor. Bunlar da yatırımcımız, iş adamlarımız için engeldir. Demiryolumuz yok. Zamanında Ruslar döneminde demiryolumuz mevcuttu. Hatta İran'a kadar gitmiş ve çalışılmıştır. Fakat şimdi yok. Bize en yakın olan Erzurum’un Horasan ilçesi ile 90 kilometre var. Bu 90 kilometre uzun bir mesafe değil ama yıllardır bu çalışma yürütülmüyor. “ dedi.
Saim Alpaslan, Ağrılı esnafın ciddi manada bir borç batağı içinde olduğunu ve bu durum için Devletin Acil eylem planına geçmesi gerektiğini belirtti.
“Olaylar bölge ekonomisini olumsuz etkiliyor”
Esnafın nakliyesini taşıyacak nakliye şirketlerinin Ağrı’ya gelmek istemediğini söyleyen Saim Alpaslan, bölgedeki olayların yatırımcıyı kaçırdığını dile getirerek, ” Türkiye’nin huzurlu illerden biri Ağrı idi. Yaklaşık 10-15 günlük bir süreçte ufak da olsa olaylar oldu. Yollarda yakılan araçlar vardır, ister istemez bu da esnafımızı, tacirimizi ciddi anlamda endişelendiriyor. Sıkıntılara yol açıyor. Yani insanımızı, yatırımcılarımız şu an ciddi anlamda yatırıma yönelik bir çalışma yapmıyor. Bir proje yapamıyor, bu durum insanı endişelendiriyor. 3 gün sonrası ne olacak, ne tür şeylerle karşılaşacağız, borçlanmayı erteliyoruz, yatırımı erteliyoruz. Çünkü bugün dışarıdaki nakliyeciler bile Ağrı’ya araç gereç göndermemeye başladılar. Yüklerimizi bir noktada taşıyamıyoruz. Ağrılılar olarak ciddi manada endişeleniyoruz, tabii ki esnafımız endişelenecek. Sermaye, ekonomi ürkektir. Yatırım yapan insan sağlam liman ister Eğer sağlam bir liman olmaz ise sorundur. “ ifadelerini kullandı.
Alpaslan, Ağrı’nın bürokrasi manada acemi birlik konumunda olduğunu, memur ve eğitimcilerin, bürokratların 4 yıllık görev zorunlulukları olması gerektiğini söyledi.
Saim Alpaslan son olarak, Sağlık noktasında da Ağrı’nın halinin içler acısı olduğunu, halkın Van ve Erzurum illerine sık sık sevk edildiğini, bu illerde de sıkıntıların yaşanmaya başlandığını vurguladı.
İLKHA