MUŞ - MEB yönetmeliğiyle okullarda başörtüsünün yasaklanmasına toplumun her kesiminden tepki geliyor.
Konu ile ilgili olarak İLKHA'ya konuşan Muş'un tanınan şahsiyetlerinden Molla Ali Güven, başörtüsü yasağına tepki gösterdi.
"Bu Yönetmelik Müslümanların Başına Oynan Bir Oyundur"
Bu güne kadar mevcut iktidarın, başörtüsü meselesine bir çözüm bulamamakla beraber kangren haline dönüşmüş olan bu sorunun çözümünde de hiçbir girişiminin olmadığını dile getiren Güven, "Mevcut iktidar, bu güne kadar baş örtüsü ve özellikle Müslüman halkımızı ilgilendiren meselelerde kesinlikle ciddi bir adım atamamış ve bu konularda pasif kalmıştır. Yeni yönetmeliğin Müslüman halkın başına oynanan bir oyun olduğunu düşünüyorum. Bu yasak durup dururken nereden çıktı böyle. Bu bir takım talepleri durdurmak adına planlı olarak tasarlanmış bir yasaktır. Son yıllarda özellikle bölgemizde ilköğretim çağındaki Müslüman genç kızlarımız bir hak talebi ile ortaya çıktılar ve bu teleplerini yaşlarından beklenmeyen bir tavırla, izzetli ve vakarlı bir duruşla sergilediler. Bu yasak, bu izzetli ve vakarlı duruşun karşılığı olarak ortaya çıkmıştır. Bu karar halkın iradesinin önüne set çekmek için verilmiş bir karardır. Söz konusu yasağın birazda okul yöneticilerinin ve milli eğitimde görevli öğretmenlerin hem vicdani olarak hem de idari olarak -çünkü şimdiye kadar başörtüsü yüzünden öğrenciyi okula almamak mevcut yasalarda da suç teşkil ediyordu- bu yasağı devam ettirebileceklerine olan inançlarının sarsılması üzerine verilmiş olabileceğini düşünüyorum'' dedi.
''Bu Karar Kirli Odakların İradesi Yönünde Verilmiş Bir Karardır''
'"Kanaatimizce bu yasak AKP nin kendi iradesiyle ve isteyerek vermiş olduğu bir karar değildir." diyen Güven konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu kararın bir takım odaklar tarafından verilip mevcut iktidara dayatıldığına inanıyorum. Bu karar bize bir daha gösterdi ki bazı kirli odaklar kendilerini hala halktan ve halkın iradesinden üstün görüyor ve kendilerini devletin ve milletin asıl sahipleri ve yönlendiricileri olarak görüyorlar. Bu mihrakları sadece Türkiye ile sınırlandırmak eksik bir değerlendirme olacaktır. Dünyanın tamamını tahakkümü altına almaya çalışan bu karanlık yapılar, Müslüman halkın lehine -dünyanın neresinde olursa olsun- verilen her karar veya yapılan her çalışmayı durdurmak için bütün göçlerini seferber ederek o hayırlı işi akamete uğratmaya çalışmaktadırlar.
Bugün dünya genelinde her ne kadar bazı ülkelerin yöneticileri, hükümetleri hatta birbirine zıt görüşlü olan partilerle değişiyor görünse bile ,dünya genelinde Müslümanlara karşı yapılan baskılar gösteriyor ki dünya tek bir el ile yönetiliyor veya yönetilmeye çalışılıyor.Hele hele mesele Müslümanların elde edecekleri birtakım kazanımlar olunca, Allah'u tealanın bize hatırlattığı " küfür ancak tek bir millettir'' evrensel gerçeğini bir kez daha gözler önüne seriyor''
Molla Ali İhsan Hoca son olarak '' Müslüman halkımızın üzerine düşen görev, bu konularda sadece kendilerine bir takım kazanımlar katmayı düşünen insanları değil, Rablerinin kendilerine bahşetmiş olduğu bütün hakları geri kazandıracak ve bu uğurda hiç bir kınayıcının kınamasından korkmayacağı gibi, bu hür dava uğruna verilebilecek ve verilmesi gereken bedelleri tereddüt etmeden verecek kişileri kendilerine dost ve veli tayin etmeleri gerekir." dedi. (M.Şirin Çağlayan/İnan Sur-İLKHA)