Bingöl'de yerel ve ulusal basınla bir araya gelen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türkiye'nin dış politikada aktif bir ülke haline geldiğini söyleyen Yılmaz, "Kudüs'e Amerika Büyükelçiliğini taşıma kararından tutun son dönemlerde yaşanan Kaşıkçı hadisesinde Türkiye'nin aldığı ilkeli tavra kadar, G20 platformlarındaki yaklaşımlarından, Suriye İdlib meselesindeki inisiyatife kadar çok çeşitli örnekleri ile bunu görüyoruz. Türkiye, dış politikada son derece güçlü bir ses olarak yerini alıyor. Dış politikada halkın beklentilerinin de politikalara yansıdığını görüyoruz Türkiye'de. Eski Türkiye'ye baktığınız zaman vatandaşımızın değerlerinden, tercihlerinden, beklentilerinden kopuk bir dış politika izlendiğini görürdünüz ama AK Parti döneminde bu anlamda dış politikanın da demokratikleştiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Dış politikada artık halkımızın tercihleriyle ve halkımızın temsilcileriyle şekillenen bir alan. Dış politika geçmişte küçük bir azınlığın tartıştığı, şekillendirdiği bir alandı şimdi toplumun önünde şeffaf bir şekilde tartışılan, toplumun değerleriyle beklentileriyle ilişkili bir şekilde şekillenen bir alan. Bu anlamda AK Parti döneminde dış politikanın daha demokratik bir hale geldiğini söyleyebiliriz." dedi.
İstanbul adayı bütçe görüşmelerinden sonra açıklanacak
Yerel seçimlere ilişkin hem aday belirleme süreci açısından hem de yeni politikalar, yeni söylemler bakımından çalışmalarının hızlı bir şekilde devam ettiğini ifade eden Yılmaz, AK Parti'nin İstanbul Büyük Belediye başkan adayının bütçe görüşmelerinden sonra açıklanacağını söyledi.
Yılmaz, "Toplumda bir değişim talebi olduğunu görüyoruz genel siyasette de yerel siyasette de. Dinamik bir toplumumuz var ve toplumumuz değişimden yana genel itibariyle. Bunun AK Parti'nin çalışmalarına yansıdığını da görüyoruz. AK Parti her zaman toplumun nabzını tutan ve toplumun beklentilerine göre siyasetini şekillendiren bir partidir. Bu bizim genel ilkemizdir. Bu yerel seçimlerde de aday belirlemedeki en büyük faktör aslında halktır. Halkımızın beklentileri de değişimden yanadır. Süreklilik de önemli ama büyük oranda bir değişim yaşandığını hep birlikte görüyoruz." şeklinde konuştu.
"Yargı, ideolojik davranmamalıdır"
Yılmaz, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı M. Bahattin Temel ve Said Şahin ile Gazeteci Fikret Gültekin'in cezalarının Yargıtay tarafından onanmasını ve Danıştay'ın "Öğrenci andı" ile "başörtüsü" kararlarını hatırlatması üzerine Yılmaz, şu değerlendirmede bulundu:
"Tabii ki yargı bağımsız ve tarafsızdır. Ona hepimizin saygısı var ama bir taraftan da şunu görüyoruz, eski Türkiye özlemi içinde olan bir takım insanların hala belli kurumlarda görev yaptıklarını görüyoruz. Yargının yapması gereken anayasa ve kanunlar çerçevesinde karar vermektir. Yargı, ideolojik davranmamalıdır. Yargı, kanun neyse, kural neyse ona uygunluğu denetlemelidir. Kendi siyasi tercihlerini yargı kararlarına yansıtan kişiler aslında yargıya en büyük zararı vermiş oluyorlar. Bağımsız ve tarafsız yargıya en büyük zararı vermiş oluyorlar. Yargı mensuplarının da siyasi görüşleri olabilir. Bunu gidip seçimlerde oy kullanınca yansıtırlar ama kararlarında yargı mensuplarının alması gereken temel ölçü mevcut kanunlardır, mevcut kurallardır. Yargı yerindelik denetimi yapamaz. Yargı siyasi tercihte bulunamaz. Bunu yaptığın zaman yargı gerçek işlevini kaybetmiş olur. Dolayısıyla bunlar tabii münferit elbiselerdir. Genel itibarıyla bakarsanız yargımız geçmişe göre çok daha iyi bir noktaya doğru gitmektedir."
"Yargımız daha güven vererek yoluna devam edecektir"
Adalet Bakanı Abdülhamit Gül'ün bir yargı reformu stratejisi ilan ettiğini hatırlatan Yılmaz, "Bununla daha güven veren, daha iyi işleyen, daha demokratik, daha tarafsız, daha bağımsız bir yargı yolunda Türkiye ilerlemeye devam edecektir. Bu münferit kararları da Türkiye'ye geçmişte olduğu gibi bugün de aşacaktır inşallah ve yoluna devam edecektir. Bunun ötesinde yargı ile ilgili bir değerlendirme yapmam şu anda doğru olmaz diye düşünüyorum. İnşallah Türkiye'de yargımız da Türkiye'nin diğer kurumları gibi güçlenerek daha güven vererek yoluna devam edecektir diye inanıyorum."
İLKHA