Okullar, terbiyeden ahlaktan yoksun olmakla beraber kötü yolların kirli alışkanlıkların da adresi oluyor çoğu kez. Bir çocuğun ahlakını TV bozduğu kadar okullar da bozabiliyor. Karma eğitim yanısıra sözüm ona bazı öğretmenlerin bilerek kızlı-erkekli oturttukları sıralar da gözler önündedir. Okullara teslim edilen yavrular ABC’yle birlikte modernlik, çağdaşlık adı altında ahlak dışı şeyler de öğrenebiliyorlar. ..
Artık öğretici ya da güvenilir yerler diyeceğimiz okullar beraberinde endişeleri ve tedirginlikleri de getiriyor. Ahlaksızlığın tohumları daha ana sınıfındayken ekiliyor. Özellikle ve konumuzun da özü olan 23 Nisan münasebetiyle oynanan oyunlar büyük bir ahlak yozlaşmasına sebebiyet veriyor. Bir alışkanlık kazandırılıp şimdiden karşı cinse olan muhabbet bedeni olarak da normal karşılanıyor.
Erkek- kız el ele, kol kola, göz göze oyunlar çocuğun biliçaltına neleri aşılamıyor ki! Çocuktur deyip geçmeyelim, oyundur deyip hiç geçmeyelim! Karakter, huylar, insani özellikler gençken tomurcuklanan hasletler değildir, aksine çocukken insanda oluşacak ve tamamlanacak huylardır... Oyunlar da çocuğu etkileyen en önemli unusrlardır.
Ne yazık ki eski döneme nispeten çocuğun oyuncağı; telefon, tablet içerisindeki oyunlar olup, hatta küçücük bir çocuğun facebooku olan bir dönem içerisindeyiz. Ve esefle döylemek gerekirse zamane çocukları birçok şeyi bilen, hatta aşk meşk sözleri küçük bir çocuğun ağzına girecek kadar vahim bir çağdayız... Bunun nedenleri oldukça çoktur. Ve en önemli nedenlerden bir tanesi yine 23 Nisan etkinliği kapsamında oynatılan oyunlardır. Bu oyunlar ahlaksızlığın ilk kıvılcımını yakıyor. Bir de aileden yahut çevreden kızlı erkekli bir oyuna nispeten yapılan esprivari söylemler akılları daha çok yozlaştırıyor. Kıyafetler olabildiğince açık ve o günde yapılan makyajlar bir çocuğu taşıyamayacak kadar ağır...
Anneler bu konuda dikkatli olmalı ve ‘çocuktur, oyunudr sadece’ gibi cümlelerden öte Müslümanca hareket edip Müslümanca bir anlayışı sergilemelidir...
Sonuçların başarısızlıkları nedenlerin bilinmemesinde gizlidir. Ya da nedenleri bilip imar etmemekle alakalıdır. Bir gencin de ahlakının, tüm dünya fitnelerine karşı yerde sağlam kök tutmuş bir ağaç gibi durmasını istiyorsak çocukluk dönemine yeterince önem ve özen gösterilmelidir.
Her çocuğun fıtratı İslam üzerinedir. O 23 Nisan oyun kurbanları olan çocuklara birazcık baktığımızda karşı cinsin elini utana sıkıla tutarlar. O masumiyet yüzlerinden okunurken, onları çirkefliğin içine sokan eğitimcileri anlamak zordur. Böylece bir aşinalık kazandırılıyor çocuklara ve ilerleyen zamanlarda oyundan öte gerçekte de çok rahat biz şekilde iki cins arasında samimiyet kurulabiliyor... Bu Müslüman bir toplumda varolacak en büyük tehlikedir.
Haramlara karşı bizi çok ciddi bir şekilde uyaran dinimize, namahrem bir eli tutmanın cehennem ateşini avuçlayacağı haberini veren Peygamberimiz’e karşı bu kadar sağır kalınabiliyor ne yazık ki...
O halde ebeveynlerin bu konuda uyanık olmaları elzemdir...
Baki Muhabbetle...