28 Şubat öncesi ve sonrasında başlayan zulüm furyasında 2000 yılına gelindiğinde görevden uzaklaştırıldığını belirten İmam Sibğetullah Altın, aradan geçen 21 yıl boyunca tüm çabalarına rağmen göreve iade edilmediğini ve mağduriyetinin devam ettiğini ifade etti.
Altın, “Bilindiği üzere Türkiye genelinde ve özellikle bizim bölgede 28 Şubat’tan önce dindar kesime yönelik tutuklamalar yaşandı. Bu tutuklamalarda 1995 yılında beni de gözaltına aldılar. 40-50 gün ceza evinde kaldım ve ilk itiraz dilekçesiyle bizi serbest bıraktılar. 1995’ ten 2000 yılına kadar da dosyam açık kaldı. 2000’den sonra dava beraatla sonuçlandı. Uzun yıllardır yaptığım tüm müracaatlara rağmen mağduriyetim hâlâ devam ediyor.” dedi.
Akidesi bozuk suçlaması
2000 yılında müftülük tarafından çağırdığını ve Diyanet tarafından görevden uzaklaştırıldığına dair bir belge kendisine verildiğini belirten Altın, “Bizim suçumuz nedir? diye sorduğumuzda ‘akidesi bozuktur’ şeklinde hakkımızda suçlamalarda bulunuldu. 28 Şubat mağdurları ile ilgili yasa çıktı ve ben de Diyanet’e başvurdum. Oradan da bana hâlâ bir cevap gelmedi. Müftü yasal yollardan haklarımızı aramamızı söyledi. Ben hukuki yollardan hakkımı aramaya başladım ve ilk önce Anayasa Mahkemesi’ne başvurdum. Ancak bize bir cevap verilmedi.” diye belirtti.
21 yıldır mağdurum
Yaşadığı mağduriyeti dile getiren Altın, “2000 de görevime son verildi. Görevime son verildikten sonra idari mahkemeye başvurdum. İdari mahkeme ret etti. Bir üst mahkemeye Danıştay’a başvurdum, Danıştay da ret etti. En son Anayasa Mahkemesine başvurdum. Anayasa Mahkemesi hak ihlali olduğunu ve yeniden idari mahkemesine başvurma yolunu gösterdi. Anayasa Mahkemesinin hükmü bağlayıcı olduğu halde İdari Mahkemesi kale almayarak kendi hükmünü verdi. 21 yıldır mağduriyetm devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
İLKHA