“…Kitap tamamlanıncaya dek nikâh ukdesine azmetmeyin…” (Bakara:235) buyrulur. Ayette geçen kitap, sürenin tamamlanmasını, meselenin duygusal, düşünsel, ilkesel boyutunun idrak edilmesini ifade eder. Unutmamak gerekir ki Kitap, kitabelerin yani ilkelerin ve akitlerin toplamına verilen isimdir. Demek ki önemine binaen nikâhın bir kitabı vardır. Nikâhın kitabı olduğuna göre eşler tarafından bunun içeriğinin ve manasının bilinmesi lazım gelir.
Hak Teâlâ sadece nikâh için Kur'an'da olumlu manada “ukde” ifadesini münasip görür. Diğer yerlerde “akit” lafzı geçer. “Ey iman edenler! Akitleri yerine getirin”(Maide:1) buyurur. Görüldüğü üzere yukarıdaki ayette ukde, bu ayette ise akit lafzı geçmektedir. Arada ne fark vardır? Akit ile ukde aynı köktendir. Ancak Akit müzekker, Ukde müennestir. Kronik ve zor sorunlara “ukde” sağlam antlaşmalara “akit” adı verilir ki ikisi de aynı köktendir. Öyle ya bir sorun kördüğüm haline geldiğinde bunun halledilmesi gerekir. Demek ki erkek nikâha azmetmeden, nikâha karar vermeden bunun kitabını iyi bilecek. Kadın dahi bu konuda bilgi sahibi olacaktır. Ancak bu şekilde sağlıklı bir nikâh akdi söz konusu olur. Ama yine de bu ilişki, kadın için ukde erkek için akittir. Ukde düğümdür. Akit ise bağıttır (sözleşme). Erkek maharetiyle ukdeyi çözebilmelidir. Ukdeyi çözecek sonra onu akit olarak bağlayacaktır.
“Ey iman edenler! Akitleri yerine getirin. İhramlı iken avlanmayı helal saymamanız şartıyla, çeşitli hayvanlar size helal kılındı.” (Maide:1) Ayette hayvanlar “behaim” lafzıyla geçmektedir ki bu da müphem lafzından türemedir. Demek ki müphem bir meselenin hallolması için bunun düğüm yerinin, ukdesinin bilinmesi gerekir. Ancak bu durumda o düğüm helal bir şekilde hallolur. Aksi takdirde ya haram olarak çözülür ya da öyle kalakalır.
Bazı kadınlar vardır ki nikâh akdini ukdeye çeviriler. İlişkiyi kördüğüm haline getirirler. Bu kadınlar düğümlere üfürerek(Felak:1) meselelerin çözülmesine engel olur, sinirlerin düğümlenmesine sebep olurlar. Atılan bu kör düğümler duyguları köreltir. Sinire ve taassuba sebep olur. Bazı kadınlar da vardır ki nikâh akdine sürekli üfleyerek o akdin daima hayat dolu olmasını sağlar. O akdin kördüğüm değil düğümleri kör eden bir hal almasını sağlar. Bu durumda sorunlar hallolur. Güzellikler helal olur.
Erkelere gelince onların bazısı ukdeyi çözmeden akdi devam ettirdiğini zanneder. Bazıları duygusal, zihinsel ukdeleri çözmeden akit yapmaya kalkar. Bazı erkekle de ukdeleri güzelce helalinden halleder. Ukdeyi çözmenin kitabını bilir. Böyle olduğunda nikâh çok sağlam olur. Her halde faklı bir hal alır. Evlilikler kördüğüme dönüşmez. Zoraki ve mecburi bir hal almaz. Aksine düğümler kör olur.
Kadın asla ukde olmaktan vazgeçmemelidir. Ama kördüğüm de olmamalıdır. Erkek de nikâh ukdesinden rahatsız olmamalıdır. Zira ukdeden vazgeçen kadın sıradanlaşır. Ama kadın üfürükçü değil üfleyen olmalıdır. Erkek de ukdeleri halledemediğinde zayıf veya zorba olur. Böyle olmamak için ukde çözme ve akit yapma maharetine sahip olmalıdır.
Şimdi evlilik yaşıyla ilgili tartışmalar var. Elbette yaş dengesi önemlidir. Rüşt olması zorunludur. Ama bütün bunlardan öte evliliklerde ukdelerin çözülüp bunların akde dönüşmesi gerekir.
Not: Kıymetli dostum Zülküf Yüce'nin annesi Zülfüye Yüce Hanımefendi Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Merhumeye Allahtan rahmet başta dostum Zülküf Bey olmak üzere ailesine Sabr-ı Cemil niyaz ederim.