VAN - Üniversitelerde yaşanan gayri ahlaki davranışların özgürlük olarak gösterilmesine Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) öğrencilerinden tepki geldi. Toplum ahlakına ters davranışlara tepkisiz kalınmasından yakınan öğrenciler, bu tür davranışların sergilenmesinin özgürlük gibi lanse edilmesinin doğru olmadığını belirtti.
Bu tür davranışların ne dinimizde ne de örf ve adetlerimizde olduğunu belirten öğrenciler, üniversite yönetimlerinin bunun önüne geçmeleri gerektiğini belirttiler.
"Bu davranışlar Müslüman olarak bizleri rahatsız ediyor"
Gerek okullarda gerekse de üniversitelerde öğrencilerin gayri ahlaki davranışlar sergilemelerinin kendilerini rahatsız ettiğini belirten Radyo ve Televizyonculuk Programları öğrencisi Muhammed Dayan, kendilerini üzen olayın ise bu duruma kimsenin ses çıkarmaması olduğunu söyledi. Dayan, "Böylece bu tür davranışlarda bulunanlar daha da cesaretlendiriyor. Çevremize baktığımızda hayâsızlıktan geçilmiyor. Adeta hayâ perdesi yırtılmış durumda. Özelikle bu tür davranışları yapanlara karşı tepkimizi ortaya koymalıyız. Bu gün üniversitelerde yaşanan gayri ahlaki gayri İslami ve insani hareketlere baktığımızda bunlar mı yarın çocuklarımızı eğitecekler diye düşünülmesi gerekir." dedi.
Utanmaktan utanan bir nesil mi yetişiyor?
Dayan, yapılan bu davranışlara tepki gösterilmemesinin gayri meşru ilişkilere de özgürlük kılıfı altında yol gösterildiğini belirterek, "Ahlaksızlığın özgürlüğü olamaz. Bu gidişata artık dur denilmeli. Bu gidişat nesilleri tahrip ediyor. Üstad Necip Fazıl'ın deyimiyle bu gidişat 'Utanmaktan utanan bir nesil' ortaya çıkarmaktadır" şeklinde konuştu.
"Eğitimsiz bir eğitim sistemi mevcuttur"
Meslek Yüksek Okulu Fakültesi Öğrencisi Abdurrahman Tetik de, bu davranışların toplu alanlarda sergilenmesinin yanlış olduğuna ve öğrencileri olumsuz noktada etkilediğine değinerek, "Bu ahlaki yozlaşma, yaşadığımız toplumda eskiden görülmezken teknolojinin etkisiyle ve maalesef eğitimsiz eğitimin sisteminden dolayı ortaya çıkmaktadır. Bu sistem yıllarca milletimizi ahlaksızlığa sürüklemek için kullanıldı ve kullanılmaya da devam ediliyor. Maalesef başarıya ulaşıldığı da görülmektedir. Bu tür gayri ahlaki davranışlar bize özgürlük diye yutturulmaya çalışılıyor." diyerek yaşanan ahlaksızlığın özgürlükle bir alakasının olmadığını savundu.
Üniversite yetkililerine de seslenen Tetik, beklentilerinin bu ahlaki yozlaşmaya yasalarla güvenlik önlemleriyle değil de, gençlerin eğitilmeleri özelikle eğitim sistemin gözden geçirilmesi ile dur denilmesi olduğunu ifade etti.
"En büyük özgürlük Allah'a kul olmaktır"
Müslüman bir toplumda yaşadığımızı hatırlatan Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksek Okulu Öğrencisi Hanifi Yalcın, Ayeti Kerimede zinaya yaklaşılmaması gerektiğinin vurgulandığını belirterek, "Dikkat edilirse zina yapmayın denilmiyor. Yaklaşmayın yani sizleri zinaya götüren sebeplerden de uzak durun. Uyarısı vardır. Yaşanan bu olumsuz davranışlara özgürlük deniliyor. Bunlar özgürlük değildir. En büyük özgürlük Allah'a kul olmaktır." diye konuştu.
"STK'lar Üniversite gençliğinden vazgeçmemeli"
Bu konuda özelikle sivil toplum kuruluşlarına çok iş düştüğünü belirten Yalçın, İslami STK'ların üniversite gençliğinden vazgeçmemeleri gerektiğini vurgulayarak, "Bu tür STK'ların üniversitelere el atmaları ve gerekirse üniversitelerde konferans ve seminerler vermeleri gerekir. Özellikle Başbakan'ın 'Dindar nesil yetiştireceğiz' söylemi sözde kalmamalı ve bunun eyleme dökülmesi gerekir." ifadelerini kullandı.
İlahiyat Fakültesi Öğrencisi Yusuf Binen ise, bu tür davranış ve ortamların toplumu ahlaksızlık uçurumuna sürüklediğini belirterek, bu tür gayri ahlaki davranışların önüne geçilmesi gerektiğini dile getirdi.
Binen, özellikle toplu taşıma araçlarında yoğunluktan dolayı özellikle bayanların çok ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kaldığını dile getirerek, bu konuda çok büyük sıkıntıların yaşandığını aktardı.
"Karma eğitim yozlaşmaya sebep oluyor"
Bu tür sıkıntıların temelinde aslında karma eğitimin yattığını aktaran, Sağlık Meslek Fakültesi Öğrencisi Hamza Gündüz, karma eğitimin, bugün toplumsal anlamda en büyük manevi tahribatlara sebebiyet verdiğinin aşikâr olduğunu söyledi. Gündüz, "Bu kötü sonuçları hemen hemen her gün çevremizde müşahede etmekteyiz. Eğitim sisteminin en büyük sorunu olan karma eğitim uygulamasını okullarda özelikle de üniversitelerde manevi tahribatlar toplumumuzda sosyal kültürel örf ve adetler anlamında büyük bir yozlaşmaya sebep olmaktadır. Kız ve erkeklerin gayri meşru ilişkiler içinde bir yaşam tarzı sürmeleri toplumumuzun kanayan yarası haline geldi." tespitinde bulundu.
Ebeveynlere de çağrıda bulanan Gündüz, şuurlu Müslüman ebeveynlerin çocuklarına sahip çıkmaları gerektiğini ve her ne kadar da büyüseler bile bunların boş verilmemesi gerektiğinin altını çizdi. (Murat Dalgın - İLKHA)