Ekonomik açıdan ciddi manada bir sıkıntı yaşayan çiftçiler, verdikleri emeklerin karşılığını alamadıklarından yakındılar
Ziraat Odası Başkanı Yavuz Aydemir ise tarım ve hayvancılıkla uğraşan vatandaşa devlet desteğinin ciddi manada yapılması gerektiğini ifade etti.
Ağrı’daki tarımla uğraşan vatandaşa Ofis bürosunun sıkıntı çıkardığını belirten Aydemir,” Ağrı’da tarım ile uğraşan çiftçilerimiz arpa, buğday üzerine ekim biçim yapıyor. Bu sene buğday kısmında Ofis bu anlamda zorluk çıkarıyor çiftçimize. Daha üstlerde fiyatlar vermeliyken, hastalıklı diye çoğu çiftçiyi bu anlamda eksik bırakıyor. Bu anlamda çiftçi mağdur. Sürekli olarak devlet devlet diyorum, her şey devletten beklenmez diyerek eleştiriliyorum. Bizim çiftçinin devletten başka kimsesi yok. Burada sanayi yok. Hayvancılık ve tarımın dışında başka bir şey yok bu ilde. Gelişmiş devletlere bakarsak, 3-4 kat daha fazla çiftçiyi destekliyorlar. Haliyle burada destek alan çiftçilerin alanları hem az ve hem de yeterli değil. O yüzden devletin desteklemesinden başka çare yok. “ dedi.
“Türkiye’nin en fakir çiftçisi Ağrı’dan”
Ağrı’da birçok sıkıntı olduğunu kaydeden Yavuz Aydemir, ilin pozitif ayrımcılığa ihtiyacı olduğunu söyledi.
Yavuz Aydemir,” Gerçekten Türkiye’nin en fakir çiftçisi Ağrı’dandır. Eğitimde en sonuncu iliz. Zaten sağlık denen bir kuruluş yok. Haliyle devletin acil, derhal buraya bir el atması lazım. Çünkü sanayimiz olmadığı gibi, çalışan işçilerin de buraya bir katma değer katacakları durum yok. Tarım ve hayvancılık var başka bir şey yok. Tren yolumuz bile yok. Yerelde Ağrı’yı yöneten devlet yetkilileri ve gerekse Türkiye’yi yöneten devlet yetkilileri Ağrı’ya pozitif ayrımcılık yapmaları gerekiyor. Girdi maliyetlerine bakalım. 4.50 TL’ye mazot alıyor çiftçi. Hangi çiftçi bununla baş edebilir. Avrupa’da ise 1 Dolardır. Bizdeki destek 20-30 kuruştur. Yani onun için Hollanda, Konya kadar olmasına rağmen yıllık 150 milyar Euro tarım ve hayvancılıktan para kazanıyor. Böyle bir korkunç rakam. Niye çünkü önce devlet yapacak. Önce devlet verecek sonra çiftçiden bekleyecek. “ şeklinde konuştu.
SODES’e tepki gösteren Aydemir, kurum tarafından kabul edilen projelerin çok basit projeler olduğunu ifade etti.
Yavuz Aydemir, sözlerini şöyle sürdürdü:” Muz, kivi, avakadro ürünlerinin dışında Ağrı’da her şey yetiştirilebilir. SODES’e proje verdik, çilek ekelim dedik. Yüzde 40 oranında üfürükten projeler kabul edilirken bizim projemiz kabul edilmedi. Ziraat Odası’nın ‘İhtiyaç Sahibi Çiftçiler Çilek Yetiştiriyor’ projesi kabul edilmedi. Bu olacak şey mi? Daha önce bu programı çiftçilerimiz denedi her çiftçimiz 2 dönümden 4.5 bin TL para kazandı. Çiftçilerimiz alternatif ürünler yetiştirmeli ama devlet desteksiz olamaz. Alternatif ürünlerin maliyeti yüksek olduğundan, çiftçide görmediğine inanmadığı için zahmetine girmez. “
Son zamanlarda meydana gelen olaylar hakkında da bir değerlendirmede bulunan Aydemir,” Canımız her gün yanıyor, örgüt silahlarını artık gömsün, devlette şefkatini göstersin, çünkü biz bu olanlara rıza göstermiyoruz. İnşallah yaylalarımıza geri döneriz. Eli tetikte olanların içine de merhamet girer. Artık yeter insanların dökeceği tek bir damla göz yaşı kalmamıştır. “ dedi.
Ağrılı çiftçi Hulusi Aslan, son zamanlarda meydana gelen olaylardan dolayı ekonomik olarak kayıplarının olduğunu söyledi.
Hulusi Aslan,” Durum çok sıkıntılı. Saman sıkıntısı var veya samanı olanda zarar ettiğinden dolayı satmıyor. Mazot ve gübre fiyatları yüksek olduğundan çiftçi sıkıntı yaşıyor. Şu anda samanın kilosu 220-230 kuruş, kesin kilosu 400-420 kuruş. Vatandaş Kurban bayramı hazırlıkları yapıyor ve şehir dışına gidecekler. Eğer bu olaylar durmasa büyük bir sıkıntı olacak. Olayların durulmasını bekliyoruz. Olaylardan dolayı şehir dışına çıkamıyoruz. Sürekli olarak bizim önümüz kesilecek korkusu var içimizde. Hepimiz rahatlayalım. “ şeklinde konuştu.
Kendilerinin mağdur olduğunu belirten bir başka çiftçi Latif Ergül ise,” Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleri her konuda geri kalmış. Özellikle son olaylardan dolayı vatandaş bir verim alamıyor. Emeğinin karşılığı gelmiyor. Tarım ve hayvancılık noktasında sıkıntımız hat safhada. Diyadin, Iğdır, Doğubayazıt yolları kapalı olaylardan dolayı. Biz mağduruz, samanımızı satamıyoruz, almak isteyende alamıyor. Kurbanlık satışı için şehir dışına çıkamıyoruz, hayvanlarımızın satışından zarar ediyoruz. Bu olayların bitmesini, muallaklığın bitmesini istiyoruz. Olaylardan önce samanın kilosunu 600-650 kuruşa satarken şimdi neredeyse yarı fiyata düşmüş durumda. Her üründe böyle. Birçok kişi de stok yapmış, ürününü satmıyor veya satamıyor. “ ifadelerini kullandı. (Ömer Adıgüzel - İLKHA)